Marry: uyanmadı mı?
Kei: hayır
Marry: durumunda bir değişiklik var mı?
Kei: sanırım hayır
Marry: 4 gün olmak üzere...
Mei(ablası): hey artık eve gidin, ben buradayım.
Rin: şirket ne olacak?
Mei: dai (nişanlısı) ilgileniyor
Kei: hadi gidelim
Üçümüz hastaneden çıkmıştık ve eve gidiyorduk. Rin bizi ışınladı çünkü kei yaralıydı ve araba kullanamazdı. Benim ve rin'in henüz ehliyeti yoktu. Işınlanmak sadece birkaç saniyemizi aldı. Hepimiz duşa girip temizlendik. Üzerimi giydikten sonra sebastian yaralarıma pansuman yaptı. Yaralar büyük değildi ama pansuman gerekiyordu işte. Nemli saçlarımla aşağı indiğimde ikisi de koltuklarda oturuyordu ve yüzleri asıktı. Onlara neşelenmezlermiş söyleyemezdim. Kafam çok karışıktı bu yüzden bahçeye çıkıp merdivene oturdum. Biraz hava aldım. Telefonuma bakugou'dan bildirim geldi. Normalde ilk mesajı atmazdı ama şimdi nasıl olduğumla ilgili şeyler sormuştu. Kısa bir cevap verdikten sonra ayağa kalktım ve ayakkabılarımı giydim. Hastaneye gittim. Camdan babama bakıyordum sonra omuzumda bir el hissettim.
Marry: katsuki?
Bakugou: gelişme var mı?
Marry: sanırım hayır... Katsuki ya ölürse
Bakugou: şş öyle bir şey olmayacak
^ bakugou marry'i kendine çekip sıkıca sarıldı. Marry'nin artık ayakta kalacak bile gücü kalmamıştı. Eğer babası ölürse durmadan kendini suçlayacaktı. Bakugou sadece ona sarılabiliyordu^
Marry: teşekkür ederim suki
*doktor ve hemşireler odanın önüne gelir*
Mei: bir sorun mu var?
Doktor: sadece günlük kontrol
Doktor içeriye girdi ve bazı ölçümler yaptı. Bizde kapının önünden onları izliyorduk. 7-8 dakika sonra dışarı çıktılar
Doktor: toparlanıyor, eğer böyle giderse birkaç güne normal odaya alabiliriz
Duyduğum şeye o kadar ihtiyacım vardı ki. Bütün karamsar havam uçmuştu. Hemen rin ve kei'ye mesaj attım. Bakugouya mutlulukla sarıldım. Bana karşılık verdi ve sırtımı okşamaya başladı. Birlikte hastane kafeteryasına indik ve bir masaya oturduk
Bakugou: hazır mısın?
Marry: ne için
Bakugou: babanla konuşmak için
Marry: sanırım evet... ne diyeceğimi bilmiyorum ama hazırım
1 hafta sonra
^ marry'nin babası artık daha iyiydi ve normal odaya alınmıştı. Yanlarına girebiliyorlardı ama marry sadece camdan bakıyordu. Odasının boş olduğu bir zaman cesaretini topladı ve kapıyı çaldı. Ses gelmeyince kapıyı araladı ve kafasını çıkarttı^
Marry: girebilir miyim?
M.b: huh? Ah tabi gel