Bugün 3. Günümüzde ve yarın dönecektik. Kahvaltı yaptık ve öğleden sonraya kadar oturduk. Öğleden sonra hava esmiyordu ve güneş de çok vurmuyordu. Havuza girdik ve günü bitirdik. Ertesi gün bavulları toparlayıp yola çıktık . Kapıyı iyice kitlediğimden emin olduktan sonra tren istasyonuna vardık. Akşam yurda dönmüştük. Kimse bir şey yapmadan yatmıştı çünkü yorulmuştuk. Ertesi gün hatsumenin yanına gidecektim çünkü kostümüm yenilenmişti. Öğlen hatsumenin yanına gittim ve alması gereken son ölçüler olduğunu söyledi. Onları da aldı ve soyunma kabinine gittim. Çıktığımda Bakugou büyük bomba şeklinde olan ekipmanıyla uğraşıyordu.
Sen:selam!
Kostümümün yeni hali buydu. En azından etek yoktu ve çok iyi görünüyordu
Marry : hatsume gerçekten çok güzel olmuş
Hatsume: daha bitmedi, bacağındaki küçük el bombalarına bakar mısın?? Bu bebekleri yeni ürettim ve doğru zamanda kullanırsan belki bundan bile daha etkili olabilir. İçerisinde bol miktarda metan ve nitrogliserin var!!
Ondan daha etkili olabilir derken bakugounun ekipmanını gösteriyordu.
Hatsume: içine giydiğin elbise ve eldivenler senin saç telinden yapıldı yani gücünü kullanırken zorlanmayacaksın ve zarar oranı en aza inmiş olacak. Nasıl ama bebeklerimi çok beğendin değil mi???
Marry: tabiki de çok beğendim
Hatsume: özgünlüğünün kullanım alanları çok güzel her ay kostümünü tasarlayabilirim!
Marry: teşekkür ederim hatsume
Çok yakındı biraz gerilmiştim doğrusu.
Kostümümü çıkartdım ve kutusuna yerleştirdim. Tekrar teşekkür edip çıkacaktım
Marry: hey bakugou! Yarın Yürüyüşe çıkmak ister misin?
Bakugou: olur.
Marry:gerçekten mi??
Bakugou: EVET DEDİM YA
kıkırdayıp çıktım ve yurda döndüm. Kostümümün nasıl çalıştığını iyice kavramam gerekiyordu o yüzden giyinip alıştırma sahasına gittim. Gerçekten çok daha hızlıydım ve kendimi çok daha zorlamaya başladım.
İida: merhaba suzuki-san, kostümünü beğendim.
Marry:ah iida teşekkür ederim, bana katılmak ister misin?
İida:tabiki
İidayla yan yana durduk ve üçten geri sayınca koşmaya başladık. İkimiz de gerçekten aşırı hızlıydık. İida belki benim için yavaş bile koşuyor hatta tempolu yürüyordu. Sonuçta özgünlüğü hız olan ve bacağında motorlarla doğan birisinden bahsediyoruz. O sırada bizi izleyen aizawa senseiyi gördüm.
20 tur olmuştu ve durduk.
Sensei: harika suzuki, böyle devam et. Gerçekten çok gelişmişsin.
Gerçekten çok gelişmiştim ve mirko Sensei sayesinde bacak kaslarımı artık daha iyi kullanabiliyordum. Tatilin ilk haftası diye yanına gidememiştim ama pazartesi tekrar gideceğim.
İida artık ısınmıştı ve kendi antrenmanına başlayacaktı ve bende dekuyu çağırdım çünkü zıplama hareketleri gerçekten çok iyiydi.
Deku geldi ve hareketi iyice anlatıp bir kere gösterdi. Sıra benim denememdeydi. Hızlıca zıpladım ve bir duvara varınca hızlıca iki bacağımı kullanarak kendimi ittirdim. Artık diğer tarafa hızlıca gitmiştim. Karşı duvara asıldım ve dekuya baktım.
Deku: HİÇ FENA DEĞİL! HADİ DEVAM ET!
Bir kere daha aynı hareketin uzun versiyonunu yaptım. Sonra aklıma ekipmanlarımı kullanmak geldi. Duvardan yere zıpladım ve ordan tavana yükseldim. Kendimi ters çevirdim ve ayaklarımı yukarı kaldırdım. Neredeyse ayaklarım tavana değecekti.
