28.bölüm 'Acı hissedilmeyi talep eder'

129 7 2
                                    


Derin'in ağzından ;

Üstüme doğru yaklaşıyordu o an birsürü kaba kuvvet uygulayabilirdim ama bana cazip gelen sağ gösterip sol vurmaktı hemen ayağa kalktım ve Uzay'ın dudaklarına yapıştım. Yaptığımdan huzursuz felan değilim Ege de bana yaptı 2 kere Melih'te yaptı doğru düzgün bir erkek bulamicam çünkü bende düzgün değilim benim aşık olduğum tek şey müzik olmalı artık. Diye düşünürken nefessiz kaldığım için Uzay'dan ayrıldım. Nefeslerimizi paylaşırken kapının kırılma ve düşüş sesi ardından Ege'nin noluyo lan burda diye bağırmasıyla refleks olarak irkilerek Uzay'a sokuldum. Birden içeri nizam çeteyle doluştu. Uzay çıplaktı ah o yüzden herkes bön bön bakıyordu. Selim geldi ve beni çekti kollarının arasına aldı. Ardından beni odadan çıkardı içerden yumruk ve küfür sesleri yükselirken Selim sana birşey yaptı mı diye sorup duruyordu. En sonunda onun ve içerideki sesleri bastıracak şekilde bana birşey yapmadı diye bağırdım. Ege ve diğerleride geldi ve hiçbirşey demeden odadan çıktılar. Ayağa kalktım, banyoya gittim yerde kanlar içinde kıpırdamadan yatan Uzay'ı gördüm Selim'e dönerek ölmüş dedim. Ardından kafamdaki acıyla göz kapaklarım yenik düşerek kapandı.

Ege'nin ağzından ;

Selim vurulmuş Derin ise kaçırılmıştı o takıntılı psikopatı öldürdüğümü sanıyordum ama şerefsiz ölmemiş hem arkadaşımı vurmuş hemde sevdiğim kızı kaçırmıştı. Gerçi sevdiğim dediğim kız o adamın öpüşüne karşılık veriyordu ve adam çıplaktı!!! Kafam çok karışıktı ama yinede Derin'i o adamın elinden kurtarmak için herşeyi yapacaktım çünkü Derin'e cidden aşıktım onu aldatsam bile. Hastaneye gitmeme izin vermemişlerdi Atakan, Selim'i götürmüştü. Otel odasında yatakta uzanıyordum yanımdaki koltuktaki Can ise birkaç telefon görüşmesi yapmış tüm adamlarımız Derin'i arıyordu Onur ona sinirli olduğumu bildiği için buraya gelmemişti. Can bana birşeyler anlatıyordu ama dinleyecek kafa yoktu bende Derin 2. kez kaçırılmıştı ayrı ayrı adamlardı ikisinide tam olarak tanımıyordum konular hep Onur'la alakalıydı. Onur'u aradım ve o adama ne yapmıştın da bunun sonucunuda Derin ve ben ödüyoruz dedim. Bak Ege öncelikle sakin olmalısın dedi. Arda hesaplarıma göre ölmemiş olabilir biliyorsun ki Arda da bizim kadar güçlü ve adamları var Uzay şerefsizi ile de nasıl tanıştığımızı biliyorsun dedi. Bence Arda Derin'e ulaşmak için Uzay'ı kullanmış olabilir ama bu çok az bir yüzdelik oranda. En büyük oranda olan ise Uzay'ın benden intikam için Derin'i kaçırması ve annesine yaptıklarımın intikamını alması. Aynen bencede çünkü Onur gerçekten çok çok kötü biriydi sokaktan geçen 9 kadının 8'ine tecavüz ya da başka bir şey gerçekten yapmıştır. Ben onun gibi değildim bende kötüydüm ama ben tecavüzcü biri değildim kerhaneye milyarlar yatırırdım içkiye kumara ama asla tecavüzcü değildim. Ben kızları elde etmek istemezdim onlar benim götümden ayrılmazdı. O iki gece ne olduysa birinde Derin ve Arda'nın evlenmesine içip sarhoş olup Yeşim'le yatmıştım. Diğerinde ise birden Melih'e acı çektirmek istemiştim ama çocuk hiç acı çekmemiş aksine kıza siktiri felan da çekmemişti çünkü hala Derin'i seviyordu ve peşini bırakmayacaktı. Can'ın ben bara gidiyorum demesiyle birden kafama dank etti telefonu kapatmamıştım hiçbirşey konuşmadan düşünmüştüm sadece telefonda bekleyen Onur'a bence oraya geri dönmüşlerdir bir güne bizde geliriz dedim ve kapattım. Bende aşağı bara indim. Ve kafamı içki şişelerine gömdüm yine.

Derin'in ağzından ;

Gözlerimi açtığımda en son arabada yolculuk ediyorduk ama şimdi açtığımda değişik bir yere gelmiştik. Ellerim ve ayaklarım bağlı etrafı demirlerle kaplı bir bebek yatağı gibi bir şeyin içerisindeydim. Kapı açıldı ve tekerlekli masada yemek getirdi kaslı ama hapishane kaçkını gibi tipi olan çocuk. Yemeğini güzelce yemelisin bence Uzay seninle çok eğlenicek dedi pis pis gülmesini bekledim ama o hiçbir mimik oynatmadı ve başımda birkaç dakika bekledi ellerim bağlı nasıl yemek yiyeceğim karnım aç dedim. Yiyeceğini düşünmemiştim patrona sorup geliyorum dedi. Oğlum sen mal mısın taklit mi yapıyorsun diye bağırdım. Bana bağırma lan sürtük dedi ve kapıyı çarpıp çıktı. Çırpınmaya başladım ana hiçbir sonuç getirmedi biraz sonra kapı açıldı ve Uzay pis sırıtışıyla içeri girdi. Repliklerine göre gurur yapıp yememen gerekiyordu dedi. Ama ben açım bunu gururu felan yok dedim çocuk gibi. Yatağımın ya da kafes mi demeliyim içine girdi sıradan bir kasenin içindeki mercimek çorbasını kaşıkladı, çorbadan duman çıktığı için biraz üfledi ve ağzıma getirdi tüm çorbayı böyle bitirdikten sonra duydun mu ufaklık dedi. Ben ufaklık değilim adi pislik manda kafa diye sayıcakken anladı ve elleriyle ağzımı kapattı. Alnını alnıma yasladı ve gözlerimin içine baktı meydan okurcasına ama iğrenerek baktık ona. Geri çekildi ve sana aşık olduğumu felan sanma Onur'un acı çekmesini istiyorum sadece kullanıp atıcam seni dedi ve kahkaha atarak gitti. Gel kullan bekliyorum diye bağırdım. Piç orospu çocuğu diye bağırdım. Anneme bişey mi dedin diye telaşla yanıma geldi ve boğazımı sıktı orospu dedim canım, dedim iğneleyici bir ses tonuyla boğazımdan tuttuğu eliyle hiç bırakmadan diğer tarafa savurdu beni sırtım demir tellere hızla vururken acının benin yıkmasına izin vermedim ve kahkaha attım karşımdaki takıntılı psikopat diğerlerinden farklısın gerçekten dedi durgun, mimiksiz haliyle. Ardından hemen düzeldi ve cebinden bıçak çıkardı sırtımı açtı ve o daha öncede kemer yemişsin hala izleri duruyor dedi ardından sırtıma bıçakla çizikler atmaya başladı hayatımda hissettiğim en büyük acı gibi gelsede bana sustum ve onu haydi tekrar diye çıldırttım daha önce bileklerimi kestim ama bu kemer izlerinin üzerine işlerken daha daha yakıcı olmuştu tekrar önümde görüş alanıma geldiğinde eli bıçak heryer kandı. Yapabildiğinin en iyisi bumu dedim meydan okurcasına. Saçlarımdan tutup demire kafamı vurdurmaya başladı çığlık atmamak için tüm gücümle dudaklarımı ısırıyordum. Gözlerim demire iliştiğinde kanın mükemmel kırmızı rengi karşıladı beni. Uzay yorulup beni bıraktığında dişlerimi serbest bıraktım ve ağzımdan akacak kanları serbest bıraktım. Uzay ise hızlı hızlı nefes almaya başladı ve birden kafes mi yatak mı olduğu belli olmayan şeyin yanındaki büyük abajurü tuttuğu gibi fırlattı ardından odadan çıktı. Kendimi bıraktım acıları hissetmemek için uyuyacaktım ama sonra düşündüm ki 'acı hissedilmeyi talep eder'.

|DERİN|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin