|DERİN|

32.bölüm 'Sevmelisin'

Multiye bakmalısınız :D:D
Derin'in ağzından ;
Kötü kızlar iyi çocuklara aşık olur bir klişe gibi gözüksede oluyormuş be, diyen iç sesime inatla ben aşık felan değilim ona diye haykırmak istedim. Sadece fazla yakışıklı, kaslı, sempatik, güzel gözlü, şarkı söyleyen bir erkek olduğu için etkilenmiştim yani... Ona çok sinirliydim ben nasıl biriydim de benimle işi olmazdı kötüydüm diye mi? Evet kötüyüm diye. Kötü olmam tabiki benim seçimim ama yetim büyüdüm ve psikolojik sorunlarım var daha nasıl düzelebilirim en azından artık uyuşturucu kullanmıyorum. Aşağı mutfağa indim ve salonda oturan Uzay ve Yiğithan'ı aldırmayarak dolaptan büyük bir şişe viski, 2-3 tane bira aldım. Dolapları biraz daha karıştırdım ve sigara paketi buldum onuda cebe attığım gibi salondakilere ellerimdekilerle hava atarak iyi geceler dedim ve yukarı odama çıktım. Odama gelip yere elimdekileri koydum ve yere bağdaş kurup oturdum. Kapı açıldı içeriye Uzay girdi. Naber dedi ve yanıma bağdaş kurup oturdu. Sence dedim elimdeki birayı kafama diklerken. Neler oluyor sana, seni evde Yiğithan'la bıraktığımda ben gelince böyle oluyorsun dedi. Hiçbirşey olmuyor dedim. Ardından kapı açıldı ve elinde tepside bir tabak oreo ve koca 3 bardak süt ile gelen Yiğithan'dı. Hadi efkarlanalım dedi yüzündeki muhteşem gülümsemeyle Uzay kocaman samimi bir kahkaha attı. Bende gülerek önümüzdeki zararlı şeyleri kenara ittim. Yiğithan elindekileri yere koyarak o da bizim gibi bağdaş kurup oturdu. Hep birlikte oreoları süte batırıp batırıp yedik. Hiçbir ses çıkmazken sessizliği bozan ben oldum. Acaba bizim piçler ne yapıyordur diye sorduğumda Uzay, Onur heryerde beni aratıyor Ege ise yoğun bakımdan yeni çıkmış dedi. Sütü kafama diklerken banane ya anlamında bir omuz silktim ardından telefon ekranına bakarken muhteşem gülümseyen bir Yiğithan gördüm ve telefon ekranını kıskandım. Mavi gözleri o ekrana bakarken parlıyordu. Uzay uykum var diyerek odasına gitmişken Yiğithan yerdeki tabağı ve bardakları mutfağa götürmeye gitmişti. Telefonu yerde bana resmen bana bak diyordu. Hemen aldım kilidini açtım -şansıma şifre yoktu- Ahu adındaki bir kızla mesajlaşmaları dank diye içime oturmuştu. Birkaç ses duydum ve telefonu yerine bıraktım. Yiğithan geldi kenardaki zararlı şeyleri göstererek, sürtük gibi kendini bunlarla mı avutursun acı çektiğinde dedi. Güldüm ve ayağa kalkarak yavaşça ona ilerledim t-shirt'ünün yakalarından tutarak gayet tahrik edici bir tonda sürtükler kendini öyle değil dedim ve onu yatağın üstüne ittim, sırtı yatakla buluştuğunda tekrar tahrik edici bir şekilde üstüne çıktım dudaklarımız tam değecekken nefesimi dudaklarına üfledim böyle avutur dedim ve kalkıp elime yerden bir bira şişesi alıp aşağı indim. Yaptığımla gurur duyuyordum ona az bile olmuştu diye düşünürken bira şişesinden son yudumu aldım gitmiştir diyerek odaya çıktım. Kapıyı açıp içeri girdiğimde yatağımın üstünde elindeki telefondan video izliyordu. Gitmedin mi daha haydi dedim ama videodan başını bile kaldırmadı. Ne izliyor diye baktığımda benim eskiden sahnede yaptığım Beyonce-End Of Time şovunu izliyordu. Bitince mükemmel dans edip şarkı söylüyorsun sevdim dedi. Sevmelisin dedim iç çekerek. Sevdiğim biri var dedi burnumu sıkıp odanın kapısından çıkarken. Kesin o mesajlaştığı kızdı sevdiği. Birden resmen aşk acısı çekmeye başlamıştım. Kalbim, beynim uyuşmaya başlıyormuş gibi hissediyordum. O beni sevsin, benimle ilgilensin, bana gülsün, bana baksın, beni öpsün istiyordum. O benim siyah dünyamda tek renk olsun istiyordum. Onunla hayatı paylaşmak istiyordum. Bir haftada olmuştu bunlar resmen, ben kendimi kaptırmıştım bir hayale gidiyordum. Psikolojim zaten bozuktu, düzenli olarak aldığım birkaç tane hap vardı birde bu yaşayacağım platonik aşk beni hep yıpratacak yeni ilaçlara başlayacaktım belki. Uzak durduğum uyuşturucuya belki tekrar bağımlı olacaktım. Tekrar intihar girişimine kalkışacaktım ama en azından beni iyi biri yapabilecek birine aşık olmuştum. Kalbi tertemiz, bembeyaz birine bu yetmezmi belki, ona duyduğum platonik aşk beni eski halime değil yepyeni iyi bir hale dönüştürecekti geleceği kimse bilemezdi. Ama şunu ben çok iyi bilirdim ona iliklerime, ruhumun derinliklerine kadar aşık olmuştum. Onu da kendime aşık edicektim ama ilk iş Ahu denilen kızı ortadan kaldırmak.
Yiğithan'ın ağzından;
Resmen 1 haftadır küçük bir cadıyla uğraşıyordum hemde eski en yakın arkadaşımın kızı. Uzay, ben, Arda ve Onur ortaokulda en yakın arkadaşlardık hepimizin en iyi dönemleriydi, hep birlikte takılırdık çete gibiydik. Kötü alışkanlıklarımız yoktu liseye geçmeden önce hepimiz sigaraya ve alkole başladık. Liseye geçince daha beter olduk hergün sürtüklerle felan. O zaman bu şehrin mafya babası Arda'nın babasıydı. Lise sona doğru biz artık tam çete olmuştuk okulda soğuk rüzgarlar estiriyorduk resmen. Onur akıllılık yapıp Arda'nın ablasını kendine aşık etti ve onunla çıkmaya başladı. Arda'nın babasına da bir süre yağ çekti ve sonucunda Arda'nın babası yerine bıraktı. Onur, Arda'nın babasının onu denetleyeceğini ve işine karışacağını tahmin ettiğinden Arda'nın babasını ortadan kaldırdı yani öldürdü. Arda bunu Onur'un yaptığını bilmiyordu ama babasına kin beslemişti oda çete kurmuştu. Uzay ve bana gelince; Uzay'la babamız aynıydı ama babası benim annemle yaşıyordu ben onların yanındaydım Uzay ise annesini yalnız bırakmak istemediği için onunla yaşıyordu. Onur'un her gece içtiğini ve başka kızlarla olduğunu öğrenen Arda'nın tek değer verdiği kişi ablası Onur'a olan aşkından intihar etti ve Onur bunu tınlamadı bile. Arda ile Onur düşman oldular, Onur ise Arda'ya ileride bir kızım olursa seninle evlendireceğim diye saçma bir söz verdi. Ama Arda, Onur'a olan kin ve nefretinden o sözü unutmadı gerisini biliyorsunuz. Uzay'ın Onur'a olan nefretine gelirsekte, Onur bir gece yine çok sarhoş bir şekilde Uzay'ın evine gitmiş ve Uzay evde olmadığı için kapıyı annesi açmış Uzay'da kör kütük olduğu için kadına tecavüz etmiş. Böylece çok büyük arkadaşlıklar bozuldu bende hayatımdan tüm zararlı şeyleri attım tabi Derin'e kendimi tanıttığım gibi melek değilim. Derin'in bana aşık olmasını istemedim ama oldu galiba oysaki o kötü kızdı kolay kolay aşık olmamalıydı. Derin'in hayatı da kötüydü yaşadığı herşeyi Uzay bana aktarmıştı ve cidden psikolojik bakımda iğrençti hele Uzay'ın Derin gibi narin ve sevimli gözüken bir kıza bunları yapması üvey kardeşimden soğutuyordu beni. Biraz kendimi tanıtacak olursan kadına şiddete karşı ama erkekler dibine kadar. Eskiden çok kerhanelerde gezerdim şimdi arada. Alkol sigara yine arada kullanırım. Bu aralar Derin'le uğraşmaktan sevdiğim kızla ilgilenemedim. Kerhaneye gitmeme neden olan kız 'Ahu'. Evet sevdiğim kız kerhanede çalışıyordu ama ben onu gerçekten çok seviyordum o beni umursamasa bile. Arada mesajlaşıyorduk bugün olduğu gibi ama onuda Derin böldü. Derin hakkında düşüncelerime gelirsek onun bana aşık olmasına engel olmak için açıkcasına kendimden soğutmaya çalışıyorum çünkü onun kendine yaşıt onu iyileştirecek birine aşık olması gerek. Ben onu sadece yıpratır peşimden koştururum. Derin çok hoş ve etkileyici olsada ben, Ahu'yu seviyorum 2 yıldır ve vazgeçmek istemiyorum. Derin'in bugün bana yaptığı hoşuma gitmedi ve beni ona biraz yakınlaştırmadı değil ama onun daha fazla yıpranmasını istemiyorum. Bana sevmelisin derken sesi gerçekten yalvarıcı çıkmıştı öyle bir kızın sesinin çile çıkması pek doğal dedi kendimden soğutmak için belkide geç kalmıştım...