|DERİN|

30.bölüm 'İntikam'

Multiye bakın süper *-*

Atakan'ın ağzından ;
Ege'nin evden sinirle çıkmasından 1 hafta geçmişti Ege yoğun bakımdaydı arabasıyla intihar etmişti resmen! Bu olayların üstüne hayatı boyunca acı çekmemiş sevdiğim kızı Ece biranda bu olaylar yüzünden birsürü acı çekmiş mahvolmuştu. Saf temiz masum Ece gitmiş artık her gece onu becermemi isteyen Ece gelmişti. Onur kendini bir odaya kapatmış ordan çıkmıyordu. Can , Selim ve Yeşim hastane işlerini üstlenmiş Ege'nin yanındalardı. Batuhan ve Merve Uzay'ın izini sürüyordu. Onur, Melih'e olanları söylediğinde Melih'te yıkılmıştı ve geldiği yere geri dönmüştü Arya ile birlikte. Hayatımız zaten normal değildi ama yine de mutlu olduğumuz zamanlar oluyordu artık hiç yok hayatımız bitmiş gibiydi. Derin'e cidden çok değer veriyordum ama bizim hayatımıza devam etmemiz gerekti okuldan para ile mezun olmuştuk üniversite sınavınıda seneye ertelemiştik ama ölü gibiydik. Bu gece herkesi toplayacaktım ve konuşacaktım hayatımıza devam etmemiz lazımdı bizim boşluğumuzda bizim mekanlara saldıranlar olmuş bile gücümüzü kaybetmediğimizi onlara göstermemiz lazımdı. Herkese teker teker mesaj attım akşamki toplantı için. Akşam olduğunda herkes teker teker gelip oturdu. Onur'u da zorlada olsa getirdik ve ben konuşmaya başladım. Tüm düşündüklerimi olması gerekenleri herşeyi anlattım. En sonunda Onur'un kendine gelmesiyle toplantı olumlu sonuçlandı hastaneden Ege'nin hareket ettiği haberi geldiğinde ise hepimiz neredeyse mutluluktan havalara uçtuk ve ardından bir flaş patladı gibi oldu herkes aşağı arabalarına indi ve etrafa baktık birşey bulamayınca da hastaneye doğru yola çıktık.

Derin'in ağzından;

Yatağımda sessizce şarkı mırıldanıp yatarken birden içeri Uzay girdi sevinçle. Bak sana ne getirdim diyerek yanıma uzandı ve elindeki fotoğrafı uzattı.Fotoğrafta bizim çete Onur felan hepsinin güldüğü yeni çekilmiş bir fotoğraftı. Onlardan intikam almak istemez misin benimle birlikte dedi? Başımı salladım ve İntikam diyerek Uzay'la el sıkıştım. Uzay ise burnumu sıktı ve tatlı şey dedi gülerek. Yaa en gıcık olduğum şey dedim ve elini ittirdim. İçeriden tıkırtılar geldi ardından kapı tıklatıldı Uzay gel dediğinde içeri mükemmel kusursuz fiziğe, mavi etkileyici gözlere, herşeye sahip biri girdi. Uzay, ooo Yiğithan Bey sen bizim yanımıza uğrarmıydın dedi çocuğa sarılarak. Geldim işte bacanak dedi çocuk acayip tatlı bir gülümseme eşliğinde. Uzay ise kıkırdayarak tanıştırayım Derin Yiğithan, Yiğithan Derin dedi. Memnun oldum dedi yanıma gelerek yakışıklı çocuk. Sonra bana eğilerek seni kurtarmaya geldim diye fısıldadı. Bende memnun oldum dedim. Uzay ise bizi süzdü ardından neden geldin dedi yakışıklı çocuk Yiğithan'a. Neden yakışıklı diyorsam hemen etkilendim resmen çocuktan etkilenmedim banane banane. Yiğithan sakin bir tavırda seni bu yoldan çevirmeye geldim Uzay her seferinde birine yapıyorsun birkaç sene hapis yatıp çıkıyorsun bu 3 olucak dedi. Uzay ise inatçı bir çocuk gibi, bu sefer doğru kişi Yiğithan bu sefer doğru. Derin Onur'un kızı dedi. Yiğithan ise şaşırdı ve Onur'la aynı yaştayım ama kızım olduğunu sanmıyorum dedi. Uzay ise, işte bak tecavüz ettiklerinden ayrıca Derin de Onur'un babası olduğunu yeni öğrendi sayılır dedi. Yiğithan biraz düşündü ve sen Arda'nın Onur'u zorlayarak evlendiği kızmısın dedi. Bende he ya dedim coolca. Neyse Uzay biliyosun böyle karanlık işler bana göre değil sende kızı bırak gitsin sende geri dön seni çok merak ettiler bizimkiler dedi Yiğithan. Çok sinir olmuştum bu çocuktan resmen etkilenmiştim ama iyi biriydi. Hadi kurtulalım şu kızdan dedi gözlerimi faltaşı gibi açtım ve Bende burdayım dedim. Yiğithan bana dönerek gözünün ucuyla beni süzdü sonra Uzay'a döndü. Uzay ise Yiğithan sen daha Derin'le tanışmadın dedi uyarırcasına. Yiğithan ise salak mı bu çocuk ya resmen özgüven tavan yapmış benim için Uzay'a senin eve attığın sürtüklerden ne eksiği var sadece biraz daha sevimli ve minik dedi. Resmen gözüm döndü Yiğithan'ı kaslı kollarından tutup kendime çevirdiğim gibi kafayı gömdüm hemen burnu kanamaya başladı. Komodinin üstünden peçeteyi alarak burnuna tuttu ve kızlara el kaldırmadığıma dua et birde güçlüymüşsün acıdı dedi. Çok sevimli gözüküyordu birden kafa attığıma pişman oldum ama bana 'SÜRTÜK' demişti. Uzay ve Yiğithan odadan çıktılar bende yarım saat telefonla felan uğraştım ardımdan tişörtümü çıkardım tam altımıda çıkarıcakken kapı açıldı. Ve içeri giren Yiğithan hemen pardon diyerek dışarı çıktı. Başka biri olsa ne Melih ne Ege ne Arda asla böyle özür dileyerek dışarı çıkmazdı daha önce iyi bir çocuğa karşı birşey hissetmemiştim gerçi hissetmicem de banane banane hemen öyle nasıl aşık olabilirim ki Melih Ege peşpeşe yani. Girebilirsin dedim ve Yiğithan içeri girdi yanıma yaklaşarak Sürtük dediğim için özür dilerim Uzay hakkındaki herşeyi anlattı dedi. Ardından sırtıma bakarak çok fena olmuş krem felan sürelim dedi ve banyoya gitti birkaç dakika sonra elinde krem ve sargı bezleriyle geldi güzelce masaj yaparak kremi sürdü ardından sargı bezleriyle sardı işini bitirdiğinde dolaba gidip bir t-shirt aldı ve üstüme nazikçe geçirdi. Daha önce böyle bir ilgiyi Ege'den görmüştüm sadece ama o zaman durumum bu kadar kötü, psikolojim de bu kadar bozuk değildi. Yani ben Yiğithan'dan felan etkilenmedim yani sadece şey yani psikolojim bozuk sendromu başka bişey YOK -_- Yiğithan uyu istersen dedi ve yorganı çekti bende içine girdim üstümü kapattı, odadan çıktı. Birkaç saat tavana bakarak düşündüm ve tam uykuya dalıcakken müzik sesleri gelmeye başladı ve ses gelen tarafa doğru gittim. Elinde electronik gitarla Yiğithan tüm yakışıklılığı best modelliğiyle duruyordu. Çalarken söylemeye başladı

Nedir bu çektiğim senden
Gönül derdin hiç bitmiyor
Yediğin darbelere bak
Bu da mı sana yetmiyor gönül

Her çiçekten bal alırsın
Her gördüğünle kalırsın
Sen kendini ne sanırsın
Belki bir gün uslanırsın gönül

Uslan artık deli gönül
Bak gelip geçiyor ömür
Uslan artık deli divane gönül

Hayran kalmıştım resmen ağzım açık bakakalmıştım resmen Yiğithan ise beni gördü ve yanıma gelerek bir sorun mu var diye sordu. Evet var dedim. Ve gözlerimin boğazımın kalbimin yandığını hissettim. Sorun sensin, sen mükemmelsin dedim.