Bölüm 35

1.7K 200 891
                                    

Merhaba herkese. Çok uzun zamandır bölüm yazamadım biliyorum ve o yüzden 4469 kelimelik bir bölüm yazdım. Caankls bu bölümi yazmam için beybimi kemiren can sana da teşekkür ediyorum sen olmasan bu uzuuun bölümü yazmayacaktım. Umarım bölümü seversiniz. Bol ölümlü bir bölüm oldu. Ama detay pek yok sanırım ühü :*( ve olaylar çok hızlı ilerledi sanırım ama sanırım 6 saat sürdü bu bölümü yazmam. Her neyse, ot ve yorumları unutöayalım. İyi okumalar.

Omzuma konulan elle beraber irkildiğimde Tucker'ın çatık kaşlarla bana baktığını fark etmiştim. Kuşkuyla ''Beni dinliyor musun sen?'' demesiyle başımı sallayarak ''Ne dedin?''diye sordum. Benim onu dinlemiyor oluşuma sinirlendirse de Tucker yeniden ''Bu olacakları biliyordun, değil mi?'' demişti. Omuz silkerek tereddütle ''Olabilir. Bu anlama geldiğini bilmiyordum. Eğer bilseydim bunları engellemeye çalışırdım.'' dememle Lena'nın ''Luke!'' diye bağırmasıyla hareket halindeki araba aniden durmuştu.

Korkuyla Lena ve Luke'un nerede olduklarını görmek için başımı çevirdiğimde Luke kendisini zorluklaoturduğu koltuktan dışarı atmış, peşinden de Lena inmişti. Luke'un koluna yapışıp elini yanağına bstırarak ''İyi misin? Sorun ne?'' diye konuştuğunda Luke zorlukla '2Bei dinlemelisin Lena. Judith ve Kyle beni yeniden bedenime yerleştirirken ufak bir hatırlatma yapmışlardı. Bedenim ve ruhumvarlığını onların güçlerinden alıyordu.''dediğinde şiddetli bir rüzgar esmiş, Luke'un omuzlarından ve saçlarından toza benzeyen şeyler etrafa uçuşmuştu.

Gördüğümmanzara karşısında diğerleri de benim gibi şaşkınlıkla onlara bakarken Lena başını ki yana sallayarak ''Beni yeniden bırakamazsın Luke!'' diye diretse de Luke başını sallamış, ardından ''Bunun lacağını zaten biliyordum. O yüzden seni çok sevdiğimi bilmeni istiyorum.Ve ben her zaman buranda olacağım.'' diyerek elini Lena'nın kalbine yerleştirip gülümsediğinde Lena aceleyle Luke'un ellerine yapışıp, sanki hemen gideceğinden korkuyormuş gibi sıktıktan sonra bizden yardım ararmış gibi bakışları bizde dolaşmaya başlamıştı. umutuzca ''onun gitmesine izin veremeyiz, değil mi?Bir şey yapmamız lazım.''dese de kimse konuşamıyor, sadece Luke'un yavşyvaş toza dönüşerek silinişini izliyordu.

Luke son kez Lena'nın gözlerine bakmak istermiş gibi elini Lena'nın yanağına koyup kendisine çevirdikten sonra alnını Lena'nın alnına yasladıktan sonra ''Seni seviyorum.'' diye fısıldamasıyla beraber varlığının son kırıntılarda esen rüzgarda uçuşmuş, yok olmuştu.

Lena korkuyla etrafa bakınıp itiraz etsede İvan ona destek olmak istermiş gibi elini onun omzuna koyup onu kenara çektiğinde Lena öfkeyle onu itip ''bırak beni!'' diye bağırmıştı. Geri çekilirken ''Onu koruyamadınız!Hiçbiriniz ikizleri koruyamadı. Benim tatlı Luke'um onlar öldüğü için gitmek zorundakaldı!'' diye bağırdıktan sonra bakışları bende donmuştu. Beni gösterip ''Senin yüzünden!'' dediğinde şaşkınlıkla ona bakıyodum. Lena ise üstüme gelerek ''Eğer ikizleri korusaydın şu anda herkes hayattaydı!'' diye bağırdığında başımdan aşağı kaynar sular dökülüyormuş gibi hissediyorum. Ben bir şey demek için ağzımı açacaktım ki Jackson'ın ''Hayır, hayır. Alexis, iyi misin?'' demesiyle başımı çevirmiştim. Lena'nın bağırışları arasından Jackson'ın konuşmalarna odaklandığımda Alexis'in kolundan tutup onu yattığı koltuktan kaldırmaya çalışıyordu.

Sonunda ''Alexis!'' diye bağırıp onu arabadan çıkarttığında ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Ona doğru ilerlerken İsabella önüme geçip ''Alexis iyi mi?'' demesiyle Jacson sonunda ''Hareet etmiyor. Nefes almıyor!ona yardım edin.''diye korkuyla konuştuğunda arkamdan Cas'in ''Bir şeyler ters gidiyor.'' dediğini duymuştum. ona bakarak ''Ne demek ters gidiyor?'' dememle Cas küçük bir çocuk gibi ''O ölmüş.'' dediğinde İsabella'nın ''Ölmüş. Ama nasıl?'' dediğini duymuştum. Korkuyla bir adım geri çekildiğimde Cas'ın göğsüne omzumu çarpmamla Cas soğuk birses tonuyla ''Oradan ayrıldığımızda hayattaydı ve gayet iyiydi.'' demesi bir olmuştu.

K.A.O.S PROJESİ : YIKIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin