Bölüm 16:

2.4K 353 162
                                    

Bölüm biraz aceleye geldi, pek bir şey de olmadı bölümde ama olsun, iki saatte anca bunu yazabildim. Umarım beğenirsiniz. Bu arada şarkıyı nedense sevdim ve bu bölüme yakışacağını düşündüm. Özellikle bölümün sonlarına doğru gizemli bir havası vardı. Umarım beğenirsiniz! İthaf falan eklemiyorum ama ithaf isteyen olursa söylesin, ithafta bulunurum. İyi günler! 

Şarkı: Thirty Seconds to Mars - Hurricane (Official Lyric Video)

🔫🔫🔫

Hayvan iri, çevik vücuduyla son hız üstümüze koşarken sanki az önce bana bakmamış gibi üstümüzden atlayarak arkamızda ki binaya yöneldiğinde yavaşça  o yöne doğru döndüm. Askerlerin, ağaçların ve başka şeylerin arasından bir yılan gibi kıvrılarak geçmiş, bir şeye doğru ilerliyordu.   

Sonunda biraz ileride aradığı şeyi bulmuş gibi ileri atıldığında Su kolumdan çekerek ''Gidelim artık! Korkuyorum!'' diye bağırmıştı. Ona dönüp elinden sıkıca tutup gruba katılmak için koşmaya başladığımızda biraz uzakta, az önce gördüğüm hayvansı şeye biraz da olsa benzeyen başka bir tanesini gördüğümde onun da direk binaya koştuğunu görmüştüm. İkisinin aradığı her ne ise, bu binanın içinde olmalıydı.

Su ile sonunda gruba yetişmeyi başardığımızda Tucker sırtında ki kanatlarını açıp kapatırken ''Acele edin! Askerler arkamızdan sıkıyorlar. Kelly, sen arkadan gel ve bizi koru!'' dediğinde başımı sallayıp ''Su'yu biriniz tutun!'' diyerek Su'yu ileri uzattım. Lena Su'yu elinden tutup kendisine çektiğinde yavaşlayıp arkamı döndüm ve ne durumda olduğumuzu görmeye çalıştım. 

Askerlerden birkaçı nişan alarak kaçışan çocuklara sıkarken yakınımızda ki askeri gözüme kestirip ona doğru yöneldim. Tam arkasına gelmemle bana dönmesi bir olmuştu. Silahın namlusuna elimi koyup silahı farklı bir yöne çevirip yumruk yaptığım elimi askerin çenesine geçirdim. Bu hareketimle geriye tökezlese de silahı bırakmamıştı. 

Silahı kendime çekerek ''Kendimi korumak için silaha ihtiyacım var, ver şunu bana.'' dediğimde elini beline uzatıp hızla çekmişti. Elinde ki hançerden geri kaçıp bir kez daha yumruk yapmak için elimi kaldırmıştım ki sağ taraftan birisi askerin üstüne atlayarak onu yere devirmişti. Silahı yerde kendini kaldırmaya çalışan askerden çekip aldığımda geri çekilip koşmaya başladım. 

Silah makineli tüfeğe benziyor olsa da diğer silahlardan ne kadar farklı olabilirdi ki? 

Grubun en arkasından koşarken Kisha'nın ''Kelly, arkanda!'' diye bağırmasıyla başımı çevirip arkaya baktım. Hemen arkamızda bir çocuk bana doğru koşuyordu ve diğerleri gibi hasta gözükmüyordu. Silahı kaldırıp beklemeye başladığımda çocuk bir anda ortadan kaybolmuştu.  Gözlerimi kısıp, karanlıkta kalan çimenlikleri taramaya başladığımda ani bir titreşimle beraber çocuk bir anda hemen önümde belirmiş, silaha ellerini koymuştu. 

Silahı kendisine çekip almaya çalıştığında ben de kendime çekip çocuktan uzaklaşmaya çalıştım fakat bırakmamış, aksine daha çok çekmişti. İkimizde silahı birbirimize çekmeye başladığımızda sinirle ''İlk ben aldım!'' diyerek ayağımı çocuğun karnına koyup hızla ittim. Bu hareketimle beraber elleri silahtan kurtulduğunda çocuğun düştüğü yerden bize yaklaşan birkaç kişiyi görmüştüm. Üstümüze öfkeyle koşup bağırmaya başladıklarında silahı kaldırıp tetiği çektim. 

K.A.O.S PROJESİ : YIKIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin