Bölüm 38

1.4K 183 396
                                    

Öhöm. Milyon milyar yıl sonra yeni bölüm yazdım sonunda. Umarım seversiniz bölümü. Sanırım bir sonraki bölüm final olacak. Seviliyorsunuz tontik pandalar. 🥰❤️🐼

Köpek hızlı hareketlerle sokaklarda koşarken Cas son beş dakikadır istikrarlı bir şekilde köpeği neden yanımıza almamamız gerektiği konusunu açmaya devam ediyordu. Sonunda ileride diğerlerinin arabayla beklediğini gördüğümde elimi köpeğin boynuna koyup "Sakince onlara yaklaş." dedim. Köpek sanki demek istediğimi anlamış gibi aniden durup yavaş ama emin adımlarla ilerlerken diğerlerinin ne tepki vereceğini bekliyormuş gibi başını çevirip herkesi görmeye çalışıyordu.

Sonunda Acwel ileri geçip bir elini kaldırdığında elimi sallayıp "Bekleyin! Ben geldim!" diye bağırdım.

Su korkmuş gibi Near'ın elini sıkıca tutarken "O hayvanlardan bir tanesini de getirmişsin. Çok tehlikeli." dediğinde yere sıçrayıp "Korkmanıza gerek yok. O köpeği kontrol ediyorum. Benim sözümü dinliyor. Bakın." diyerek köpeğe döndüğümde o da başını bana çevirmiş beklemeye başlamıştı. Elimi sallayıp "Yuvarlan." dediğimde köpek bir süre suratıma bakmış ve bunun ne olduğunu yeni hatırlamış gibi yere yatarak yuvarlanmaya çalışmıştı. Sonunda ağır bedeni yana yattığında Acwel tereddütle köpeğe bakarken "Bununla tam olarak ne yapmamız gerekiyor? Bir işimize yarar mı?" demişti. Başımı sallayarak "Aslında aklımda bir fikir var." deyip geri çekildim.

Birkaç saat sonra elimi köpeğin ensesine koyup "Aferin sana. Böyle devam et." dediğimde sanki bu hoşuna gitmiş gibi ileri sıçrayarak hızını arttırmış, dilini kapıya çıkartarak koşmaya devam etmişti. Belime sıkıca sarılmış olan Su arkamdan korkuyla çığlık atarken Near onu da arasına alacak şekilde bana tutunmaya devam ediyordu. Arkamızda bir tavşanı andıran fakat son derece hızlı koşan hayvanın sırtında ki Gena, Caleb ve Acwel'da aynı şekilde suratlarında korku vardı. Tucker üstümüzden uçarken, İvan arabasını bırakmayı reddetmiş, bizi arabasıyla takip etmeyi teklif etmişti.

Pusulayı boynumdan çıkartıp düğmesine bastığımda AlanWolf'un suratına baktım. Başımı sallayarak "Tam olarak ne arıyoruz?"diye sorduğumda Alanwolf son derece sakin bir ifadeyle "Gittiğinizde anlayacaksın zaten. Ama madem meraklanıyorsun... Bir tür ufak tesis benzeri bir şey bulacaksınız. Bu tesis yer altına inşa edildiği için, dışarıdan bir tür tek odalı, küçük bir eve benziyor olabilir. Uzun zamandır oraya gitmemiştim." demesiyle kuşkuyla onu süzdüm.

AlanWolf bunu fark etmiş gibi bir ifadeye büründüğünde bana bakmayı keserek "Aklındaki soruyu sor hadi. " demişti. Sırıtarak "Orada bizi tam olarak ne bekliyor?" dedim. AlanWolf'un gözleri sanki geçmişte bir şeyi hatırlarmış gibi karardıktan sonra "Sadece eski bir dost. Bilmeniz gereken tek şey, ona çok güvenmemeniz. Size het ne derse desin, oraya sadece bu dönüşümü durduran şeyi almak için gideceksiniz. Orada bir gece bile kalmamalısınız." dediğinde onun bu durumdan ne kadar rahatsız olduğunu anlamıştım. Başımı sallayarak "Orayı yıkmamı istersen bunu kolaylıkla halledebilirim. Bunu biliyorsun, değil mi?" dememle gözleri sevecen bir ifadeyle kısılmıştı.

Gözlerimi devirip "Bir şeyleri sakladığını görebiliyorum. Gittiğimiz yerde bu kadar tehlikeli olan şey ne? Bizi neyden korumaya çalıştığını söylemen gerekli." dediğimde hologram titremiş, sessiz kalmıştı.

Sesli bir nefes vererek "Söyle artık. Oradaki her kimse bizim için tehdit mi?" dememle AlanWolf başını çevirip "Benim olduğumdan çok daha fazla. Ona tehdit olduğunuzu hissettirmemeniz gerekli. Özellikle sen Kelly. Yalnız kalmamalısın. Onun ne yapabileceğini bir tek ben biliyorum. Tedavinizi olun ve oradan olabildiği en kısa sğre içerisinde gidin. İsterseniz orayı daha sonra patlatabilirsiniz, ama şimdilik gitmeniz gerekli. " dediğinde gözlerim kısılmıştı.

K.A.O.S PROJESİ : YIKIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin