Elimde sırt çantasıyla yürümeye başladığımda beni Alex ve Castillo'nun takip ettiğini duyabiliyordum. Arabaların yanına ulaştığımızda Tucker sabırsız bir şekilde ''Siz nereye kayboldunuz? Hadi araca binin artık! Bu hayvanların beni takip ediyor oluşu beni rahatsız ediyor.'' demesiyle Ony'nin olmadığını fark etmiş gibi ''Diğerleri nerede? Ony, Sam ve Mell henüz dönmediler. Onları buldunuz mu?'' demişti. Gözlerimi ona diktiğimde zihnimi okuduğunu anlamıştım. Yüz ifadesi hızla değiştiğinde çantayı önüme koyup ''Sizinle bir şey konuşmalıyım.'' dedim.
Diğerleri de araçtan başını uzattığında, Acwel ve Tucker araçtan inip bana doğru yaklaşmıştı. Ony'nin çantasını açarken 'Öncelikle, kayıp olan aşıları buldum. Aşıya ihtiyacınız varsa hemen vurun.'' dediğimde Acwel kaşlarını çatmış, şüpheyle yaklaşmıştı. Çantaya uzanıp, bir aşıyı eline aldıktan sonra kuşkuyla ''Kimdeydi bunlar?'' demişti. Kollarımı göğsümde bağlayarak ''Ony.'' dememle diğerlerinin mırıltılarını duyabiliyordum. Hepsinin aklında soru işareti vardı ve bu çok normaldi. Hala anlayamadığımız çok şey vardı.
Boynumdaki madalyayı çıkartıp yere koyup, düğmesine bastığımda AlanWolf'un hologramı dışarı çıkmıştı. Karşısında ona merak dolu gözlerle bakan diğerlerine baktıktan sonra arkasını dönüp beni bulduğunda suratında hafif bir gülümseme belirmişti. Kollarımı göğsümde bağlayıp ayağımla çantaya dokunup, ittikten sonra içi görülecek şekilde yamulan çantaya bakıp ''Kayıp aşıları buldum.'' dememle benden bir cevap beklediği belliydi.
Başımı sallayarak ''En başında demiştin. Bunu biliyordun. Her şey tersine dönüyor, iyiler kötü, düşmanlar dost, savunmasızlar ise en tehlikeliler oluyor. Buydu kurduğun cümle. İyi sandıklarımız Ony'di ve asıl hain o çıktı. Kötü zannettiğimiz ise sendin. Aslında bizi bir şeye karşı korumaya çalışıyorsun ve iyisin. Savunmasızlar ise bizleriz. Dönüştüğümüz için tehlikeli hale geliyoruz.'' dememle AlanWolf ellerini birleştirip sessizliği sürdürmüştü.
Elimi alnıma koyduğumda İvan kurduğum cümlelerle şaşkınlıkla ''Ony mi?'' dediğinde ona dönerek ''Evet. Bizden önce aşılara ulaşıp büyük kısmını kendisi için aldı ve dönüşümü ilerledikçe kendini iyileştirmek için aşıyı kendisine basıyordu.'' dedikten sonra Alex'e doğru dönerek ''Ve güçlerimi bloke edip, aynı zamanda içlerimizden çoğunun ölümüne de sebep oldu. Önce Judith, sonra Sam ve Mell. Ve Alexis'de var. Onları öldürdü çünkü asıl gücü geleceği görmek falan değildi. O öldürdüklerinin güçlerini kendisine çalıyordu. Mell'i öldürünce ise herkesin gücüne erişimi oldu.'' dememle İsabella uzun zaman sonra ilk kez konuşmuştu.
''Onda hep biraz tuhaflık vardı. Onu her seferinde birisi ile konuşurken yakalıyordum. Ve davranışları hep bir açık veriyordu ama bunu yapacağını düşünmemiştim.'' demesiyle onu işaret ederek ''Kiminle konuşuyordu?'' diye sordum. İsabella şaşırmış gibi bir an için duraksadıktan sonra ''Bilmiyorum. Beni hemen fark edip oradan uzaklaşıyordu.'' dediğinde elimi belime koyup ''Doğru, o aslında birisiyle konuşuyor. Çünkü asıl bir kötümüz var.'' dedikten sonra holograma döndüm. Sanki duyduğu cevaplardan tatmin olmuş gibi bana gülümseyerek bakıyordu.
Ona yaklaşıp, yüzüne doğru eğilerek ''Ve sen bu asıl kötünün kim olduğunu biliyorsun, değil mi?'' dememle AlanWolf'un gözleri kısılmıştı. Bakışlarımı ondan ayırmadan ''Bizi bir şeyden korumaya çalışıyordun. Tüm bu deneyler... Hayvanlar üstünde deney yaptın çünkü dönüşenleri durdurmak istedin. Sisleri yaptın çünkü askeri açıdan güçlenmek istedin. Bizleri yaptın çünkü kendimizi korumamızı istedin. Ama her seferinde işler daha da kötü oldu. Ama hala anlayamadığım şey şu, bizi neyden korumaya çalışıyordun? Kendini kötü gösterecek kadar, neyden korkuyordun?'' dememle AlanWolf'un hologramı suratıma bakmıştı bir süre.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
K.A.O.S PROJESİ : YIKIM
Bilim Kurgu⭐Serinin 3. kitabıdır.⭐ Sonunda karşı çıkıp, güçlerini birleştiren ve isyan başlatan taşıyıcılar, her şey son bulunca eskisi gibi hayallerini kurdukları özgür hayatı yaşıyorlardı. Ya da onlar öyle sanıyordu. Her şeyin bir anda alt üst olacağını ki...