Toprak Karasular 1

2) Tengri Cadılık Ve Büyücülük Okulu'nun fethi

Toprak, Tengri Cadılık Ve Büyücülük Okulu öğrencisiydi. Ve bu yaz sonu okuluna başlıyacaktı. Peki ama, Tengri Cadılık Ve Büyücülük Okulu, nasıl bir tarihe sahipti ve daha önce neler yaşanmıştı. Toprak bunu gerçekten çok merak ediyordu.

Bu merakını gidermek için, sadece bu okul öğrencilerinin bildiği ve gidebildiği, "Market Tengri" isimli markete gitti ve kitaplara baktı, hazır gelmişken istenilen diğer kitapları da alacaktı. Bütün kitapları aldı ve kasaya gitti.

Normal şartlarda, bu markette sadece büyücü para birimleri olan "gümüşir" ve "goldalt" kullanılıyordu. Gümüşir, hemişerilerin "kuruş" dediği sistemdi yani küçük para birimiydi. Goldalt ise büyük olan, değerli olan para birimiydi. Ancak Toprak Karasular gibi hemişeri kökenli büyücüler, sadece okul gereçleri için geçerli olmak üzere (kitap, defter, bitmeyen kırılmaz kalem gibi) alışverişlerinde "hemişeriden gelen kimliği" isimli kimlik ile bedava olarak alabiliyordu.

Toprak, kasaya gitti okul gereçlerini -ve tabii ki "Tengri Cadılık ve Büyücülük Okulu'nun Tarihi" isimli kitabı da alarak. Bu okulunun tarihini aşırı merak ediyordu. O her ne kadar şu an bunları bilmese de, gerçekten muazzam bir tarihe sahipti Tengri Cadılık Ve Büyücülük okulu.

Eve geldi, bir güzel duş aldı ve sonra odasına geçip kitabı okumaya başladı...

Tengri Cadılık Ve Büyücülük Okulu'nun ilk ismi Smurne Cadılık Ve Büyücülük Okulu'ydu. Romalılara kadar dayanan bir tarihe sahipti Smurne Cadılık Ve Büyücülük Okulu. Tek bir taştan binaya sahipti -o binanın "Uzay" olduğu zannediliyor- binanın etrafı ise çok kalın -70 metre kalınlığında- ve çok yüksek -200 metre- bir surla çevriliydi. Genç büyücü adayları bu surun önüne geldiğinde, öğretmenleri ile birlikte içeriye ışınlanırdı. Bu muazzam sur ise klon büyüsü ile 10 kat kalınlaştırılmış ve 10 kat yükseltilmişti.

1071 Malazgirt muharebesine destek veren Türk büyücüler, bu olağan dışı surlardan gelen büyü kokusunu almışlardı. Klon büyüsü kokardı çünki.
Ancak 20 büyücüyle burayı fethedemeyeceğini gören büyücüler, bu binayı fethetmek için ordu toplamak üzere geri gittiler. Bu geri dönüş bir kaçma değildi. Büyücü çağırma operasyonuydu.

Keşfedilen bu bina, dönemin tartışmasız en güçlü, tarihin en güçlü birkaç büyücüsünden biri olan, yaşadığı döneme adı verilen "durdurulamaz kurt" lakaplı Kerem Türkevladı'nın kulağına ulaştı. Durdurulamaz kurt'un, durdurulamaz bir ordusu da vardı.

Büyü yapamayan insanları çok sever, onları koruyup kollarlardı. Bir dediklerini 2 etmezlerdi. Çünkü onlara göre, büyü yeteneği o insanları korumaları için onlara verilmişti. Büyü yapamayan insanlara "hemişeri" derlerdi. Hemişeriler ise onlardan "büyülü kurtlar" diye bahsederdi. Aralarında bir tartışma olduğu zaman hep hemişerilerin kazanmasına izin verirdi "büyülü kurtlar".

Onlar birçok savaşta Türklerin yanında yer almışlardır. En son olarak ise Çanakkale Savaşı'nda düşmanın üzerine bir bulut şekline bürünerek saldırıp onların birçok askerini öldürmüşlerdi. Ve Anafartalarda Mustafa Kemal Paşa'nın yanında savaşmışlardı büyülü kurtlar. Ve Büyük taarruz sırasında, Türkler atağa geçmeden önce arkadan saldırarak Yunanlıların bütün konsantrasyonlarını al aşşağı etmiş, savaşırken "acaba arkamızdan yine saldırı var mı?" diye düşünerek, doğru düzgün savaşmalarını önlemişlerdi. Bunun sayesinde ise Türk ordusu, düşmanlarını kovmuştu.

1040 doğumlu olan Kerem Türkevladı, 1066 yılında hemişeriler tarafından, kazandırdığı başarılardan dolayı "durdurlamaz kurt" lakabını almıştı.