10) Yeni büyüler

39 13 7
                                    

Spor haftası geride kalmıştı. Ama bu haftanın etkileri derslere de olumlu şekilde yansımıştı. Çünkü keyfi yerinde olan öğrenciler, zevkle çalışıyor, bunun da karşılığını alıyorlardı. "Enler karması" Uzaylılar'da ise durum tam tersiydi. 1. ve 2. sınıflar hariç, Uzaylılarda heves kalmamıştı. "Son 3 saniye faciası" ve "büytop faciası" maçları sonrası Uzaylılar, çalışma motivasyonu bulamıyorlardı. Ama Okyanuslar, Işıkların tek rakibiydi. "Yılın en çalışkan binsı" ödülü yıl boyunca toplanan "çalışkanlık puanları" sayesinde belli oluyordu. Binaların şu anki çalışkanlık puanları şu şekildeydi:

1. Işıklar: 100 puan
2. Okyanuslar: 88 puan
3. Menekşeler: 35 puan
4. Zümrütler: 26 puan
5. İnciler: 22 puan
6. Uzaylılar: 20 puan

Puan sınırının üst sınırı yoktu. Tarihteki en büyük fark, 680 puanlık farkla (1. ve 2. arasındaki farktan bahsediyoruz) 1860 yılında Uzaylılar tarafından, Okyanuslara atılmıştı. (Uzaylılar 1.000, Okyanuslar 320).

Temel büyüler dersinde, öğretmenleri Cengiz Hoca onlara "fırlatma" büyüsünü öğretiyordu. Bu ay, o büyü üzerinde çalışacaklardı.

Öğrencilerine kalem ve kasklar veren Cengiz Hoca: Çocuklar ben şimdi size kalemler vericeğim. Market Tengri'den okulumuzun aldığı bitmeyen kırılmaz kalemler bunlar. Yüzünüzü korumak için, bu kaskları da alın."

Hocanın bahsettiği kasklarım arka tarafı şapka gibi iken ön tarafı sert plastikten yapılmıştı. Ve yüzün tamamını koruyordu.

Herkes kasklarını taktı, kalemleri aldı. Bu ögelerin hepsini okul karşılıyordu. Bu yüzden kimsenin para vermesine gerek bile yoktu.

Cengiz Hoca: Önünüzdeki bu kalemleri bir şekilde fırlattığınızı hayal edin. Ve sonra büyülü sözler olan "fırlat" diyeceksiniz. Size verdiğim kutucukların - önlerinde küçük kutular vardı - içine fırlatabilirseniz, bu işi başarmış olacaksınız. Sonra daha büyük şeylele deneyin. 1 ay sonra, son aşamaya geçiceğiz. O aşamada yere yumuşak bir nesne sericeğiz, ve birbirinizi oraya atacaksınız.

Toprak denedi, denedi ama yeni büyü öğrenmek kolay değildi. Bir ara kalemi hareket ettirmeyi başardı ama kalem, kutucuğun dış duvarına çarpıp geri döndü. Sonrasında o da dahil olmak üzere herkes kalemleri fırlattı ama kutuya atmak çok zordu. Herkesin kalemi her yere fırlıyordu.

Gerçekten bütün kalemler havalarda uçuşuyordu. Toprak'ın kaskına en az 7-8 kalem çarpmıştı ama kask, Toprak'ı korudu.

En sonunda birisi kutuya kalemi atmayı başardı. Bu kişi, Uzaylıların 1. sınıflarından Gül'dü. Hemen ardından Elmas yaptı. O da Uzaylıydı. 3. olaraksa, yine Uzaylılardan Hafsa başardı.

Cengiz Hoca bu yüzden Uzay binasına 30 puan verdi. Uzaylılar bu sayede çalışkanlık puanında 3. sırayı aldılar. Başaran her kişi, binasına 10 puan ekliyordu ama başarısız olana ceza yoktu. Toprak'ta başarmıştı. Yapabilen 4. Kişi oydu. Ve Uzaylıların dışında yapabilen ilk kişi. Kalemi, kutunun tam merkezine bırakıvermişti. Cengiz Hoca ona da 10 puan yazmıştı.

Bu puanlar hem binaya, hem kişiye gider. Yani bir öğretmen, bir öğrencisine 10 puan verdiyse, binasına 10 puan ve öğrencisine 10 puan aynı anda vermiş oluyordu. Bu sayede yıl sonunda "en çalışkan öğrenci" de belli oluyordu. En çalışkan öğrenciye 2.500 goldalt (büyük olan para birimi) veriliyor. 2. ye 1.000, 3. ye ise 500 goldalt veriliyordu.

Kimyasal büyüler dersinde ise çok işe yarayan, ama çok kolay bulunabilecek/yapılabilecek bir iksirleri öğreniyorlardı. Bu okul öğrencilere böyle büyüler öğretiyordu. Kolay ve çok işe yarayan şeyleri.

Söz konusu iksir, kesikleri ve kırıkları, sadece 1 gün içerisinde tedavi ediyordu. Ama o bir gün içerisinde kişinin canını fena halde yakıyordu.

Sihirli sarmaşık ve su kullanılarak yapılan bu iksir şöyle yapılıyordu: Sihirli sarmaşık bir kaba koyulup, içerisine su dökülüyordu. Su ile temas eden sihirli sarmaşıklar, suyun içine kırılıp, o suyun yeşile bürünmesini sağlıyordu. Suyun tadı ise değişmiyordu. Sonrasında bu sıvı içiliyor ve 1 gün sonra bütün kesik ve kırıklar iyileşiyordu. Bu iksirin tek yan etkisi, canı çok acıtmasıydı. Ve bu acıya karşı yapılabilecek bir şey yoktu.

Doğadaki rastgele bir sarmaşığın sihirli olup olmadığını anlamanın tek yolu, onu suyun içine sokmaktı. Ve bu sihirli sarmaşıkların bazıları zehirliydi. Belirtileri, normaliyle aynı olan bu sihirli sarmaşık, bir gün içinde tedavi etmek yerine, aynı düzeyde acı vererek öldürüyordu.

Bu yüzden sihirli sarmaşık, yanlızca büyücü eczanelerinden alınmalıydı. Çünkü onlar tıbbi araştırmalardan geçip, paketlenerek satılıyordu.

Öğrenciler bu iksiri kolaylıkla yaptılar ve okulun stoklarına bağışladılar. Stoklara alınan bütün ürünler kalite testinden geçiriliyordu. Eğer bir öğrencinin yaptığı ürün, kalite testinden geçemezse, ürün stoklara - doğal olarak - alınmıyor ama öğrenciye verilen puanlar da geri alınmıyordu.

Öğrenciye sonraki derste, ürününün kalitesiz olduğu söyleniyor, ve - bu sefer kalitesi onaylammış ürünlerle - tekrar deniyordu. Çünkü öğrenci, kaliteli bir sihirli sarmaşık ve zehirli olmayan bir su kullandığı zaman, yanlış yapabileceği bir şey kalmıyordu. Bütün olay o malzemelerin kalitesindeydi.

Öğrenci ikinci denemesinde de başarılı olduğunda fazladan bir 10 puan daha veriliyordu.

Psikoloji dersinde, psikolojisi tamamen bozulmuş, intihar etmeyi düşünen bir insanın, intihardan nasıl döndürülebileceği anlatılıyordu.

İntihar etme sebebine göre farklı yollar mevcuttu. Kişi para borçlarını ödeyemediği için intihar etmek istiyorsa, ona "oluştur" büyüsü ile, toplam borcunun 2 katı kadar para veriliyordu.

Parasızlık konusu tabiki sadece hemişeriler için geçerliydi. Çünkü okulundan mezun olan herkes, büyüyle para oluşturabiliyordu. Ama zaten paraya çok az yerde htiyaç duyulduğundan, kimse para basmayı kötüye kullanmıyordu.

Mesela en lüks yemekleri mi istiyorsunuz? Oluştur büyüsü ile yaptınız bile. Lüks bir ev mi istiyorsunuz? "İnşaat" büyüsüyle yapabilirsiniz. Buradaki tek kural, o evin arsasını satın almak. Ki bunu da goldalt basarak yapabilirsiniz.

Bir iş yeri mi açmak istiyorsunuz? İstediğiniz arsayı satın alın, oluştur büyüsü sayesinde para sıkıntısı olmayacak, ve bu arsaya inşaat büyüsüyle istediğiniz iş yerini inşaa edin.

Gıda sektöründe bir iş yeri açıyorsanuz, gıdalarınıza "bozulmazlık" büyüsü yaparak, gıdalarınızın bozulma derdini ortadan kaldırabilirsiniz.

Oluştur büyüsü, bir canlı yaratamaz. Ama candız olan birçok şeyi yaratabilir. Bazı şeyler tabiki başka büyüler ile yapılır (ilerleyen zamanlarda ayrıntılarını göreceksiniz).

Eğer kişinin intihar etmeyi isteme sebibi işsizlik ise, 2 durumda farklı şeyler yapılır. 1. durumda kişinin büyücü veya cadı olduğunu varsayıyoruz. Bu durumda kişiyi, kendi işyerinize alırsınız. Patronunuz bunu onaylamaz ise, kendi iş yerinizden istifa edip, yeni bir iş yeri açabilirsiniz. Bu durumda da o kişiyi, kendi iş yerinize ortak edebilir veya çalışan olarak işe alabilirsiniz. 2. durumda kişinin bir hemişeri olduğunu varsayıyoruz. Bu durumda, hemişeriler için bir iş yerine gidip, o iş yerinin patronunu "kontrol" büyüsünü kullanarak kişiyi işe alması için zorlayabilirsiniz. Ancak, bu durumda intihar etmek isteyen hemişerinin intihar etme isteyini ve sebeplerini "silinmez kağıda" yazıp, imzalaması gerekir.

Bu gibi bazı durumlar haricinde "kontrol" büyüsünü kullanmak idam ile sonuçlanır. Yıldırım büyüsününde öldürücü düzeyde kullanılması (savaş hariç) idam ile sonuçlanır.

Doğa Hoca'nın muhteşem "hayvanlar alemi" dersi vardı. Bu derste "tısafobi" denen hayvanı işleyeceklerdi. Bu hayvan, insanlara zarar vermeyen bir hayvandı ve sadece yılanlar ile beslenirdi. Sadece 2 metre uzunluğuna rağmen, 1 metre yüksekliğe sahip bu hayvan, yeşil renkteydi. Bu hayvan bir sürüngendi ve bu sürüngeni görmemek gerçekten çok zordu.

Bir yılan gördüğünde önce korkar ve geri çekilirdi. Bu yüzden yılan ona saldırmak için ileri atlardı. Bundan sonra tısafobi yerden yarım yarım metre yüksekliğe çıkarak, yılanın kafasını ezerdi. Ardından yılanın üzerinde sürünerek, bütün vicudunun postunu çıkartırdı. Hiçbir yılan bununla baş edemezdi. Çünkü tısafobinin 1 tonudan fazla ağırlığa sahipti.

Toprak Karasular 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin