15 tatil bitmişti; yeni büyüler öğrenmeye, binalararası maçlar yapmaya, keyifli sohbetlere, kısacası okula devam edeceklerdi. Bütün güzellikleriyle Tengri geri dönmüştü!
Diğer derslerde az konu vardı. Bu konular da zaten 1, 2 ay içerisinde yavaş yavaş, ama emin adımlarla işleniyordu. Dersler, öğrencilere zevk veriyordu.
Büyücülkte, en çok değer gören, herkesin hayalini kurduğu, en zevkli meslek olarak bilinen meslek ise öğretmenlikti.
Her ne kadar Dünya Kupası Türkiye'de olsa da, Tengri'nin geri dönüşü, haberlerdeki yerini aldı. Basın yeniden; Tengri'nin istişamından, asaletinden, tarihinden ve gençlere verdiği muhteşem eğitiminden konuşur oldu. Bu ülkede, bu okuldan daha ağır, daha güçlü, daha etkili, daha çekici hiçbir konu olmadı, olmayacaktı.
Tabi, bu olulda kimseye ödev verilmemesi sayesinde -sebebini ilk bölümlerde yazmıştık- öğrenciler, keyif aldıkları alanlarda kendilerini geliştirebiliyorlardı.
Toprak, okula geldiğinde çok güçsüz, cılız, zayıf bir çocuktu. Ama bu okulda, Fikri Hoca sayesinde, çok güzel şekilde kas yapmıştı. Bu sayede okuldaki ilk maçtan beri eliyle uzun paslar atabilir olmuştu. İşin tekniğine zaten hakimdi ve 20, 25 metre pas atabiliyordu o kadar zayıfken bile. Ama artık 60, 65 metreye bile pas atabiliyordu. Kasların hızlı dinlenmesini sağlayan özel yiyecekler ile besliyorlardı onu. Bu sayede ilk aylarda, günde 10 saat olan serbest zamanının -kalan 8 saati uyku ve 6 saati dersler ile geçiyordu- 7 saatini kas yapmakla geçirmişti. Ayrıyetten, spor derslerinde de, takım arkadaşları maç yaparken o kas çalışmıştı. Dolayısıyla, gün içerisinde kimseyle konuşmuyordu. Çünkü buna zamanı olmuyordu.
Gün içinde kas çalışması yaparken, akşamları da enerjisi kalmadığı için, çok erken saatlerde (19:30, 20:00 gibi) uyuyordu. 5:30 gibi kalkıp, kas çalıştıktan sonra, 8:00'da kahvaltı yapıp, 9:00'da ise derslerine giriyordu.
Aslında tüm bunlar Toprak'ı çok zorluyordu. Sadece birkaç arkadaşının verdiği destek ile ayaktaydı. Bu yoğun programa onlar sayesinde katlanabiliyordu. O arkadaşları gerçekten yanındaydı. Kemal, Pınar, Okyanuslardan Çilek, Özlem, Utku... Hepsi ona gerçekten destek veriyordu. Eğer onlar olmasa, öğretmenlerinin verdiği moral çabasının hiç bir anlamı yoktu. Çünkü öğretmenleri ona "daha iyi olman için" başlığı altında sürekli kızıp duruyordu. Ve bu azarların 5 dakika öncesinde ya da 5 dakika sonrasında onu övmelerinin hiç bir samimiyeti kalmıyordu.
Bir keresinde o kadar yorulmuştu ki, akşam yemeğinden sonra Işık binasına yürüyememişti. Pınar ona destek olup yatakhanelere çıkmasını sağladığında Toprak kendini derhal yatağına attı. Atkasından Kaplan onun üstüne çıktığında, Toprak uykuya dalmıştı bile.
Ondan sonraki gün ise Toprak, antrenmana gitmek istemese de Pınar'ın ısrarı sonucu gitti. O gün antrenmanda Kemal'de onu izlemeye geldi ve Toprak o gün antrenman çıkışı yemeğe katılacak enerjisinin olmadığını söylese de, hocasından 1 saat azar yediği ve 20 puan kırılmasıyla tehdit edildiği için gitmek zorunda kaldı.
Fikri Hoca'nın bu tehdidi, Kemal'i de sinirlendirmişti. Kemal, bir koluyla Toprak'ı tutuyordu ki düşmesin. Yoksa Toprak'ta yürüyecek enerji dahi yoktu. Bir ara "Adam alt tarafı 'yemek yiyecek enerjim yok' dedi lan! Neymiş, 20 puan kırarmış, bilmem neymiş... Adama bak. Bu adam kendini vazgeçilmez zannediyor herhalde! Ya hayır, başka hoca olsa daha sert konuşurum da, Fikri Hoca diye o kadar laf etmiyorum. Ama ayıp yaa. Bir bak çocuğa, yürüyecek hali kaldı mı? Böyle antrenman mı olur?" demişti.
Ondan sonraki sabah Kemal, Toprak'ı uyanır uyanmaz yanına çekti ve birebir konuştu. "Bak Toprak. Sen bu gün antrenmanlarına katılma. Zaten 'sportif faaliyetler' dersi de yok. Bir sorun olursa, hocayla ben konuşurum. Sakın korkma! Senin arkanda ben varım. Olay büyürse Pınar da yanında olacaktır. Tamam mı?" dedi. Toprak "Ama Kemal abi, ben..." dedi ve kaldı. Korkusunu nasıl anlatıcaktı? Korkusunu anlatırsa, Kemal kızar mıydı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Toprak Karasular 1
FantasyTürkler hacteginde 1, Turks hacteginde 1, Yüzüklerinefendisi hacteginde 1 (29 Mayıs 2022, Pazar). ! Başlığında kaçıncı bölüm olduğu yazan bölümler düzenlenmiştir ! İzmir'de yaşayan 2004 doğumlu bir gençti, Toprak Karasular. Onu özel yapan ne gözler...