34) Final Kutlamaları ve Son Haftalar

15 5 27
                                    

Öncelikle herkese merhabalar. Bir önceki bölümde bazı şeyleri anlatmayı unutmuşum. Bu yüzden onları burada yazacağım çünkü o bölüm düzenlenmeyecek.

Arkadaşlar birbirlerinin canını yakacak hiçbir şey yapmaz. Arkadaşlar birbirine zarar vemrezler, başkalarının vermesine de müsaade etmezler. Doğum günü olan bir arkadaşınızın kafasına yumurta atmak doğum günü kutlamak değildir! Bunu yapan birisi sizin gerçek arkadaşınız olamaz! Gerçek arkadaş size dışarıdan bakıldığında, sizinle gurur duyulmasını sağlar. Bu gurur vericilik kafaya su dökerek, yumurta atarak olmaz.

Beni tanıyan ve seven herkes, bir önceki bölümü okuduğunda Asım hakkında muhtemelen iyi şeyler düşünmüştür. Ben sizin onu tanımadan sevmenizi sağladım. Gerçek arkadaş da bunu yapar işte. Yeri ve zamanı geldiğinde Asım Enes KESKİN'de bunu yapacaktır. "Peki nasıl yapacak? Herkes senin gibi Wattpad yazarı değil ki." diyenler olabilir. Bilinmesi gereken şey ise şu: gerçek arkadaşlar bunu yapmanın bir yolunu bulur. Ya herhangi bir sosyal medya hesabında yaptıkları bir paylaşımla, ya çizdikleri bir resimle, ya söyledikleri özel ve anlam dolu bir sözle... Bir şekilde yapar bunu gerçek arkadaşlar.

Şimdi dilerseniz hikayemize kaldığımız yerden devam edelim.

Büytop finali nihayet sona ermişti. Bitiş düdüğünden sonra kimsenin gıkı çıkmamıştı. Yalnızca Işıklar sevinmişti. Bir önceki maç nasıl ki sadece Işıkların sesi kesildiyse, bu maçta da sadece Işıkların sesi duyuluyordu. Fikri Hoca bunu sağlamıştı.

Işıklar takımı tarihinde ilk kez şampiyon olmuştu ve bunu her şeye rağmen kazanmıştı. Hak ederek şampiyon olmuşlardı. Kimileri bunu sadece Toprak'a bağlasa da, işin arkasında çok büyük bir Fikri Hoca gerçeği vardı. Takımın en yaşlısı 3. sınıftaydı. Ve 20 yaşındaydı. Bu durum hem Fikri Hoca'nın sözünün daha çok geçmesini, hem de takımın daha dinamik ve daha istekli olmasını sağlamıştı. Bu şampiyonluğun asıl mimarı tabi ki Fikri Hoca'ydı.

Ancak basın böyle yazmadı. Yabancı basın "Toprak VS Oğuz" yazarken, yerli basın "Toprak, Uzaylılar hegemonyasını toprağa gömdü!" veyahut "Toprak, Işıkları toprak altındaki tabutundan çıkarttı!" gibi manşetler atmıştı.

Stadyumdan çıktıklarında Işıklar takım otobüsü marşlarla uğurlandı. Toprak'ın kulaklarındaki büyünün süresi bittiği için Toprak sesten biraz rahatsız oldu. Ama bunu belli etmemeye çalıştı.

Akşam geç saatlere kadar Işıklar taraftarı şarkılar, marşlar söyledi. Bizimkilerse (Işıklar oyuncuları) ziyafetlerle, partilerle, kutlamalarla eğlendiler. Toprak her zamanki gibi akşam geç olmadan yanlarından ayrıldı. Işıklar binasının yolunu tuttu. Hava çok sıcak ve bir o kadar da nemliydi.

Havanın nemli olması onları çok az etkiliyordu. Çünkü binanın kolonları aynı anda hoparlör, kalorifer ve hatta klima görevi görebilen, harika tasarımlara sahipti.

Bu muhteşem tasarım sayesinde okul her zaman ılık bir havada olurdu. Büytop, büybas ve yüzme statlarında ise ilginç teknikler vardı. Büytop stadında: çim zeminin altından - hava koşuluna göre - soğuk ya da sıcak hava veriliyordu. Bu da oyuncuların ve topun en uygun ortamlarda hareket etmesini sağlıyordu. Büybas stadına gelince, bu stadyumda en doğru hava sıcaklığı çatıdan veriliyordu. Yüzme stadında ise havuzun kenarlarında havalandırmalar vardı. Uygun hava koşulu oradan sağlanıyordu. Yüzme stdının köşelerindeki bu havalandırmalar aynı zamanda hoparlör görevi de görüyordu.

İzmir'in çok sıcak ve çok nemli olduğu bu haftalarda öğrencilerin çoğunluğu içeride takılıyorlardı. Ancak Toprak, Kemal, Atilla, Utku gibi bazı sıcakseverler bu havalarda dahi sahaya inip futbol oynuyorlardı. Büyücülere özel olan enerji içeceklerini sağlık bölümü doktorlarının gözetiminde kullanıyorlardı. Bu sayede de enerji sıkıntıları olmuyordu. Onların 1 kutu enerji içecekleri hemişerilerin 4 kutusuna bedeldi. Bu yüzden günde sadece 1 adet içiyorlardı. Ancak bunu da antrenman içindeki molalara bölerek içiyorlardı. Bu enerji içeceklerinin kutuları kapaklıydı. Yani açıp, biraz içtikten sonra geri kapatıp birkaç güne kadar bekletilebiliyordu. Bu kutulardaki büyüler ise kutunun bir buzdolabı görevi görüyordu. Bu sayede içecek - çevre koşullarından tamamen bağımsız olarak - soğuk ve taze kalıyordu. Bundan dolayı gençler saatlerce sıcak havada antrenman yapabiliyorlardı.

Toprak Karasular 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin