Merhaba arkadaşlar, hikayeme hoş geldiniz. 2022 yılında yayımladığım ilk hikayemi okumadan önce, çok uzun aralıklarla yeni bölümler attığım için özür dilerim. Okulumdan dolayı fazla zamanım olmuyor ve bu da bölümlerin hem kısa, hem de nadiren gelmesine sebebiyet veriyor.
İlk ve en kritik sınav, zordu ama güzel geçmişti. Şimdi ise Toprak'ı uykusuz geceler beklemekteydi. Zorlu sınavlara hazırlanmalı, hazırlık sırasında uykusuzluğa katlanmalıydı. Bu bazen dayanılmaz olsa da sınıfı geçmek için şarttı. Tabi bu Toprak'a özel bir durum değildi. Okuldaki istisnasız bütün öğrenciler için zorlu süreç başlamıştı.
Hiçbir zaman yanlız olmayacaktı Toprak. Bu yolda ona birçok insan yardım edecekti. Pınar'dan Kemal'e, Asım'dan Çilek'e bütün arkadaşları ve tabi ki ailesi ve öğretmenleri, onun iyiliği için ellerinden gelen her şeyi yapacaktı.
Toprak'ın sonraki sınavı "doğal ortam" dersindendi. Toprak o derste pek iyi değildi. Bu yüzden fazladan çalışması gerekiyordu. O da öyle yapıyordu.
Doğa Hoca, onlara gerekli notları zaten yazdırmıştı. Normal şartlarda Tengri Cadılık Ve Büyücülük Okulu'nda fazla yazı yazdırılmazdı. Ancak doğal ortam dersinde sınava çalışabilmenin tek yolu buydu. Ancak Doğa Hoca yine de kısa notlar yazdırıyordu. Yazdıkları en uzun not, toprağa küçük kökler salan bitkiler konusundaydı. Bu kategoride birçok bitki olduğundan 4 satırdan biraz daha az bir ebatı vardı. Ancak yine de Toprak ders çalışırken -yazdığı notları tekrar tekrar yazarak akılda tutarak çalışıyordu- bütün notları bir kere kağıda dökmesi 1 saati çok az geçiyordu.
Uzun bir süre çalıştıktan sonra gözleri ağrımaya, uykusu iyice çökmye balamıştı. Gözlerinden uyku akmaya başlamış, yazdığı yazıları sürekli yanlış yazıp silmeye başlamıştı.
Kemal, bunu gördü. Toprak'ın yanına gelip "İyi misin" diye sordu. Sonra bir esneme geldi Toprak'tan. Kemal "İstersen git yat sen. Zaten bu kadar uykuluyken ders çalışsan bile çalıştıklarını anlamazsın." dedi. Sonrasında Toprak eşyalarını toplayacakken Kemal dedi ki: Sen bırak, yatağına git. Ben onları toplayacağım. Uyu, dinlen artık sen. Devamında Toprak yatmaya gitti.
Kemal, Toprak yattıktan sonra onun eşyalarını toplayıp dolabına bıraktı. Ardından kendi sınavına -hayvanlara dönüşüm- çalışmaya devam etti. Kurtlara hayrandı Kemal. Bu yüzden bir bozkurta dönüşmek istiyordu. İri, kaslı, çevik ve akıllı mükemmel bir bozkurta dönüşmek istiyordu hemde.
Uzun süren çalışmalarının ardından yatmaya gitti o da. Yarın sınavı vardı ve dinç olmalıydı. İstese gece hiç uyumadan çalışabilirdi aslında. Ama o kapasitesini zorlamadı. Gitti ve yattı.
Sabah ilk kalkan Toprak oldu. Saat 8'de uyanmıştı o. Uyku için olabilecek en mükemmel ortam, okul tarafından sağlanıyordu. Bu yüzden gece 2'den, sabah 8'e kadar olan 6 saatlik uyku ona gayet yeterliydi.
Kalktı, dolabına baktı. Kemal abisi - tıpkı söylediği gibi - bütün eşyalarını dolabına bırakmıştı. Eşyalarını aldı ve çalışmalarına tam gaz devam etti. Saat dokuzda kahvaltılarını yaptılar.
Kahvaltıda Kemal'i görmüştü Toprak. Ona, eşyalarını topladığı için teşekkür etti. Kemal'de "Buna gerçekten ihtiyacın vardı." diyerek karşılık verdi.
Kemal ve Toprak sınava yan yana olan sınıflarda girmişlerdi.
Kemal gelirken Toprak ile konuşarak onun sankinliğini ve rahatlığını korumasını sağlamıştı. Bu da bir hayli işe yaramıştı doğrusu. Toprak sınava moralli şekilde girmişti. Ve bu onun notlarına olumlu etki edebilirdi.
Sınavda A ve B gruplarından oluşan "kopya algılayan kağıtlar" kullanılmıştı. Kağıdın sahibi kopya çekmeyi düşündüğü anda kağıtta "Kopya" kelimesi - silinmeyecek şekilde - beliriyordu.
Sorularda ise çoğunlukla "bitkilerin kategorileri" sorulmuştu. İlk soruda kategorilerin adlarını istemişti. Toprak bunu kolaylıkla yaptı. Cevap "Toprağa kök salmayan büyülü bitkiler, toprağa kısa kök salan büyülü bitkiler, toprağa derin kök salan büyülü bitkiler." şeklindeydi.
Sportif faaliyetler dersi öğretmeni Fikri Hoca, öğrencilerden "Ellerinde toplam 20 kiloluk 2 dumble ile 100 metre depar atmalarını" istemişti. Toprak nunu zamanında her biri 30 kiloluk 2 dumble ile 5 tur şeklinde yaptığından, bu ona çok çok kolay gelmişti. Zaten depara kalkışıyla bile 100 almayı hak etmişti. 100 metrenin sonunda ise 1 gram bile yorulmadan 100 almıştı Toprak. Sınav öncesi tek bir antrenman bile yapmadan, bu zorlu sınavı kusursuz şekilde atlatmıştı Toprak.
Diğer çocuklar ise bu sınavda resmen parçalanmıştı. Toprak'tan sonra en iyi olan çocuk bile 35 almıştı. Toprak 65 puan gibi tarihi bir farkın keyfini sürüyordu şimdi. Üstelik diğer derslerde de en iyinin en fazla 5-10 puan altında kalabilirdi ki bu bile bir mucize sayılırdı. Bu sayede 1. sınıflarda en iyi olma unvanını garantilemiş sayılırdı artık.
Diğer çocuklardan birisi sportif faaliyetler sınavından sonraki teneffüste kendini tutamadı. Kolunun ağrısına daha fazla dayanamayarak, ağladı. Çocuğun adı Timur'du.
Toprak, Timur'un yanına gitti ve ne olduğunu sordu. Timur ise kolunun ağrısını anlattı. Bu kadar çok acıya dayanamadığını söyledi. Bu sırada hâlâ ağlıyordu. Toprak, bir kolunu çocuğun omzuna atarak, onu dinledi. Timur her şeyi anlattıktan sonra "Bu kadar acıya nasıl dayanıyorsun?" diye feryat etti.
Toprak, onun acısını çok iyi anlıyordu. Kolundaki ağrıyı hissedebiliyordu. Timur'a yaklaştı ve kulağına "Hatırlıyor musun, siz top oynarken ben sürekli bunlarla uğraşıyordum. İşte ben bu gün, o zorlu zamanlar sayesinde bu kadar iyiydim, Timur. Ama senin ne kadar zorlandığını iyi biliyorum. İlk antrenmanımdan sonraki gecenin tamamını acıdan yatağımda kıvranıp, ağlayarak geçirmiştim ben. Bu yüzden çektiğin acıyı hissedebiliyorum. Ve seni çok iyi anlıyorum." dedi.
Ardından Timur, Toprak'a sarıldı. Ve ağlamaya o şekilde devam etti. Ağrısı yavaş yavaş azaltıp, konuşabilecek duruma geliğinde Toprak'a çok utandığını belirtti. Toprak ise "Utanmana hiç gerek yok. Sen benim arkadaşımsın. Birbirimize destek olmalıyız çünkü arkadaşlar böyle yapar. Arkadaşlar birbirine şaka amaçlı vurmaz, arkadaşların uyguladıkları en büyük şiddet, sıkı sıkı sarılmaktır." dedi.
Bütün sınavlar bittiğinde sonuçlar ve sınıfı geçme-kalma, belge alma hesapları yapmak üzere sonuçları beklemeye başladılar.
Bu sırada Timur ve Toprak yakın arkadaş olmuşlardı. Bu zorlu sınavlarda birbirine destek olan bu ikiliye Kemal'de katılınce mükemmel bir üçlü olmuşlardı. Pınar'da Azerbaycan'daki kampları ve yine Azerbaycan'da oynanacak Basketbol Dünya Kupası bittikten sonra döndüğünde onlara katılınca altın gibi muhteşem bir grup olmuşlardı neredeyse.
2022 yılında yayımlanan ilk bölümüm bu kadardı. Okuduğunuz için teşekkürler. Bu arada size bir soru soracağım.
Hikayem nasıldı, nelerimi geliştirmeliyim?
Siz bu soruya cevaplarınızı yazın, ben de okuyup cevaplandırayım. Neyse, haydi kalın sağlıcakla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Toprak Karasular 1
FantasyTürkler hacteginde 1, Turks hacteginde 1, Yüzüklerinefendisi hacteginde 1 (29 Mayıs 2022, Pazar). ! Başlığında kaçıncı bölüm olduğu yazan bölümler düzenlenmiştir ! İzmir'de yaşayan 2004 doğumlu bir gençti, Toprak Karasular. Onu özel yapan ne gözler...