Toprak Karasular 1

12) 15 Tatil Ve Milli Takımlar

15 tatile girildi. Zaten okuldaki liglere de bu yüzden 1 aylık bir ara verildi. Çalışkanlık tablosu da 15 günlüğüne durmuştu. İlk yarıda kıl payıyla Işıklar öndeydi. Okyanuslar ise onlardan sadece 1 hata bekliyorlardı. Ama yapmamışlardı.

Bu sırada Işıklar binasında da sıcak bir dostluk hakimdi. Ve güzel bir sohbet döndü:

Kemal: İşte bu bee. Zor oldu ama nihayet tarihimizin en başarılı 1. dönemini bitirdik.

Pınar: Cidden öyle. Ama 1. sınıfların tamamı harikaydı.

Mert: Abi, habiden çok başarılıyız yaa. Nasıl bu kadar iyi olduk biz?

Tunay: Harbiden biz ne zamandan beri bu kadar efsaneyiz yaa?

Ezel: Cidden çok ilginç bir şey bu arada.

Pınar: Evet, biliyorum bu kadar başarılı olduğumuz başka bir yıl yok arkadaşlar. Ama bunun için şuan şaşıramayız. Sporda Uzaylılar hemen arkamızda, Okyanuslar desen büytop hariç her branşta ilk hatamızı bekliyorlar. Şu yıl bitsin, sonra duygularımızı dışa vuralım. Bu kadar iyi başladığımız yılın ortasında rahatlıyıp da, sonlara doğru kendimizi salmayalım arkadaşlar, lütfen.

Kemal: 1. Sınıflar, siz ne diyorsunuz?

Toprak: Ben bu binanın daha önce nasıl olduğuna şahit olmadım, o yüzden ben şahsi olarak bu konıda bir şey söylememem gerektiğini düşünüyorum.

Özlem: Aynen Pınar Abla, bence de havaya erkenden girmek doğru olmaz. Allah korusun, birkaç arkadaşımız hastalanırsa, insan fazlalığıyla Okyanuslar önümüze geçebilir. Önümüze geçerlerse bir daha bu ödülü kaptırmazlar.

Toprak: Arkadaşlar, ağızımızı hayra açalım, nolur nolmaz...

Pınar: Toprak, adamın geldi.

Toprak: Kimmiş benim ada- Ağaa, Kaplan, hoşgeldin adamım.

Pınar: Toprak, sende önce kimmiş adamım diyorsun, sonra bir tane kediye "Kaplan" diyorsun, sonra da ona "adamım" diyorsun. Sen kendinde misin?

Ardından bütün herkes kahkaha attı.

Toprak: Bak Pınar Abla, en son Kemal Abi, Kaplan ile dalga geçti, ısırğı yemişti. Hani, bence dalga geçmeden önce bir daha düşün.

Ardından binadaki herkes "Oğoooo, Pınar" veya "Pınar'a ne dediii, oğooov" gibi şeyler söylediler.

Ardından o muhteşem öğretmen geldi. "Öğretmenlerin Kralı" lakaplı Fikri Hoca.

Fikri Hoca: Gençler size Genç Milli Takım ile işgili haberlerim var.

Kemal: Buyrun Hocam.

Fikri Hoca: Biliyorsunuz ki, bu yıl Dünya Kupası var. Türkiye Büyülü Kurtlar İçişleri Bakanlığı, beni "milli takımın teknik direktörü" ilan etti! Ayrıca Genç Büyücüler Dünya Kupası'nı organize eden Norveçli ekip (bu iş, Norveç'te, Norveç'li insanlar tarafından organize ediliyordu) bu Dünya Kupası'nın ev sahipliği için Türkiye'yi seçti!

Kenal: Ne? Dünya Kupası Türkiye'de mi yani?

Fikri Hoca: Evet, Kemal. Doğru. Dünya Kupası burada! Tam olarak burada oynanacak.

Pınar: Hocam, peki büybas takımı bu durumda iç saha maçlarını Türkiye'de oynayamıyor diye biliyorum. Doğru mu?

Fikri Hoca: Evet Pınar. Ceren Hoca size gerekli bilgile- Ağa, merhaba Ceren Hocam.

Ceren Hoca: Merhaba hocam, siz mi büybas gelişmelerini anlatmak istersiniz, ben mi anlatayım?

Fikri Hoca: Hocam, ben kendi alanımla ilgili gelişmeleri bitireyim, siz sonrasını anlatırsınız.