Toprak Karasular 1

28) Final Maçı Hazırlıkları

Fikri Hoca öfkeden köpürmüştü resmen. Okyanuslar adeta ihanet etmişlerdi onlara. Bunun bedelini ödetecekti! Uzaylılar ile müttefik olan herkese, bedellerini ödetecekti. Bunun acısını öyle bir çıkartacaktı ki, yüz yıllar boyunca unutlmayacaktı! Bunu sağlamaya yemin etti Fikri Hoca.

Öncelikle, Okyanuslar'a yapılacakları Utku'nun bilmesini istemiyordu. Bunun için de Utku'yu 1 aylığına kendi binadında tutmak istedi Fikri Hoca. Ama bunun için bahane grekiyordu. Güçlü bir bahanesi olmalıydı ki, okul yönetimi izin versin.

Önce, Utku ile konuştu Fikri Hoca. Utku'ya "soyunma odanızda neler yaptınız" gibisinden bir şey sordu. Utku bütün kavgaları anlatınca istediğini elde etmişti. Kavgayı bahane edecek ve Utku'yu kendi binasında misafir edecekti öncelikle. Ardından da Okyanusların içinden geçecekti.

Utku'yu aldı ve müdürün yanına götürdü. 3'ü birlikte görüşmeye başladılar.

Müdürle yapılan görüşmelerde; Okyanusların, Utku'yu sürekli rahatsız edeceğinden, onu sık sık döveceklerinden, ona karşı hep saldırı halinde olacaklarından bahsedildi. Kanıt olarak ise Utku'nun soyunma odasında iki kere dövdüğü idda edildi.

Utku'nun üzerindeki takip büyüleri sayesinde 2 kez dövüldüğü kanıtlandı.

Bu kanıtları arkasına alan Fikri hoca; Utku'nun 1 ay boyunca korunmaya alınması gerektiğinden konuyu devam ettirdi. Utku'yu diğer binaların koruyamayacağını, çünkü onların da maçta Uzaylılar tarafında olduğunu, bu yüzden Okyanuslar ile aynı kini beslemiş olabileceklerini anlattı.

Turan Hoca (okul müdürü), Fikri Hoca'dan bir çözüm önerisi istedi.

İstediği soruyu elde eden bizimkiler, anında Utku'nın Işık binasında 1 aylığına kalmasını istedi. Bu, okul tarihinde bir ilk olacaktı. Bu yüzden Turan Hoca istemedi. Öğretmenlerle birlikte kalmasını - en kötü şartlarda - bir ihtimal kabul edebileceğini söyledi. Ancak bir öğrencinin, başka bir binada kalmasını asla kabul etmeyeceğini bildirdi.

Fikri Hoca kolay vaz geçmeyecekti. Utku'nun durumu üzerinde ısrarını sürdürdü. Turan Hoca Işıklar binasının güvenliği tehlikeye girer dediğimde de sorumluluğun tamamını üstlendi. Kendisinin haricinde kinseye sorumluluk düşmeyeceğini belirtti.

Bu ısrarların ardından Turan Hoca öğretmenlerle birlikte kalması fikrini öne sürdü. Bu yöntemi de Utku reddetti. Bahane olarak ise, aralarındaki rütbe farkını öne sürdü.

Bütün bu ısrarların ardın Turan Hoca nihayet izin verdi. Okul zaten 1 ay sonraki final mçından sonra bir - iki hafta içinde bitiyordu. Bu bir - iki hafta için bir uzatma söz konusu olabilirdi. Çünkü artık Turan Hoca 1 kere ikna edilmişti.

Bu sırada Toprak, bütün suçu kendinde biliyordu. Bu yüzden bütün neşesi kaçmıştı. Kemal ise onu neşelendirmek için her şeyi yapıyordu. Ama o, suçu kendinde bildiği için, kendini affedemiyordu. Bu onun "kendini salmış" gibi gözükmesini sağlamıştı.

Bütün bu sorunların arasında içeriye birden Fikri Hoca ve Utku girdi.

Toprak, Fikri Hoca'nın "yenilgiyi Utku'dan çıkartıcağını" sandı. Bu yüzden yanına gitti ve Fikri Hoca ile hızlı hızlı konuşmaya başladı hemen.

"Fikri Hocam Utku'ya kızmayın. Onun bir suçu yok. O sadece-"

Fikri Hoca araya girdi ve "Biliyorum. O, Okyanuslardan kızmadığım tek kişi." dedi ve "Şimdi geç yerine ve duyurumu bekle." diye ekledi.

Ardından Toprak kendi yerine geçti ve hocayı dinledi.

Fikri Hoca: Gençler, bu gün oynanan maçtan dolayı hepiniz üzgünsünüz, anlıyorum. Bende üzgünğm ve hatta bazılarına sinirliyim. Binamız bu gün büyük bir ihanete uğradı. Utku'yu çok seviyorum çünkü çok iyi bir çocuk ve bu gece Okyanuslar binasında olacak olanları onun yaşamasını istemiyorum.