Toprak Karasular 1

9) Işıklar - Uzaylılar Büybas

Işıklar, büytopta Uzaylılar'ı 10-0 yenmişti. Hatta, adeta ezip geçmişti.

O maçta herkesin forma numaraları da belli olmuştu. Toprak, İzmir'li olduğu için 35 numarayı istemiş ve almıştı. Artık, bir aksilik olmazsa, 10 yıl boyunca 35 numara Toprak'ın olacaktı. İlk defa maça çıkan Tunay 9, Mert 2, Artuk 28 ve Önder, Toprak'a 35 verildiği için, 24 almıştı. Kemal 10 ve Eyüp Kağan Gündüz 5 numarayı geçtiğimiz yıllarda zaten almıştı. Sonradan oyuna giren Fırat ise 11 numara giyiyordu.

Bu esnada Çisem ile karşılaştılar. Çisem "MUHTEŞEMDİİ. HEPİNİZ EFSANESİNİZ!" diye çığlıklar atarak geldi. Bütün büytop oyuncularına teker teker sarıldı.

Büybolcular, binalarına gidip üzerlerini değiştirdikleri sırada, Toprak'a bir tane daha "görünmez kulak koruyucu" büyüsü uygulandı. Çünkü büybas maçına da gideceklerdi. Bu yüzden Fikri Hoca böyle bir şey teklif etmişti, Toprak zaten dünden razıydı. Bu yüzden Fikri Hoca, Toprak'a bu büyüyü uyguladı. Ve birlikte aşşağı indiler.

Büybolcular maçı birlikte izleyeceklerdi. Ama o tribüne 1. sınıfların girmesi yasak olduğu için Toprak gidemeyecekti. Arkadaşları her ne kadar üzgün gözükseler de fazla dert etmemişlerdi. Sadece Çisem gerçekten Toprak'ı anlamıştı. Ve "Bende tek başıma maç izlemeyi sevmiyorum zaten, Pınar abla da yokken n'apıcam diye kara kara düşünüyordum. Eh sende yanlız bırakıldığına göre, hadi gel maçı birlikte izleyelim. Ne dersin Toprak?" dedi.

Bu esnada bir erkek geldi. Tanışmak istediğini söyledi. Toprak ve Çisem kendilerini tanıttılar. O kişide kendini şöyle tanıttı. "Merhaba, ben Mehmet. Menekşe binasındanım. Bu gün Uzaylıları çok fena rezil ettiniz. Adamlar sahadan ağlayarak çıktı aw." dedi.

Bunun üzerine Toprak "Eh, biz böyle oynamak zorundayız. Bizim işimiz orada, bizi seven insanları eğlendirmek." Şeklinde yanıt verdi.

Mehmet ise "Bende Menekşe büytop takımındayım. Ama biz, sizin böyle oynamanıza izin vermiyeceğiz!" Dedi.

Ardından 2 çocuk daha geldi. Birisini tanımıştı. O çocuk Okyanuslar bina başkanı Samet'in ta kendisiydi. Peki, diğeri kimdi?

2 çocukta onları tebrik etti. Ardından Samet, diğer arkadaşını tanıştırdı. Onun adı Utku'ydu. Tam adı "Utku Toprak Büyüktokatlı" idi. 2 çocuk da Okyanuslar büytop takımındaydı. Kemal ve Tunay gibiydiler. Samet oyun kuruyor, Utku ise gol atıyordu. En azından antrenman özetleri böyleydi çünkü Utku 2. sınıf olduğu için, ilk kez bir maça çıkacaktı.

Utku "önümüzdeki maç haftasında karşılıklı oynuyoruz Toprak, umarım ikimizde başarılı oluruz dostum." Dedi. Toprak ise "umarım dostum." Dedi ve nazikçe el sıkıştılar. Toprak "Ağa, bu da arkadaşım Çisem. Kendisine Çis diyebilirsin." Dedi. Utku, Çisem'e dönüp "seninle tanıştığımıza sevindim dostum." Dedi.

Bu esnada, 1:90 ı aşan boyu olan iri yarı, kaslı, müthiş fizikli bir çocuk geldi. Mehmet'in omzuna dokundu. Ve Mehmet'e bir şeyler söyledi. Toprak daa korkmuştu Çisem de. Mehmet de ona cevap verince, o çocuk Mehmet'e küçümser bir bakış attı ve onların yanına geldi.

"Merhabalar, ben Atilla. Sizi maçınızdan ötürü tebrik ederim Toprak." Dedi. Toprak neye uğradığını şaşırarak "Merhaba Atilla. Açıkçası biraz korkutucu bir cüssen var. Bir an ne diyeceğimi bilemedim doğrusu." Deyince Atilla küçük bir kahkaha attı. Ama sesi korkutucu değldi. "Ben Zümrütler'in kaptanıyım. Menekşeler maçında o Mehmet'e sahayı dar ediceğiz, izle ve gör. Ama sizin kadar fark atamayız tabii." demesinin ardından biraz gülüştüler. Sonrasındaysa Toprak başarılar diledi.

Bu esnada Kemal, yanında Çisem ile gelmişti. Anlaşılan Çisem korkup, o sırada büybas takımında olduğu için görevini yapamayan Pınar'ın görevini yerine getirmekte olan Kemal'in yanına koşmuştu. Kemal'in görevi ise stadyumun, Işıklar'a ayrılan kısmındaki güvenliği sağlamak ve insanların yollarını bulmalarına yardım etmek, kavga türü şeyler olursa ortamı sakinleştirtmekti.