20) Milli takımların marşları

22 5 2
                                    

Fikri Hoca, milli takım konuşması sonrası okul yönetimi tarafından çağırıldı. Bu gün Türk Milli Takımı için bir gol müziği belirlenmesi gerekiyordu. Üstelik bu, son gündü. Her şeyde olduğu gibi bu alanda da işimizi son hüne bırakmıştık. Ama artık ertelenemezdi. Bu gün halledilmeliydi.

Okul müdürünün odası ortak binanın üçüncü katındaydı. 3. kata çıktıktan sonra koridorun soluna döndü. Karşısına çıkan ilk dönemecin köşesinde müdür odası kendisini belli etmişti. Kapıyı tıkladı, müdürün iznini alıp, odaya girdi.

Fikri Hoca: Merhaba müdürüm.

Turan Hoca: Merhaba Fikri Hocam.

Fikri Hoca: Müdürüm, isterseniz sizinle şu işi hemen halledelim. Kahvaltı bile yapmadım daha.

Turan Hoca: Hocam, kahvaltınızı kantinden alıp, öyle gelseydiniz keşke. Ben yemenize izin verirdim. Size izin vermeyeceğim de kime vereceğim?

O sırada odadaki üçüncü kişi olan Türk heyetinin önemli bir temsilcisi "İsterseniz artık konuya girelim. Bu gün son gün, biliyorsunuz." dedi.

Japonya Milli Takımı, gol müziğini Blackpink'in "Kill This Love" şarkısı yapmıştı. Buna karşılık Güney Kore ise gol müziğini BTS'in "Dynamite" şarkısını seçmişti. Almanya, Anne Marie'nin "Rockabye" şarkısını kullandı. İngiltere, Alan Walker'ın "On My Way" isimli şarkısını gol müziği yapmıştı. Diğer taraftan Rusya, Alexader Rybak'ın "Fairytale" adlı şarkısını kullanacaktı. Madagaskar'da Drenchill'in "Freed From Desire" adlı şarkısını kullandı. Azerbaycan, kendi milli takımı için "Sakarya Marşı'nı" uygun görmüşlerdi. Turnuvanın gizli favorilerinden Küba ise klasik müziğin efsanelerinden Mozart'ın Eine Kleine adlı müziğini kendilerine seçmişlerdi, bu da onları "gol müziğini klasik müzik seçen tek ülke" yapıyordu. Yeni Zelanda da "Armin van Buulen'in " Blah Blah Blah" şarkısını seçti. Fransa, kendisine "Derniere Danse" şarkısını almıştı. Norveç ise kendine Tule'nin "Fearles PT II" şarkısını aldı. Diğer ülkelerde kendilerine, kendi milletlerini anlatan şarkılar bulmuşlardı.

Belirlenecek gol müziği, ya kendi ülkene/diline ait olmalıydı, ya da - Dünya dili olarak kabul gördüğü için - İngilizce olmalıydı. Müziğin türü fark etmezdi. Her ülke istediği türü kullanabiliyordu. Bir marş (Azerbaycan'ın da yaptığı gibi) olabilirdi. Yada bir klasik müzik (Küba gibi) buna WWFO (World Wizards Football Organization) yani Dünya Büyücü Futbolu Organizasyonu karışmıyordu. WWFO, ülke heyeti tarafından seçilen müziklerin "ortama en uygun yerini" belirleyip, ülke heyetine sunuyor. Heyetten onay gelirse şarkı o şekilde kullanılıyor. Gelmez ise heyet istediği bölümü kendisi seçip ona göre kırpıyor. Kırpılmış halini de WWFO'ya gönderiyor. Ve şarkı, heyetin belirlediği şekilde kullanılıyor.

Turan Hoca: Beyler, ben birkaç müzik buldum. İsterseniz bunlar üzerinden gidelim.

Türk heyet üyesi: Peki efendim. Siz nasıl isterseniz.

Normal şartlarda heyet üyesinin şarkıyı gösterip, okul yönetimine ve takım teknik direktörüne imzalatması gerekirdi. Çünkü uluslararası arenada işler böyle yürürdü. Ancak Kerem Türkevladı'nın önderliğinde kurulan bu Tengri Cadılık Ve Büyücülük Okulu'nun bir ağırlığı vardı. Bu okulu yönetmenin, bu okulun müdürlük rütbesinin Türkiye sınırlarında bir ağırlığı vardı. Bu yüzden kim olursanız olun, bu okulun müdürüne saygı göstermek zorunda kalıyordunuz. Tengri Cadılık Ve Büyücülük Okulu müdürünün imzası olmadan bu ülkede bir bakan dahi işe alınamıyordu. Hele Tengri Cadılık Ve Büyücülük Okulu sınırlarında, bütün rütbeler okul müdürü rütbesinin altında kalırdı. Genelbakan (hemişerilerdeki başbakan) bile olsanız bu okul müdürüne büyük saygı göstermek zorundasınız. Bu yüzden mdürün belirlediği şarkılardan birisi seçilecek bu şarkı ise - sanki heyet tarafından belirlenmiş gibi - imzalanacak. Ve WWFO'ya teslim edilecekti.

Şarkılardan biri maNga'nın "Cevapsız Sorular" isimli şarkısı.

diğer bir seçenek ise Mercedes'in hemişeri milli takımımız için yazdığı "Yazdı Gönül" şarkısı.

Veya, yine hemişeri milli takımımız için yazılan "yer gök inlesin" marşı da olabilir.

Bir de Ahmet Kaya'nın "Yorgun Demokrat" şarkısı bize uygun olabilir. "Bu Yolda Dönenler Oldu" diye de geçer.

Seçenekler bunlar. Siz neler düşünüyorsunuz?

Türk Heyet üyesi: Bence İngilizce bir şarkı daha iyi olurdu efendim. Çünkü neredeyse her ülke İngilizce şarkılar seçmiş. Bizde onlar gibi olmalıyız.

Turan Hoca: Bakın, biz Türkiye'yiz. Bizim kendi dilimiz var. Onlar ne kadar "Dünya dili" derse desinler, biz her yerde Türkçe'mizi kullanmalıyız. On numara şarkı ve marşlarımız varken neden onların şarkılarını kullanalım? Hem, İngilizce Dünya dili olabilir ama burası Dünya değil, burası Türkiye. Kardeş ülkemiz Azerbaycan bile Türkçe bir marş seçmişken, bizim İngilizce şarkı seçmemiz hem Azerbaycan Türklerine, hem atalarımıza, hem tarihimize, hem de dilimize hakaret olur. Kimse kusura bakmasın ama, ben bu konuda taviz vermeyeceğim.

Arkadaşlar bu bölüm bu kadardı. Sizce milli takımımız hangi marş veya şarkıyı seçmeli (4 seçenek arasından)? Sebepleriyle birlikte yazarsanız beni çok mutlu edersiniz. Haydi sağlıcakla kalın, hoşça kalın.

Toprak Karasular 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin