17) Yeniden Büytop Ligi

17 5 1
                                    

Arkadaşlar,  bqşlamadan önce bölümü beğenmeyi unutmazsanız sevinirim. Zaten beğendiğinizi biliyorum. Ama unutmayın istedim :-)

Aşılandıktan sonraki 8. gün, yani aşının yan etkilerinin geçtiği gün Toprak ile Kemal antrenmanlara derhal başladılar. Çünkü 1 hafta sonra büytop maçları vardı ve şampiyonluğun kaybı 2 mağlubiyete bakardı. İlk maç, savunma takımı Menekşeler ile oynanıcaktı. Bu yüzden şanslı sayılırlardı. Ama Toprak'ın, aşının yan etkilerinden kurtulur kurtulmaz eski haline dönebilmeyi öğrenmesi şarttı. Çünkü her ay bu süreç tekrarlanacaktı.

Antrenman başlarında toprak el ve ayak koordinasyonunu sağlayamadı. Bazen öyle goller yedi ki -koordinasyon sıkıntılarından dolayı- Kemal de Toprak da buna güldü. Tabi ki bu duruma Kemal yumuşak davrandı ve Toprak'a cesaret verdi.

Toprak Karasular eaki haline geri dönmeliydi. Yoksa Uzaylılar 2. devrede fark atardı. Buna izin veremezlerdi. Ligin ilk yarısını lider bitirmişken, olmazdı.

Toprak, yavaş yavaş kendine geliyordu. Ama o eski Toprak olamayabilirdi. Ligte Işıkların, Dünya Kupası'nda ise tüm Türkiye'nin ona ihtiyacı vardı. O da insanların yüzünü kara çıkarmak istemiyordu. Elinden geleni yapacaktı.

Günler; antrenmanlar, dersler, büyü çalışmaları, iksirler üzerinde denemeler gibi şeylerle geçip gidiyordu. Zaman hızla daralıyordu. Sahaya çıktığında o eski Toprak olmak zorundaydı. Ama daha da önemlisi, bu günlerde bir yerlerini sakatlamamalıydı. Yoksa her şey mahvolurdu.

Almanya Genç Milli Büytop Takımı, Işıklar - Menekşeler maçını takım halinde izleme kararı vermişti. Aynı zamanda Japonya'dan Jun Misuki ve Tsuba Ozoğra'da ikili olarak onları izleyecekti. Türkiye'ye gelmelerinden sonra oynanacak ilk maçı izlemeyi istiyorlardı.

Bu sırada Japon ve Almanlar aralarında İngilizce konuşarak şöyle diyorlardı:

Heinz: Arkadaşlar, maç hakkında istatislik verebilecek var mı?

Almanlar: Hayır kaptan, biz pek bir şeye bakmadık doğrusu.

Jun: Aslında, ben biraz inceleme yaptım.

Heinz: Bak, işte adam ya adam. Bizimkiler gibi tembellik yapmıyor. Japon farkı abi. Bu arada kusura bakma lafını böldüm.

Jun: Sorun değil Heinz. Şimdi; Işıklar bu sezon tek bir gol bile yemedi, kalecileri Toprak Karasular gerçekten harika bir iş çıkartıyor, ancak maçlarının tamamında 2 veya daha fazla gol atılmış. Bu da demek oluyor ki hücumda da çok etkililer. Diğer taraftan Menekşeler; tam bir savunma takımı, yeni koçları Ali ile birlikte muhteşem savunma yapan bir takım oldular. Üstelik bu muazzam Işıklara karşı bile, kalelerinde sadece 3 gol gördüler.

Heinz: Peki sence nasıl bir maç izleriz?

Jun: Muhtemelen Işıkların, rakip kaleye ulaşmaya çalıştığı Menekşelerin ise, kendi kalelerini büyük bir gayretle savunmaya çalıştığı bir maç olacak. Ve bence Işıklar bu maçın ağır favorisi.

Tsuba: Gerçekten bu kadar kolay bir maç mı olucak yani?

Bu sırada Milsaki onlara katıldı.

Taron Milsaki: Merhaba arkadaşlar. Bu gün nasılsınız?

Tsuba: İyiyim. Sen nasılsın Tarol?

Milsaki: İyiyim. Kalbin tamamen iyileşti, öyle değil mi Misuki?

Jun: Evet. Daha önce de dediğim gibi, kalp amelyatım başarılı geçti. Artık sizin gibi sağlıklı olduğum için çok mutluyum.

Bu sırada Işıklar takımı buluşmuşlar, takım halinde bahçede dolşmak istemişlerdi.

Toprak Karasular 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin