Çok fazla yakınlaşmıştık, burunlarımız birbirine değmek üzereydi. Deniz yavaş yavaş bana yaklaşınca ben de gözlerimi yumup ona yaklaşmaya başladım.
Dudaklarımız birbirine değerken Deniz'in aniden dirseğimdeki elini çekmesiyle kendimi boşlukta gibi...
"Anne! Her şey hazır mı?" diye bağırarak merdivenlerden inmeye başladı genç kız.
"Evet!" diye bağırdı Meltem Hanım da aynı şekilde. "Tabakları çıkararak bana yardım edebilirsin."
"Tamam, geldim." deyip nefes nefese bir şekilde merdivenlerden inmeyi bitirdi ve mutfağa koşturdu. "Nasıl olmuşum?" diye sorarken ellerini iki yana açıp etrafında döndü.
Üstünde yarım kol sayılabilecek, göbek kısmını biraz açık bırakan kırmızı renkte bir bluz vardı. Altına da yanlarında lacivert, kırmızı, beyaz şeritler olan, dizlerinin bir karış üstüne gelen bir kot etek giymişti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Aksesuar olarak kulağına birkaç tane küpe takmış, işaret parmağına da Deniz'in aldığı yüzüğü geçirmişti.
"Çok güzel olmuşsun bir tanem." diyen Meltem Hanım, kızını beğeni dolu gözlerle süzüyordu.
"Teşekkür ederim anneciğim." diyen genç kız, annesinin yanağına kocaman bir öpücük bırakıp devam etti. "Ben tabakları çıkarayım."
Mavi, servis tabaklarını ve diğer gerekli şeyleri masanın üstüne dizdikten sonra mutfaktaki sandalyelerden birine oturdu ve ellerini, kucağında birleştirip heyecanla beklemeye başladı. Kısa bir süre sonra masanın üstüne bıraktığı telefonu titreyince hemen eline alıp erkek arkadaşından gelen mesajı açtı.
Deniz ÖZATA: Sevgilim, ben indim otobüsten.
Deniz ÖZATA: Şimdi sizin eve doğru yürüyorum.
Mavi ULUSOY: Tamam aşkım, bekliyoruz.
İlişkilerinin üçüncü ayına girmek üzere olan gençler, annelerinin ısrarlarıyla birbirlerinin anneleriyle tanışmaya karar vermişlerdi. İlk olarak Deniz, Meltem Hanım'la tanışacaktı. Kafe gibi bir yere gitmektense onu evde ağırlamayı tercih etmişti Mavi'nin annesi.
"Deniz, otobüsten inmiş, yürüyormuş." diyen genç kız, telefonunu masanın üzerine bıraktı. Annesinin anladığını belirten mırıltılar çıkarıp ellerini yıkamaya başlamasıyla aklına gelen şeyi sordu. "Patates salatasına maydanoz koymadın değil mi anne? Deniz sevmez çünkü."
"Koymadım anneciğim. On kere söyledin zaten bunu."
"Ha... Doğru ya, söylemiştim." diyen Mavi, utanarak başını eğdi. Meltem Hanım, kızının bu heyecanlı hâline tebessüm ederken kapının çalmasıyla ikisi de mutfaktan çıkıp girişe doğru ilerledi. Derin bir nefes alarak kapıyı açan genç kız, karşısında gördüğü erkek arkadaşına gülümseyerek "Hoş geldin." dedi. Meltem Hanım da aynı şeyi söylerken gergin olduğu her hâlinden belli olan Deniz, sesinin titrememesi ve bir rezillik çıkarmamak için dua ederek "Hoş buldum." dedi, karşısındaki kendisine bakmakta olan anne-kıza.
