Yazarın Anlatımıyla (10. Sınıfın İkinci Dönemi)
Saat 12.30'u gösterirken Mavi heyecanla oturduğu sırasından kalktı. Alya, Sude ve Çağla onun bu haline anlam veremezlerken Mavi sinirle konuştu. "Hadi, çabuk kalkın. Kantine gitmeliyiz. Ne bakıyorsunuz bön bön? Kalksanıza!" Alya şaşkınlıkla "Ne oluyoruz ya?" derken Sude dudaklarını büzerek "Bilmiyorum ki, anlamadım ben de." dedi. Çağla "Eğer beş saniye içinde ayağa kalkmazsak bizi öldürebilir. O potansiyel var bu delide." dedi. Mavi sinirle güldü ve sınıf kapısına doğru yürümeye başladı. Kızlar onu daha fazla sinir etmemek için peşinden gittiler.
Okuldan çıkıp kantine girdiklerinde Mavi etrafa bakınma gereği duymadan, kafasını eğerek en köşedeki masaya geçti. Kızlar şaşırdılar çünkü Mavi her zaman Deniz'in oturduğu masanın yanına ya da arkasına otururdu onu gözetlemek için. Alya kaşlarını çatarak Mavi'nin yanına giderken Çağla da onu takip etti.
Sude beş aydır sevgili olduğu Asrın'ın oturduğu masaya -Deniz'in de oturduğu- doğru ilerledi ve Asrın'ın arkasına geçti. Birden eğilip yanağını öpünce Asrın alıştığı için irkilmedi ve "Nasılsın? Konuşamadık bugün pek." deyip o da Sude'nin yanağını öptü. Okuldayken ve özellikle insanların yanındayken ikisi de aşırı fazla yakın olmayı istemiyordu ama baş başa olduklarında iki küçük çocuk gibi şımarıp eğleniyorlardı. Sude gülümseyerek onun elini tuttu ve "İyiyim. Siz nasılsınız gençler?" dedi Deniz, Baran ve Çınar'a bakarak. Çınar sırıtarak "İyiyiz en sevdiğim yengem. Seni gördük daha iyi olduk hatta." deyince Asrın kaşlarını çattı ve "Birincisi senin henüz Sude'den başka yengen yok. İkincisi onu görünce daha iyi olabilecek tek canlı benim." dedi, ardından da elini Çınar'ın çıplak ensesine geçirdi. Çınar oflayarak elini ensesine götürüp ovuştururken somurtarak söylendi "Anladık abi. Çok seviyorsun." Sonra gördüğü kızla aniden gülümseyip "Yengee! Bana şu sizin masada oturan sarı saçlı, yeşil gözlü kızı ayarlasana. Uzun süredir ilgimi çekiyordu. Maşallahı var." dedi. Sude kıkırdayarak "Bakarız. Ayarla demekle olmuyor yalnız. Ben dedim diye seninle çıkarsa olmaz ki çıkmaz da zaten. Senin, onun gönlünü fethetmen lazım. Asrın, Çınar'a ders verir misin bu konuda? Senin yardımına ihtiyacı var gibi görünüyor." dediğinde Çınar "Ne? Anlayamadım. Benim bu odunun yardımına mı ihtiyacım var? Yenge, kırdın kalbimi." dedi. Asrın onu umursamadan sadece Sude'ye odaklanarak "Okul çıkışı benimle yemeğe gelirsen düşünebilirim." dedi ve gülümsedi. Sude göz kırpıp "Çok güzel olur. Haftaya sınavlar başlıyor, okul çıkışı dışarı çıkamayız bir süre. Vakit geçirelim beraber." dedi. Sonra da eliyle Asrın'ın saçlarını dağıtarak "Ben kaçayım. Kızlar bekliyor. Afiyet olsun size de." dedi son cümlesinde hiç konuşmayan ve yemek yiyen Deniz ile Baran'a bakıp. Onlar ağızları dolu olduğunu için konuşmadan kafalarını eğip teşekkür ederken Çınar "Yenge, unutma bak. Sor benim hakkımda ne düşündüğünü." dedi. Sude onu kafasıyla onayladı ve Asrın'a son bir bakış atıp kızların olduğu masaya ilerledi.
Sude kızların masasına geldiğinde Mavi ayağa kalkıp onu omuzlarından tuttu ve "Nasıl görünüyorum? Saçım düzgün mü? Kazağım çok mu kırmızı acaba? Pantolon eski mi duruyor yırtıklardan dolayı?" dedi üstündeki kırmızı kazağa ve açık mavi, yırtık pantolona bakarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ DENİZ
Novela JuvenilÇok fazla yakınlaşmıştık, burunlarımız birbirine değmek üzereydi. Deniz yavaş yavaş bana yaklaşınca ben de gözlerimi yumup ona yaklaşmaya başladım. Dudaklarımız birbirine değerken Deniz'in aniden dirseğimdeki elini çekmesiyle kendimi boşlukta gibi...