Beş on dakika içerisinde hem tostlarımızı hem de çaylarımızı bitirmiştik ama hala sessizdik. Duyduğum sandalye sesiyle masanın üzerindeki boş karton bardakta olan bakışlarımı Deniz'e çevirdim. Benim hemen yanımdaki sandalyeyi iyice bana yaklaştırıp oturdu ve bana yakın olan kolunu omzuma attı. Diğer eliyle de dizlerimin üstünde duran ellerimi tuttu. Başımı onun göğsüne yaslamamı sağlayıp çenesini başımın üzerine yerleştirdi.
"Özür dilerim." diye mırıldandı kısık sesle. "Dediğim gibi hem stresliyim, hem heyecanlıyım. Gerçekten ne yapacağımı bilmiyorum, neden böyle olduğumu da bilmiyorum. Sadece seni kırmak, üzmek istemedim."
Bölümün yarısından fazlası hazır, birkaç gün içinde yayınlayacağım. Kendinize iyi bakın. Desteklerinizi bekliyorum. 💙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ DENİZ
Dla nastolatkówÇok fazla yakınlaşmıştık, burunlarımız birbirine değmek üzereydi. Deniz yavaş yavaş bana yaklaşınca ben de gözlerimi yumup ona yaklaşmaya başladım. Dudaklarımız birbirine değerken Deniz'in aniden dirseğimdeki elini çekmesiyle kendimi boşlukta gibi...