YİRMİ BİR

1K 32 27
                                    

Yazarın Anlatımıyla

"Anladım, sen benimle konuşmak istemiyorsun galiba. Kapatıyorum o zaman ben." diyen Deniz yalandan üzgünce konuşmuştu. Bunun bir oyun olduğunu anlayamayan Mavi hızlıca konuştu.

"Dur kapatma." Bilmeden onu kırdığını, üzdüğünü sanmıştı Mavi. Derin bir nefes aldı, verdikten sonra konuştu. "Sen beni flörtün olarak mı görüyorsun?" Aldığı cevapla ise bozguna uğradı.

"Bunu da nereden çıkardın?

"N-Ne? Na-nasıl yani? Ne demek istiyorsun?" diye sordu şok içinde genç kız. Deniz onu arkadaşı olarak mı görüyordu yani? Kendisi gibi bir şeyler hissetmiyor muydu ona karşı?

Deniz'in kahkaha atmasıyla "Sen benimle dalga mı geçiyorsun ya?" diye sordu dudakları titrerken. Ağlamak üzereydi, gözleri dolmuştu. Sol elini yumruk yapıp hafif uzun olan tırnaklarını avuç içine bastırdı.

"Şaka yaptım güzelim. Tabii ki de flörtüz. Çok yakında daha ilerisi de olacak, eminim." diyen Deniz'i duyunca dişlerini sıkarak sadece tek bir kelime söyledi ve telefonu onun suratına kapattı.

"Aptal!"

Aniden kapanan telefonla Deniz şaşkınlıkla olduğu yerde kalakaldı. Telefonu kulağından uzaklaştırıp Mavi'yi tekrar aradı. Aramanın reddedilmesiyle birkaç defa aradı ama en sonunda Mavi'nin telefonu kapatmasıyla kendi kendine ne yanlış yaptığını sorguladı. Yaptığı şakayı ciddiye almış olduğunu düşününce kendi kendine söylenip nasıl kendini affettirebileceği hakkında fikirler yürütmeye başladı.

Mavi kapatmış olduğu telefonu sertçe çalışma masasının üstüne bıraktı ve yatağına oturdu.

"Alya! Rüzgar! Gelebilirsiniz!" diye bağırdı ve kafasını yastığının üzerine bırakıp sinsice gülümsedi. Aklında Deniz'i nasıl pişman edeceği hakkında fikirler vardı.

Mavi'nin Anlatımıyla

"Mavi, lütfen affet beni artık."

Kendimi gülümsememek için zor tutarken kaşlarımı çattım ve "Seni affetmem için hiçbir şey yapmadın ki Deniz."

"Yapmadım mı? Beş gündür peşinde koşuyorum. Pazartesi günü ikimiz için aynı tişörtlerden aldım, kabul etmedin. Salı günü sana gül aldım-" derken sözünü kestim.

"Almadın, topladın Deniz. Okulun arka bahçesindeki gülleri kopardığını biliyorum."

Yüzü düşerken "Gül sevmediğini kasımpatı sevdiğini öğrenince sana bir buket kasımpatı aldım çarşamba günü. Bu sefer de çiçekleri öldürdüğüm için kızdın. İki gün sonra kuruyacaklar, onları topraktan ayırdın dedin. Yılmadım, perşembe günü sana saksıda canlı sukulent aldım. Yine kabul etmedin. Bugün de sana çok güzel bir kolye, küpe, bileklik ve yüzük aldım. Çok beğeneceğini düşünmüştüm ama bakmaya bile gerek duymadan geri verdin. Ben anlamıyorum, ne yapmamı istiyorsun?"

Sessizce olduğum yerde durup yüzüne bakarken karşıma geçti ve iki elimi de ellerinin arasına alıp konuşmaya devam etti.

"Sadece şaka yapmak istemiştim. Eğer bana küseceğini bilseydim asla yapmazdım. Özür dilerim, çok pişmanım gerçekten. Beni affedebilir misin?"

Birkaç saniye yüzüne baktıktan sonra asık suratına dayanamadım ve aramızdaki iki adımlık mesafeyi kapatıp kollarımı boynuna sardım.

"Affettin mi yani beni?" diye şaşkınlıkla sorunca kollarımı boynundan ayırmadan geri çekildim ve "Bunu da nereden çıkardın?" diye sordum. Onun bana yaptığını şimdi ben yapmıştım. Ben gülümseyince o da sırıtmaya başlayıp kollarını belime dolayıp beni havaya kaldırdı ve kendi etrafında döndü. Bir yandan kahkaha atarken bir yandan da konuşmaya çalışıyordum.

MAVİ DENİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin