ON YEDİ

1.1K 40 30
                                    

Mavi'nin Anlatımıyla

"Sorun yok dedim Mavi. Uzatmayalım."

Gözlerimi kırpıştırarak bakışlarımı ondan çektim. Biraz sert konuşmuştu. Çekinerek "Şey, ben gideyim o zaman." dedim ve ayağa kalktım. Yanından ayrılacakken kolumu tutmasıyla durdum ve ona döndüm. Bana değil yere bakıyordu.

Sol gözünden bir damla yaş süzülürken "Annem ve babam... Sanırım a-ayrılacaklar..." diye fısıldadı.

Onun bu haline, yaşlı gözlerine için giderken dizlerim titremeye başladı ve kalktığım yere geri oturdum. Bana bakmıyordu. İki gözünden de yaşlar akarken gözlerim doldu ve titrek bir nefes verdim dudaklarımın arasından.

Yanına doğru kayıp yüzüne dokunacakken kafasını öteki yana çevirdi ve titreyen sesiyle konuştu.

"Y-yapma. Beni yanlış anlamaman için anlattım, şimdi g-git."

Gözümden bir damla yaş yanağıma doğru akarken kafamı eğdim ve "Gidemem." diye fısıldadım.

Sanki sesimi kaybetmiştim, sanki içim sızlıyordu, sanki canım yanıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sanki sesimi kaybetmiştim, sanki içim sızlıyordu, sanki canım yanıyordu.

Önce parmaklarımın uçlarıyla gözyaşlarımı sildim ve sonra elimi yanağına yaslayıp kafasını bana doğru çevirmesini sağladım. Elimdeki ıslaklıkla irkilirken ısırmaktan kızarmış dudakları, gözlerindeki yaşlarla beş yaşındaki masum bir çocuğa benziyordu.

İki elimle yüzünü avuçlarımın arasına aldım ve gözyaşlarını sildim. Sağ gözünden akmak üzere olan bir damlayı baş parmağımla yakalayıp durdurdum.

Onun gözyaşlarıyla ıslanan parmak uçlarım sızladı.

Gözlerini yumdu ve kafasını eğmeye çalıştı. Ona engel olup gözlerinin içine baktım. İki elimin baş parmaklarıyla hafifçe elmacık kemiklerini okşarken sessizdim, onun bir şey söylemesini bekliyordum.

Bir iki dakika boyunca gözlerim dışında her yere baktı ve sonunda "Bugün böyle olmayacaktı." diye fısıldadı. Kaşlarımı çatarken "Anlamadım." diye mırıldandım.

"Bugün sevgililer günü. Halimize bakar mısın?"

"Tamam da biz sevgili değiliz ki." dedim.

Önce kaşlarını çattı sonra dediğimin doğru olduğunu düşününce tekrar eski haline getirip "Mantıklı bir cevap." dedi.

İstemsizce küçük bir tebessüm yer edindi dudaklarımda. Derin bir nefes alıp kafasını çevirdi ve güldü. Sessiz, buruk ama içten bir gülüştü.

Son defa yanağını okşadım ve ellerimi geri çekip kucağımda birleştirdim. Birkaç saniye sonra elimde hissettiğim dokunuşla yüzümü ona çevirdim.

Elimi tutmuştu.

Gülümsüyordu.

Derin bir nefes alarak "Teşekkür ederim. Yanımda olduğun için... Soru sormadığın için."

MAVİ DENİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin