Yazarın Anlatımıyla
"Anne! Siyah külotlu çorabımı bulamıyorum! Nereye koydun?" diye bağırdı genç kız odasından. Duyduğu ayak seslerinden annesi Meltem Hanım'ın merdivenleri çıktığını ve odasına doğru geldiğini anladı. Üstündeki bornozunun kuşağını iyice sıkıp dağıtmış olduğu giysi dolabını incelemeye devam etti.
"Mavi, bu odanın hali ne böyle?!" diye gözlerini kocaman açarak konuşan annesine tatlı olduğunu düşündüğü bakışlar atarak cevap verdi.
"Sonra toplarım ben anneciğim. Şu an da önceliğimiz, siyah külotlu çorabımın nerede olduğu."
"Bulamaman gayet normal kızım. Bu odayı toplamadan evden çıkamazsın, şimdiden söyleyeyim." deyip dolabın içine doğru eğildi ve birkaç saniye sonra elindeki siyah külotlu çorapla beraber geri çekildi. Elindekini Mavi'ye doğru uzatıp "Ne giyeceksin bakalım?" diye sordu. Yatağının üstüne koyduğu kıyafetlerini gösterip "Bunları giymeyi düşünüyorum. Sence nasıl?" diyerek fikrini sordu genç kız.
"Çok güzel anneciğim ancak biraz daha bornozunla durmaya devam edersen hasta olacaksın."
"Saçlarımı tarayıp kuruttuktan sonra giyineceğim anne." deyip sesini kısarak devam etti. "Deniz kırk beş dakikaya burada olacakmış."
"Tamam, biz birazdan Ayten teyzenlere gideceğiz babanla. Rüzgar'ın dershanesi yok bugün, evde kalacakmış." Mavi, onu başıyla onaylayıp makyaj malzemelerini ve takacağı takıları hazırlamaya başladığında devam etti. "Nasıl gideceksiniz? Otobüsle mi?"
"Hayır, Deniz'in babası arabayı alması için izin vermiş. Arabayla gideceğiz yani." dediğinde annesinin yüzüne hoşnutsuz bir ifade yerleşti.
"Ehliyeti var mı ki bu çocuğun?"
"Var anne. Deniz on dokuz yaşında, okula bir sene geç başlamış."
"İyi. Hız falan yapmayın ama sakın, tamam mı? Gençsiniz, hızlı zamanlarınız olabilir ama bizleri üzecek bir davranışta bulunmayın."
"Sen merak etme anneciğim, biz doğrunun yanlışın ne olduğunu biliyoruz." dediğinde yanına gelip yanağına bir öpücük bıraktı ve "Hadi sen hazırlan, ben de babanı ikna edeyim de gidelim. Bol bol fotoğraf çekilmeyi unutma. İyi eğlenceler." dedi Meltem Hanım.
"Tamam, görüşürüz akşam."
Annesinin kapıyı kapatıp çıkmasıyla telefonunu elime aldı ve mesaj gelmiş mi diye baktı genç kız. Sevgilisinden iki tane mesaj vardı. Yaklaşık beş dakika önce atılmıştı.
Deniz ÖZATA: Güzelim
Deniz ÖZATA : Hazırlandın mı?
Mavi ULUSOY: Hayıırr!
Mavi ULUSOY: Geldin mi yoksa?
Mavi ULUSOY: Hani kırk beş dakika sonra gelecektin.
Deniz ÖZATA: Yok yok, gelmedim daha.
Deniz ÖZATA: Ama birazdan evden çıkmayı düşünüyorum.
Deniz ÖZATA: Seni nereden alayım diye soracaktım.
Mavi ULUSOY: Derin'le beraber bize geldiğinizde görmüşsündür belki
Mavi ULUSOY: Bizim evin elli metre aşağısında bir çocuk parkı var.
Mavi ULUSOY: Seni orada bekleyeceğim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ DENİZ
Genç KurguÇok fazla yakınlaşmıştık, burunlarımız birbirine değmek üzereydi. Deniz yavaş yavaş bana yaklaşınca ben de gözlerimi yumup ona yaklaşmaya başladım. Dudaklarımız birbirine değerken Deniz'in aniden dirseğimdeki elini çekmesiyle kendimi boşlukta gibi...