Mavi'nin Anlatımıyla
"Deniz, bu senin bineceğin otobüs değil mi?" dedim uzaktan gördüğüm otobüsle.
"Evet ama ben bir sonrakine bineceğim. Önce sen git." diyen Deniz'e dönüp "Saçmalama, benimki de az sonra gelecek." dedim ve sıkıca sarıldım. Benden hafifçe uzaklaşıp konuştu. "Emin misin güzelim?"
"Eminim aşkım. Yarın görüşürüz." dedim ve yanaklarına öpücük bıraktım.
"Görüşürüz kıskanç sevgilim." deyip şaşkınlığımdan fırsat bularak dudaklarıma küçük bir öpücük bıraktı ve arkasını dönüp otobüse bindi.
Ben de şaşkınca arkasından bakmaya devam ettim.
Birkaç dakika içinde gelen otobüse binip aklımdaki düşüncelerle yolculuğumu tamamladım ve dalgın adımlar atarak eve ilerledim.
"Kızım, niye aramadın gelirken? Ekmek almanı isteyecektim." diyen annemle kendime geldim ve ne zaman zile bastığımı bile hatırlamadığımı fark ettim. Çantamı sırtımdan çıkarıp ona uzatırken "Hemen alır gelirim şimdi." dedim. Vestiyerdeki çantasından cüzdanını çıkarıp birkaç bozuk para uzattı ve "Bir tane tam buğday ekmeği al ve dilimlet." dedi. Onu onayladıktan sonra parayı aldım ve bahçeden çıkıp en yakın fırına doğru ilerlemeye başladım.
On dakika içinde gidip annemin dediği gibi tam buğday ekmeği aldım ve dilimletip eve geri döndüm. Bahçe kapısının orada Rüzgar'la karşılaştık. Büyük ihtimalle öğlen ben evden ayrılırken o da benden sonra çıkıp dershaneye gitmiş olmalıydı.
"Naber?" diye sordum gülümseyerek ve bahçe kapısını açıp bahçeden içeri girdim.
"Her zamanki gibi, aynı. Senden naber abla?"
"İyi ben de. Yorgun görünüyorsun." dedim kısık sesle. Zile basıp annemin kapıyı açmasını beklemeye başladım.
"Dersler çok üst üste geliyor, zorlaşıyor. Bir de sınav stresi var. Cuma günü yapılan deneme sonuçları da bugün açıklandı."
"Ee, sonuç nasıl?"
"Biraz kötü. Moralim bozuldu ona." diye suratını asarak konuştuğunda kapı açılmıştı. Ayakkabılarımızı çıkarıp peş peşe eve girdik ve ceketlerimizi vestiyere astık. Ellerimizi yıkamak için banyoya giderken konuştum. "Beraber ders çalışalım mı bugün? Önce güzel bir ders programı yaparız, sonra da eksiklerini tamamlarız."
"Çok iyi olur gerçekten." dediğinde gülümseyerek "Tamam o zaman, akşam yemeğinden sonra başlıyoruz." dedim. O da gülümseyip beni onayladı ve rahat bir nefes aldı.
Rüzgar odasına gidip bugün gördüğü konuları tekrar ederken ben de mutfağa gittim. Babamı ocağın başında patates ve köfte kızartırken görünce alışkın olduğum için hiç şaşırmadım. Yemek yapmakta pek iyi sayılmazdı ama çok güzel hamburger yapardı.
"Babacığım." deyip yanına geçtim ve başımı omzuna yasladım.
"Güzel kızım, hoş geldin." deyip elini omzuma doladı ve saçlarıma küçük bir öpücük bıraktı.
"Hoş buldum."
"Günün nasıl geçti? Verimli ders çalışabildiniz mi arkadaşlarınla?" dediğinde utanarak kafamı yere eğdim ve ellerimi birleştirerek cevap verdim.
"Evet, bayağı çalıştık. Eksiklerimizi tamamladık."
"Aferin kızım, birbirinize yardımcı olun derslerinizde. Senin yapamadığın yer olur onlar anlatır, onların yapamadığı yer olur sen anlatırsın. Birbirinize destek olun."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ DENİZ
Teen FictionÇok fazla yakınlaşmıştık, burunlarımız birbirine değmek üzereydi. Deniz yavaş yavaş bana yaklaşınca ben de gözlerimi yumup ona yaklaşmaya başladım. Dudaklarımız birbirine değerken Deniz'in aniden dirseğimdeki elini çekmesiyle kendimi boşlukta gibi...