~ Champions ~

95 10 51
                                    

- Alex -

Deniz'le salona bizimkilerin yanına döndüğümüzde sahnedeki dev ekrandan yarışmaya katılan grupların performanslarından ve röportajlarından kısa alıntılarla hazırlanmış bir video oynatılıyordu. Annemle babam beni görür görmez yanıma geldiler ve annem kollarını kocaman açıp gülerek "Aile sandviçiiiiiiiii!" diyince, biri arkamdan biri önümden aynı anda sarılıp beni tebrik ettiler.

Annemin 'aile sandviçi' dediği bu sarılma çocukluğumdan beri önemli ve keyifli anlarda yaptığımız bir ritüeldi. Beni ortalarına alıp sımsıkı sarılıp öper gıdıklarlardı. Tabii büyüyüp boyum uzadıkça sandviçten ziyade köftesi ve malzemesi fazla gelip kenarlardan taşmış dağınık bir hamburgere benziyorduk artık bunu yaptığımızda. Çünkü babamla neredeyse aynı boydaydım, annemden ise beş santim kadar uzun ve hafif tombuldum. Çocuksu ve gülünç görünse de çok zevk alırdım hâlâ bu sevgi gösterisinden. Ne olursa olsun kendimi iyi ve güvende hissettirirdi.

Deniz de aynı şekilde annesine sarılmıştı görür görmez. Onlar sarılırken, şık giyimli yakışıklı bir adam Deniz'in arkasından yaklaşıp hafifçe koluna dokundu. Annesinden bir anlığına ayrılıp arkasını döndüğünde, irkilip şaşırdığını farketmiştim. Çünkü her zaman olduğu gibi kafasını hafif yana yatırıp kaşlarını kaldırmıştı. Bir süre öyle bakıştılar ve adam Deniz'e doğru bir adım daha yaklaşarak sarılmak ister gibi hafifçe kollarını açtı fakat Deniz sadece elini sıkıp yanağını uzattı ve tokalaşıp öpüştüler.

Neredeyse yan yana duruyor olmamıza rağmen etraftaki gürültüden tam duyamadım ama birkaç kelime bir şeyler konuştular. Deniz'in zoraki gülümsemesi altındaki isteksizliğini ve gerginliğini görebiliyordum. Konuşmaları bittiğinde, adam Berna ablanın yanına geçerek onunla konuşmaya devam etti. Deniz ise bize doğru döndüğünde kulağına eğilip "Kim bu?" diye sordum.

"Babam... Yarışmayı annem söylemiş."

"Aaaa? Bizi tanıştırmıcak mısın? Ben de hep merak ediyodum."

"Sonra tanıştırırım bebeğim. Hem emin ol, çok bi şey kaybetmiyosun!"

"Nasıl niye? Aranız kötü mü yoksa?"

"Boşver şimdi, anlatırım bi ara." diyip elini omzuma koyup gülümsedi.

***

Kısa bir süre sonra okuldaki hocalar yanımıza geldiler ve onlar da tek tek bizi tebrik edip elimizi sıktılar. Müdür baş yardımcısı Mme.Prejet hepimize bakıp gülümseyerek "Baylar, hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim ve kutlarım. Çok güzel bir performanstı. Beni yanıltmadınız genç adamlar! Bu kadar yetenekli genç müzisyenlerimiz olduğunu görmek çok güzel." dedi. Onun hemen ardından biyoloji hocası M.Michel elini en solda duran Kaan'ın omzuna koyarak söze girdi ve "Kesinlikle! Benim öğrencilerim olmanızla alakası yok ama gerçekten en iyi birkaç performanstan biriydi. Tebrikler baylar!" diyip gülümsedi.

Kaan kırık Fransızcasıyla onlara dönüp "Ama henüz sonuçlar açıklanmadı ki? Belki başkaları kazanacak." dedi. Eli hâlâ Kaan'ın omzunda duran M.Michel, "Olsun. Derecelere değil, siz sahnedeyken salonun haline bakacak olursak çok başarılı olduğunuz ortada. Belki sahneden farketmediniz ama burada diğer okulların destekçileri bile coştu siz çalarken." diyip göz kırptı. Mme.Prejet de gülümseyerek başını salladı onaylar şekilde.

Tebrikleşme faslının ardından hocalar ve ailelerimiz tribün kısmındaki yerlerine geri döndüler ama biz sahne önünde ayakta durulan yerde kaldık diğer arkadaşlarla ve diğer okulların gruplarıyla birlikte. Tebrik etmek ve konuşmak için yanımıza gelenler olmuştu. Bizim gidip tebrik ettiklerimiz de. Bu arada bir gözümüz de dev ekranda hâlâ gösterilen özet videosundaydı.

| Aurore Boréale | BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin