ACI GERÇEKLER (tamamlandı)

15. Bölüm

SELAM ,NASILSINIZ BAKALIM? 

MEDİA: EGE CAN SAL -> çocuk yetenekli dinleyebilirsiniz isterseniz 

Yeni bir bölümle karşınızdayım. Oy ve yorumlarınızı esirgemeyin bol bol atın gençler :) Unutmadan son olarak bölümlerdeki özellikle 14. bölümdeki yorum yapan okurlar beni hem güldürdünüz hem de gerçekten mutlu ettiniz sizlere çok teşekkür ederim, emek veriyorum ve bu emeğin karşılıksız kalmaması ( sizin güzel yorumlarınız) beni inanılmaz mutlu ediyor. alışılmışın dışında bir şeyler yazıyorum düşünüyorum ilerleyen bölümlerde neler yapabiliri diye ( sizi ne kadar şaşırta bilirim?) kısacası bu kitapta alışılmışın dışına çıkacağız... 

(EMİR DOLUNAY)

Anka'yı da alıp okuldan çıktık. Babam  muhtemelen o müdürü işten çıkaracaktı.  Anka yolu tarif etmekten başka bir şey söylemiyordu. Bende arada kaçamak bakışlar atıyordum, yüzü yine o soğuk umursamaz duvar gibi, bakışları boş, ne düşündüğünü anlayamıyordum . Kesinlikle duygularını çok iyi kontrol ediyordu. Hep tetikteydi, acaba benim yanımda kendini güvende hissetmiyor muydu? Bakışlarında hep bir burukluk vardı. Acaba Asafı kaybettikten sonra mı bu hale geldi  yoksa zaten hep mi böyleydi? Sanki tüm mutlu günlerini almışlardı, onu kırmışlardı?

Benim küçük kardeşim  ne yaptılar sana ? kim kırdı seni? neden bu kadar hüzünlüsün? neden aşılmaz duvarlar ördün kendine, kimden korktun kimden saklandın o duvarlar ardına ?Ben kendi kendime düşünürken,

Anka-  buradan sola siyah  kapılı olan yer.

kafa sallamakla yetindim. siyah kapının önünde durup kapının açılmasını bekledim . geldiğimiz yer birkaç yazlık tarzı evin olduğu oldukça lüks bir mahalleydi. önünde durduğumuz koca kapıdan içeri gözükmüyordu. Kapının yan taraflarından başlayıp tüm evi çevreleyen uzun koyu turuncu duvarlar duvarların en üstünde de dikenli teller vardı. Böyle bir yere geleceğimizi beklemiyordum. Anka'nın tarzını az çok anlamıştım salaş ama özenli giyinmeyi seviyor ve bence baya güzel giyiniyor. Öyle bazı kızlar gibi güzelliğini kıyafetlerle yada makyajla ön plana çıkarmak gibi derdi yok. bence gerek de yok, en iyisini yapıyor. yanına o istemediği sürece kimse yaklaşamıyor. kendi halinde biraz asi, hiçbir lafın altında kalmıyor, kendini ezdirmiyor, yıkılsa da yıkıldım deyip ağlamıyor.   Eşyalarını genelde açık renkler tercih etmiyor.  

kapıdan çıkan siyah deri ceketli bir adam arabanın yanına gelince açtım pencereyi Anka'yı görünce hemen gidip açtı kapıyı kapıyı geçince gerçekte her şey mükemmeldi. girişte kare taşlar dizilmiş yol bizi karşıladı arabayı yavaşça içeri sürüp etrafa göz gezdirdim. 

Anka- arabayı evin önüne koyabilirsin.

tamam deyip park ettim arabadan çıktık. Anka yanıma gelip önce etraf gezelim  sonra eve geçeriz senin için de evde kıyafet vardı eve geçince üzerini değiştirirsin dedi.

 kafa sallayıp onu takip ettim. bu evde benim için eşya olmasına mı şaşırayım yoksa etrafın güzelliğine mi yoksa Anka'nın bu düşünceli hallerine mi bilemedim...

Karşımdaki evin koyu gri duvarları ,büyük pencere ve balkonları en üst katta terası ile dışardan bakıldığında bile kendine hayran bırakacak tarzdaydı. taş yolu geçince evin tüm bahçesini kaplayan çimenler ve bir kaç tane kocaman çınar ağaçları gördüm.

***

Emir karşısındaki koca çınar ağacını görünce hayrete düştü. bu ev yeni yapılmış gibiydi bu ağaçlar ise büyük gövdeleri ve uzun boylarından da anlaşılacağı üzere çok uzun yıllardır buradalar