17.Bölüm

1.5K 81 3
                                    

selam!

nasılsınız?

(AKIN DOLUNAY'DAN)/ unutanlar için Anka'nın 2. abisi hani şu ikiz olanlar anıl ikizi...

Bu gün günlerden cumartesiydi ve biz  Dolunay kardeşler olarak Anka'ya sürpriz yapacaktık ama onun bundan haberi yoktu. Bizden önce kötü şeyler yaşamış olabilir ama artık onun yanında biz vardık ve onun mutluluğu için her şeyi yapmaya hazırız. Sabah saat yedi gibi kalkıp üzerimi giyindim diğerleri de hazır olunca Emir abimin dün attığı konuma göre Anka'nın evine doğru yola çıktık.

(o sırada Anka'nın evinden devam)

Anka her zamanki gibi erkenden kalkıp önce sabah sporunu hızlı bir şekilde yapıp ,mutfağa kahvaltı hazırlamak için  geçti. Normalde bu mutfak ve ev işleriyle ilgilenen hizmetliler vardı ama Anka istediği günler çalışıyorlardı. Dün Anka akşam yemeğinden sonra hizmetlileri  göndermişti. Zaten yakın zamanda ailesinin yanında yaşamaya başlayacaktı. Son günlerde Anka'nın annesi Deniz hanımın yoğun isteği üzerine bu gün önemli eşyalarını alıp akşam  onlara gidecekti. 

Anka önce kahvaltı için ufak tefek hamur işi yiyecekler hazırlayıp abisini uyandırmak için odaya çıktı üç kere kapıyı tıklattı sonra seslendi son çare olarak odaya girmek zorunda kaldı.

Anka abisi korkmasın diye yavaşça yaklaştı ve sesini biraz alçaltıp seslendi '' Abi- abiii-abiiiiii-abi hadi uyan gün doğdu, horoz öttü, hadi kalk kahvaltı hazır, senin bu baklavalar erisin de kızlar bakamasın diye sana hamur işi bol kalorili enfes yiyecekler hazırladım abi haydi kalk...

Emir aslında kapıyı çaldığında uyanmıştı Anka odaya girince ne yapacağını merak edip uyuma taklidi yapıyordu ama şuan Anka'nın dedikleri ile gülmemek için kendiyle resmen savaşıyordu

- Hadi be kahramanım kalk artık, mis gibi börekler soğuyacak vallahi. 

Anka abisine yaklaşıp göğsüne kafasını koydu ve kalp atışlarını dinledi önceden Asafa yapardı bunu Asaf aklına gelince önce gözleri doldu sonra inci taneleri abisinin sıcak göğsüne düştü. Emir Anka'nın bu hareketine önce ufak çaplı bir şok geçirse de sonra ağladığını fark edip küçük kardeşinin önce saçını öptü sonra kollarını beline sardı. Anka abisinin göğsünde uzanırken' 'burası benim en huzurlu yerim'' diye düşündü.

 Anka ve abisi bu şekilde sarılırken aşağıdan kapı sesiyle Anka düşüncelerinden irkilerek ayrıldı. Önce göz yaşlarını sildi sonra abisini öpüp kapıya bakmak üzere aşağıya indi.

Karşısındaki kardeşleri ve abilerini görünce şaşırdı onları beklemiyordu, gerçi kimsenin gelmesini beklemiyordu. Onları içeri alıp kapıyı kapattı, direkt kahvaltı masasına geçtiler Anka onlara da servis açarken yukardan emir geldi ve Anka'yla birlikte oturdular sofraya. Sohbetler eşliğinde bol kahkahalı bir kahvaltı olmuştu. Anka belki de ilk kez huzurlu ve mutluydu onlar tarafından sevilmek Anka'yı çok mutlu ediyordu onların yanında gülüyordu. Belki de  bu yaşına kadar en kalabalık ve huzurlu olduğu bir sofrada yemek yiyordu. 

Diğer kardeşler ise Anka'yı gülerek onları dikkatle dinlemesine  mutlu olmuşlardı. Yıllar sonra ilk kez 6 kardeş mutlu ve huzurluydu en önemlisi de birliktelerdi.
Kahvaltıdan sonra Anka üzerini değiştirdi ve evden çıktılar.

(Anka'dan devam)
Sabah Anıl abimin ısrarları üzerine taksim meydanını biraz gezdik sonra   küçük şirin bir mahalle bulup girdik sokak arasında gençlerin ve küçük çocukların oynadığı futbola bizde katılıp ayak üstü futbol açımızı da yaptık ve gerçekten çok eylenceliydi.

Saat 11.30'a geliyordu ve biz sohbetler ede ede  yürüyorduk.

Akın- gençler sizi bilmem ama ben çok acıktım bir şeyler mi yesek

Anıl- bende acıktım. Şöyle bir hamburger yada adana kebap olsa yanına da künefe, baklava onun üstünde tantuniyle, acılı bir çiğ köfte gömersem doyarım sanırım.

Araf-Abi miğdende kara delik mi var nerene yiycem onca şeyi

Arafın bu tepkisine herkes gülmüştü

Anıl-bak kardeşim ben şuan seni oynak dürüm olarak görüyorum seni yememi istemiyorsan hemen bir yere gidelim çünkü açım ben.

Anka-Abi tamam sakin olun sahil kenarında güzel bir köfteci var orda doyururuz karnımızı. Sakin olun sadece 10dakikaya oradayız.

***
(2 dakika sonra)

Anıl- güzelim hani 10 dakikaydı git git bitmiyor bu yol sen bizi yanlış  yere felan getirmiş olma ay bayıl am yemin ederim çok acıktım ben...

Emir-Anıl abartma istersen az kaldı. 2 dakika daha beklesen ölmezsin ya  hem sen sabah bir tepsi börek yemedim mi nereye gitti onca yediğin şeyler

Çağan-Börekten önce 6 tane kruvasan onun üstüne koca 1 tabak patates kızartması sonra 6 bardak çay bir kase zaytin 2 tam ekmek yedi şuan aç olman imkansız abi.
Ablamın buzdolabındaki herşeyi yedin yuttun hala dürümden köfteden bahsediyorsun hayır anlamıyorum ki bu kadar yiyip şişmemen mucize gerçekten.

Anıl ağlamaklı sesi ile
Anıl- aaa lokmalarım sayılıyor bizim evde görüyormusun Anka kuşum kimse anlamıyor beni. Yanlız o börekler muhteşemdi ben sende mi kalsam acaba bu gün.

Anka ortada dönen bu komik sohbete ve Anıl abisinin şapşal hareketlerini gülerek izliyordu

Anka-Evin anahtarını vereyim kal istersen ama uzun bir süre evde olmıycam ayrıca mutfakta da yiyebileceğin pek birşey yok abi ama yine de sen bilirsin hepinizin odası hazır istediğiniz zaman gelip kalabilirsiniz.

Anıl- neyse senin börek yaptığın bir zaman gelirim ben sana. Nereye gidiceksin kız niye yoksun uzun bir süre?

Anka-size yani ailemin yanında kalıcam dedi tebessünle.

Çağan - e bu süper bir haber anneme de haber verelim

Anka-annemin haberi var o ısrar etti zaten gel artık bizde kal diye uzun uzun konuştuk, bende kıramadım.

Emir-o zaman tüm gün eğleniyoruz dönerken senin eşyalarını da alıp hep birlikte geçiyoruz eve.

Anka-tamam öyle yapalım o zaman. Geldik şurası

Anıl ve Akın, Ankanın gösterdiği yeri görünce önden mekana girmişlerdir.

Burası küçük ama bir o kadarda güzel bir mekandı. Anka İstanbula her geldiğinde bu mekana mutlaka uğrar yemek yer öyle giderdi. Bu güzel mekanın diğer lüks mekanlara kıyasla az müşterisi olmasa da buraya gelen müşterilerin favori mekanı oluyordu.

İçeri girdiler ve boş masallardan birine oturdular hemen mekanın sahibinin oğlu semih geldi.

Semih- hoşgeldiniz. Anka uzun zaman oldu buraya uğramayalı bizi unuttuğunu düşünmeye başlayacaktım hoşgeldin, nasılsın?

Anka- ancak müsait olabildim abi, iyiyim sen nasılsın?

Semih- iyiyim bende iş güç işte, sen özlemişsindir bizim köfteleri ben donatıyorum sofrayı.

Anka-evet abi çok özledim.
Diyip tebessüm etti.

####

(Anka'dan devam)

Semih abinin mekandan çıktık. Çağan ve Arafın yoğun ısrarlarıyla lunaparka gidiyoruz. Ben hem mutluyum hem de biraz tedirginim ilk kez gidicem ve küçükken üvey ablamın da dediği gibi orda mutlu olamamaktan eğlenememekten korkuyorum.

Büyük parkın önüne geldim emir abi jetonları almaya gitti, kapıdan girdik ilk çarpışan araba sonra hız treni, korku tüneli derken saat öylede sonra dörde geldi. Ve ben çok eğlendim.

Akın abi bana mavi ve pembe pamuk şeker de aldı. Aslında istememiştim ama bu benim ilk lunaparkta pamuk şeker yiyişim ve ben çok mutluyum.

Şimdi diyorum da iyiki eski ailemle bu eğlenceli yere gelmemişim eminim ki onlarla buraya gelseydim burada da eğlenmemi engelliyecek bir şeyler bulutlardı.
İyiki abilerim var, iyiki ikizim ve kardeşim var. Onları hak edecek ne yaptım bilmiyorum ama iyiki yapmışım...










ACI GERÇEKLER (tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin