2.1

51 8 0
                                    

Ertesi gün erkenden uyanıp çekime gittik. Kulis aynasının karşısına oturmuş kendime bakıyordum, çenemin biraz aşağısında kesilip düzleştirilmiş saçlarıma...
Uzatmak ve bakımlarını yapmak için onca emek harcadığım saçlarımı hiç acımadan kesmişlerdi ve ben hiçbir şey söyleyememiştim bile!
Aslında bana ayrı bir hava katmışlardı ama yine de eski uzunluklarına gelmeleri zaman alacaktı, makyajım yapılırken kızlar ile çekilecek sahneler hakkında konuşuyorduk ki Ji-ho içeri girdi.

Merhabalaştıktan sonra bana baktı, "Saçlarını kestiler diye mi somurtuyorsun? Halbuki çok güzel olmuşlar diyecektim." dedi ve elini saçıma götürdü, fakat bir saatten fazladır saçımla uğraşan kuaför ona öyle bir bakış attı ki hemen geri çekti ve bozuntuya vermeden boğazını temizleyip devam etti, "Neyse, yarın çekimlerin son günü. O yüzden yapabildiğimizin en iyisini yapıp bitirelim bu işi."

"Bitiyor mu yani?" dedi Chi-ha kendi kendine.
"Bakıyorum da çok sevindin." diye takıldı ona Ji-ho.

İlk önce benim son sahnelerin çekileceğinden makyajım tamamlandığında sete doğru ilerledim ve çalışanlar ile selamlaştıktan sonra yönetmen ile konuşup nerede ne yapmam ve nasıl yapmam gerektiğini öğrendim.
Gece geç saatlere kadar sette kaldık, sürekli olarak saç makyaj ve kıyafetlerimizi değiştirip sahne dekorları ile oynuyorlardı ama büyük bir çoğunluğu bitmişti diyebilirdim.
Erken kalkmış olmanın da verdiği yorgunlukla kendimi setteki koltuklardan birine attım ve gözlerimi kapattım, dans edip durmaktan bitap düşmüştüm.
Albümdeki tüm şarkılar hazırdı, kapak çekimleri yapılmış ve promosyonlara da başlanmıştı ve şunu söyleyebilirdim ki içime oldukça sinmişti. Şarkıları hazırlarken kendime hep ben olsam bunu dinler miydim diye sormuş ve elimden geldiğince çok çalışmıştım, kızların da benden bir farkı yoktu.

Yarının cumartesi olması iyiydi çünkü çekimlerin de bitmesiyle pazar günü rahat bir tatil yapabilecektik, uzun zaman önce So-mun ile sözleştiğimizden onunla bir şeyler yapmayı planlıyordum, belki de yurtlarına gidip onlara sürpriz yapardım. Albüm için çok yoğun olduğumuzdan comeback yaptıklarında tebrik etme veya konserlerine katılma fırsatı bulamamıştım ve bunu telafi etmem gerekiyordu.
Bu yüzden telefonumu çıkarıp So-mun'a pazar günü yanlarına uğrayacağıma dair bir mesaj atıp çocuklara bir şey söylememesi gerektiğini belirttim, sürpriz olsun istiyordum.

"Orada mı uyumayı düşünüyorsun?" dedi kollarını birbirine bağlayarak içeri giren Sun-hee.
"Nasılsa yarın da sabahın köründe buraya geleceğiz, bırakın beni burada uyuyayım." dedim ve koltuğa daha da sokuldum.
Kıkırdayıp yanıma geldi ve elini uzattı, "Kalk hadi gidiyoruz, üzerini değiştir."

Uzattığı elini tutup ayağa kalktım ve soyunma odasına gidip üzerimdeki elbiseyi çıkardım, akıl sağlığımı koruyabilmem için bir an önce eşofmanlarımı giyinmem gerekiyordu. İşimi hallettiğimde makyaj masasının yanına gidip bir makyaj temizleme suyuyla makyajımı üstten çıkartıp gerisini evde hallederim nasılsa demiş ve montumu giyinip çantamı koluma takmıştım.
"Benim bırakmamı ister misiniz?" diye sordu Ji-ho hepimizin yorgun olduğunu anlayınca, ama o da bizimle beraber tüm gün dolanıp durmuş ve her şeyin kusursuz olması için çabalamıştı. Yorgun olduğu belliydi, bu yüzden kafamı iki yana salladım, "Araba kullanamayacak da değilim abartmayalım lütfen." dedim ve ona baktım.

"Peki, dikkatli kullan. Yarın aynı saatte buradasınız, daha fazla uyanık kalmayın eve gidince." demiş ve birbirimize iyi geceler dedikten sonra kendi arabasına doğru ilerlemişti, ben de montumun cebindeki anahtarı elime alıp kızlarla otoparkın bir diğer köşesine doğru yürümeye başlamıştım, hangi akılla buraya park etmiştim sanki?
Arabaya bindiğimizde herkesin kemerlerini taktığından emin oldum ve yurda doğru sürmeye başladım, bir an önce varıp dinlenmek istediklerinden pek fazla muhabbet etmemiştik, sadece katılmamızın olası olduğu programlar hakkında fikir yürütmüştük.
Vardığımızda arabayı park ettim ve kapıyı açan Chi-ha'nın arkasından eve girdim, kavga ettiğimiz andan beri konuşmuyorduk ve kararlıydım, bana bir adım atmadan ona adım atmayacaktım.

euphony ~ kthHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin