2.5

82 9 1
                                    

Sabaha kadar uyumadım, düşünceler aklıma akın ediyordu.
Mo-tak'a kesinlikle güvenemezdim, beni kullanarak kendi adını temizlemeye çalışıyor olabilirdi, elimdeki tek kanıt olan bu defter ise tüm bu düşüncelerin içinde boğulmama neden oluyordu.

Ne yapacaktım? Yeji'nin intihar etmediğinden yüzde yüz emin olabilir miydim?

Sabahın ilk ışıklarıyla duşumu aldım ve yarım yamalak hazırlandım, son gün yazdığı o notu düşünüp duruyordum.
Bu onu öldüren başka biri olduğunu işaret ederdi.
İşin bu kısmında ise delillere ne kadar güvenebileceğim ortaya çıkıyordu, polis intihar dediyse belki de otopside bizim bilmediğimiz bir şeyler vardı..

Saatler boyunca düşünüp durmaktan başım çatlıyordu, bir ağrı kesici içip dinlenmeyi denedim, çekimim öğleden sonra başlayacaktı ve saat hâlâ çok erkendi. Fakat tüm çabalarım nafileydi, her şeyi kafamın içinde yoğurup durmaktan fiziksel olarak bir şey yapmamış olsam bile bitap düşmüştüm.

Bir şeyler bulabilmek adına günlüğü baştan okuyup bu sefer not çıkartacaktım, düşündüklerimi kimseye anlatıp ortalığı karıştıramazdım. Bu yüzden ilk iş olarak günlüğü tekrar okuyup yazılı not çıkartacak, eğer sonucu aklımda değiştiremezsem karakola gidecektim.

...

"Aish iki kelimeyi etmek bu kadar zor olmamalı cidden. Sahnede nasıl şarkı sözlerini unutmuyor acaba?"
Çalışanlardan birilerinin duymadığımı düşünerek arkamdan fısıldadıkları şeyler ile yüzüm daha da düştü.
Video çekimi yapıyorduk ama kafam öylesine doluydu ki her seferinde yapacak bir hata bulup baştan almamıza neden oluyordum, bu da insanların daha fazla mesai yapmalarına sebep oluyordu.

"Ah, gerçekten herkesten özür dilerim. Bu sıralar pek uyuyamıyorum da... Son kez tekrar alalım lütfen."

Sonunda bir saate yakın bir sürede çekimi bitirdiğimizde yüzümdeki makyajı ve kıyafetlerimi çıkardım, ne yazık ki bugün beni eve bırakabilecek bir Ji-ho yoktu. Neyse ki kendi arabamla gelmiştim de zorluk çıkmayacaktı. 

Arabaya binip kemerimi taktıktan sonra sürmeye başladım, ve şarkıyı da son ses açtım ki düşünceler beynimi yormasın, ilk olarak eczaneye uğramam gerekiyordu.

Gece boyunca uyuyamayacağımı bildiğimden uyku ilacı alıp bir müddet de olsa dinlenebileceğimi umuyordum. Nöbetçi bir eczane bulup şapka ve maskemi yüzüme geçirdim ve savsak adımlarla eczaneden ilacımı aldım, Taehyung ile uyuyuşumuzdan beri ayaktaydım ve çekim beni yoruyordu, daha doğrusu kafamdaki düşünceler yoruyordu.

Arabada çalan Taylor Swift şarkısına eşlik etmeye çalışırken telefonumun melodisi tüm arabada en yüksek sesiyle yankılandı, hemen bluetooth bağlantısını kesip telefonu kulağıma dayadım, yol oldukça boştu bu yüzden tehlikeli olacağını düşünmüyordum.

"Efendim Aera-shi?" diye cevapladım, çekimi bitmiş olmalıydı.

"Neredesin?" diye sordu, sesi endişeli geliyordu. "Bir şey mi oldu?" diye sordum telaşla.

"Fotoğrafların yayınlanmış Ha-rin." dedi ve içine bir nefes çektikten sonra devam etti, "Yeji'nin mezarında çekilmiş fotoğrafların." 

Siktir. Tanrım, ne gibi bir günah işledim ki tüm bu dertleri bana bir anda veriyorsun?

"Birazdan evde olurum." dedim ve arabayı kenara çektim, neden çekildikleri gün değil de bugün yayınlamışlardı?

Tweet:

Ha-rin'in comeback yapacakları günden fotoğrafları... O gün yayında gerçekten çok üzgün görünüyordu sebebi ölen üyelerinin mezarını ziyaret etmesiymiş meğer... Hüngür hüngür ağlıyorum şu an çok kötü hissettim

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 12, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

euphony ~ kthHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin