euphony ~ kth

1.5

"Az önce kapıdan çıkan kişi Kim Taehyung muydu?" diye sordu So-mun inanamazcasına bakarken.

Kafamı olumlu anlamda salladım, "Evet oydu ama geleceğine dair haber vermemişti. Hâlâ Amerika'da olduklarını sanıyordum."

"Sana haber vermesi gerekecek kadar yakın mısınız?"

"Sayılır, aniden görünce şaşırdım. Her neyse onunla sonra konuşurum. Sen anlat şimdi, nasıl gidiyor?"

"Bildiğin gibi, comeback yapacağız ve çok güzel olmasını umuyorum."

"Konserinize beni de davet edeceksin değil mi?" diye sordum.

"Neden davet edecekmişim? Bilet al gel."

"Kalbimi kırıyorsun." dedim sahte bir üzüntüyle.

So-mun yanımdayken asla gerçekçi davranamıyordum.

"Neden hiç arayıp sormadın? Seni gerçekten çok merak ettim."

"Bilirsin, olanlardan sonra kimseyle konuşmak istemedim. Ayrıca sen neden bir mesaj bile atmadın?"

Elini ensesine attı, "Cevap vermeyeceğini versen de doğru olmayacağını biliyordum. Bu yüzden atamadım."

Kafamı salladım, "Haftasonu buluşuyoruz o zaman, sana bir yemek sözü vermiştim."

"Çok isterdim ama bu haftasonu olmaz, yoğunuz."

"Pekala, zamanı sen belirle. Bu arada çocuklar ne yapıyor? Beni çok özlediler mi?"

"Ya ya, buraya geldiğimi bilmiyorlar."

"Aptal seni." dedim omzuna vurup, "Neden onları da getirmedin?"

"Hah, niye getirecekmişim? Şoförleri mi var kendileri gelsinler."

So-mun ile mesai saati bitinceye kadar muhabbet ettik, onu özleyişim lafta değildi. Cidden çok özlemiştim.
Şirketten dışarı çıktığımızda şansıma önümde bir taksinin durmasıyla onu yurda göndermiş ve taksiye binmiştim.

Yaklaşık beş dakikalık bir araba yolculuğundan sonra yurda vardığımızda ücreti ödeyip çantamı da koluma takıp anahtarımla birlikte içeriye girdim.

Kızlar salondaki koltuklara kurulmuş tahminimce albüm hakkında konuşuyorlardı.

"Hoşgeldin." dediler beni gördüklerinde.
Ben de hoşbuldum dedikten sonra önce banyoya gidip ellerimi yıkadım ve onların yanına döndüm.

"Herhangi bir şeyde karar kıldınız mı?"

"Hmm, bilemiyorum Sun-hee canlı bir şeyler ile geri dönmek istiyor." dedi Chi-ha

"Herkes canlı bir şeyler ile geri dönüyor. Farklı bir şeyler yapmamız lazım."

"Aşk acısını veya canlı şeyleri eleyelim, daha feminen bir şeyler olmalı bence." dedim.

"Kesinlikle katılıyorum. Aşk temasıyla bir problemim yok ama daha feminen ve güçlü bir şey ortaya çıkarmalıyız." Aera bana katılırken konsept ortaya çıkmıştı bile.

"Ortaya bir kadın figürü çıkartalım." dedim.

"Senaryo yazalım. Taylor Swift gibi.." dedi Chi-ha, bunu yapmayı gerçekten seviyorlardı.

"Aldatılmış bir kadın olabilir belki." Sun-hee fikrini ortaya attığında her kafadan bir ses çıktı.

"Veya toplum baskısından sıkılmış biri."

"Womenpower yeees." diyerek yumruğunu havaya kaldırdı Aera.

"Kesinlikle güçlü bir kadın olmalı, aklınıza gelen sözleri not edin." dedim.