Bir süre oturmanın ardından telefonumun çalmasıyla gözümü Taehyung'un doğum gününü kutlamaya devam eden kalabalıktan alıp ekrana çevirdim, Aera arıyordu.
Neyse ki yola çıkmadan ona eve gelebileceklerini haber vermiştim de daha fazla dışarıda kalmamışlardı."Efendim Aera."
"Selam dostum, mesajlarını daha yeni gördüm ve en kötüsü de ne biliyor musun? Çekim hâlâ bitmedi." dedi yorgun çıkan sesiyle.
"Omo, gerçekten çok yorulmuş olmalısınız. Eve dönünce hemen yatıp dinlenin tamam mı?""Öyle olacak zaten, neyse onu bunu boşver. Çabuk dökül, ne yaptınız?" diye sordu.
"Bir şey yapmadık, film falan izledik şimdi de partiye geldik."
"Bu kadar mı yani? Yakınlaşma falan olmadı mı?" dedi hayal kırıklığı ile.
"Olmadı tabiki neden olsun?"
"Tabi canım neden olsun değil mi? Körsün kızım kör. Ne? Tamam geliyorum efendim." dedi ve hızlıca devam etti, "Çağırıyorlar yine, gidiyorum ben kendine dikkat et fazla içme."
Suratıma kapanan telefon ile gözlerimi devirdim ve tekrardan cebime koydum, bu sırada ise kalabalık farklı yerlere dağılmış, Jimin Taehyung'u sahneye çıkması için ittiriyordu. Daha fazla dayanamayan Taehyung sahneye çıkıp hoparlörün üzerinde duran mikrofonu eline aldı ve "Bu sene gerçekten böyle bir sürpriz beklemiyordum, beni güzel tongaya düşürdünüz." dedi ve gülüp gözlerini masalarda gezdirdi. Benimle göz göze geldiğinde ise gözleri daha da kısıldı."Gelen herkese çok teşekkür ederim millet."
Onun inmesi ile yerini Jimin doldurdu, "Evet millet doğum günü çocuğu bugün biraz utangaç çıktı, ama merak etmeyin çok eğleneceğiz. Müziği alalım lütfen." dedi ve bir yere işaret verdi.
Çalmaya başlayan hareketli müzik ile birer ikişer herkes ortadaki boş alana doluştu ve dans etmeye başladılar.Görevli olduklarını düşündüğüm insanlarla konuşan Jimin tahminimce işlerini bitirdikten sonra etrafta göz gezdirdi ve tek tük oturan insanlar arasında beni bulduktan sonra yanıma geldi, "Seni arıyorum bir saattir, hoşgeldin diyemedim ve teşekkür de edemedim." Kollarını açıp benden karşılık beklerken ben de ayağa kalkıp sarılışına karşılık verdim.
"Neden kös kös oturuyorsun burada böyle? Yine mi Taehyung ile kavga ettiniz?" dedi sorgular gibi.
"Hayır kavga etmedik." dedim, "O zaman gel." dedi ve beni nazikçe kolumdan tutup dans eden insanların arasına soktu, ışıklar tamamen kapanmış, ortamda sadece yanıp sönen parti ışıkları kalmıştı.
Kazık gibi duramayacağım için karşımda çoktan dans etmeye başlamış Jimin ile dans etmeye başladım, ama kimsenin kimseyi tanımayağı derecede bir ışıklandırma yapılmış olsa dahi kendimi rahat hissetmiyordum.
Neden birden böyle olduğunu anlamamıştım ama içimi sıkan bir şeyler vardı ve başım da yüksek sesli çalan müzik yüzünden ağırmaya başlamıştı bile..Biraz orada takıldıktan sonra bunaldığımdan üzerimdeki süveteri çıkarmak için lavaboyu aramaya başladım, bulamayacağımı anladığımda ise ses sistemi ile uğraşanlardan birine sordum ve cevabımı aldığımda teşekkür edip adımlarımı hızlandırdım.
Kadınlar için olan tarafa girdiğimde içerisinin boş olması rahatlamama sebep olmuştu. Bu tarz ortamlarda istemsizce geriliyordum ve bu camiada kadın olarak tanıdığım neredeyse kimse yoktu.Taehyung için katlanacaksın mecbur deyip makyajıma dikkat ederek süveterimi çıkarttım, yakalarımı düzeltirken ise kapı açıldı ve içeriye biri girdi.
Yanlış görmüyorsam Twice'dan Nayeon'du.
Ne tepki vermem gerektiğini veya tepki vermek zorunda olup olmadığımı bilmiyordum bu yüzden sadece gülümseyip gömleğimi düzeltmeye devam ettim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
euphony ~ kth
FanfictionBirlikte geçirdiğimiz o geceyi hatırlıyorum, her şey başlamadan önce son kez delicesine eğlenip şarap içtiğimiz o geceyi... Tatlı tatlı yağan ilk karı ve o an zamanı durdurmak istediğini söyleyen seni... Bana sevgiyle bakan gözlerini hatırlıyorum, o...