Birlikte geçirdiğimiz o geceyi hatırlıyorum, her şey başlamadan önce son kez delicesine eğlenip şarap içtiğimiz o geceyi...
Tatlı tatlı yağan ilk karı ve o an zamanı durdurmak istediğini söyleyen seni...
Bana sevgiyle bakan gözlerini hatırlıyorum, o...
"Eul Ji! Aptal mısın sen?! Sadece birkaç parça göndereceğini söylemiştin, bunlar da ne böyle? Teyzemin bunlara bu kadar para harcadığından haberi var mı?" diye sordum telefondaki kuzenime.
"Ya! Ha-rin, onların hepsi hediye. Çok bir şey göndermedim. Alt tarafı imza alacaksın onu da mı çok görüyorsun?" dedi kendini acındırarak.
Sözde yeni çıkış yapmış bir erkek grubunun fan meeting'i vardı ve Eul ji iki kutu hediye ile birlikte imzalanacak eşyalar göndermiş, bana yalvarıyordu.
Yorgunlukla omuzlarımı düşürüp düşündüm, istesem de istemesem de oraya tıpış tıpış gidecektim ne de olsa. Hem ne kaybederdim ki?
"Tamam artık sus Eul ji, kafam şişti. Bu pazar demiştin değil mi?"
"Evet evet! Bu pazar. Sen kuzenlerin en ama en iyisisin Ha-rin. Seni seviyorum."
"Ben de seni... Bu arada bu kıyağımdan sonra doğum gününde hediye falan bekleme." deyip kıkırdamış ve telefonu yüzüne kapatmıştım.
Hemen ardından gelen bildirim seslerinin ondan gelen kızgınlık dolu mesajlara ait olduğunu bildiğimden telefonu yatağımın üzerine bırakıp önümdeki kutulara baktım, kurtuluşum yoktu.
...
Pazar (fan meeting günü)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Kombini bu)
Elimdeki kutuları taşımakta zorlanırken içimden kuzenime sövmemi duyan babam imdadıma yetişmiş, kapıya kadar bana eşlik etmişti.
Annem ve babam ilk başta böyle bir etkinliğe katılacağıma şaşırsalar da ülkeye çabuk alışmama yardımcı olacağını düşündüklerinden mutlu olmuşlardı. Şimdi ise babam ile birlikte etkinliğin yapılacağı alana doğru giriyorduk, neredeyse başlamak üzereydi.
Aradığımda gelip beni alacağına dair bir şeyler söyleyip geri dönmüş, ben de o sırada önümdeki kızları takip edip önce biletimi kontrol ettirmiş, ardından içeriye girip oturmuştum.
Çok geçmeden grubun üyeleri olarak tahmin ettiğim kişiler önlerinde birleşik bir masa bulunan sandalyelerine oturmuşlar ve bizi selamlamışlardı.
İçerisi fazla kalabalık değildi, yeni bir grup oldukları için fazla fanları yoktur diye düşünüp bir an önce albümü imzalatabileceğim dakikaların gelmesini bekledim.
Çok geçmeden görevliler eşliğinde sıraya dizilip beklemeye başlamıştık, ben ise ayrı ayrı paketlenmiş hediyelere bakıyordum. Eun-ji önce kime hangisini vermem gerektiğini ezberletmeye çalışsa da daha sonra risk almak istememiş, üzerlerine kime neyin verileceğini yazdırmıştı. İmzalanacak albüm ise diğer elimde duruyordu, sırayla herkese imzalatacaktım ve bitecekti.
Sonunda önümdeki kız Rap monster adlı üye ile konuşmayı bitirdiğinde hemen önüne ben geçtim ve "Merhaba." dedim gülümseyerek.
Konseptleri gereği dışarıdan oldukça sert bir stili var gibi dursa da gayet samimi bir şekilde karşılık vermişti ve ben eun-ji adına ilk imzayı almıştım bile.
