1.3

54 9 3
                                    

BÖLÜM SONUNDAKİ AÇIKLAMAYI MUTLAKA OKUYUN LÜTFEN.








3 Ay Sonra

Arkadaki şarkıya uygun dans ederken bir yandan da bugün yapmam gereken şeyleri düşünüyordum.
Ji-ho ile konuşmam gerekiyordu, Yeji için yazdığım şarkıyı bitirmiştim, sadece stüdyo kayıtları kalmıştı.
Yarın Bangtan Amerika'ya gidiyordu ve turneleri olduğundan en az iki ay boyunca Kore'de olmayacaklardı, bu yüzden başta Taehyung olmak üzere onlarla vedalaşmalıydım.

İki ay önce Taehyung beni onlarla tanıştırmıştı ve gerçekten dediği gibi benim yıllardır hayranları olduğumu sanıyorlardı.
O günden sonra birkaç kez aynı ortamda bulunmuş ve zaman geçirmiştik, oldukça mütevazi ve kibar insanlardı.

Taehyung ile üç ay öncesine nazaran daha samimiydik, artık yanında daha rahat davranabiliyordum ve onun için de aynı şeyi söyleyebilirdim.

Kızlar ise onlara Taehyung ile arkadaşlığımı anlattığım günden bu yana bana değişik imalar yapıp durmuşlardı. Kafama takmasam da bazen gerçekten sinir bozucu olabiliyordu.

Sung-ho'nun içeri girmesiyle hepimiz durmuştuk, o ise eliyle devam etmemizi işaret edip sırt çantasını bir köşeye bırakmış ve montuyla atkısını çıkarmıştı.

Taehyung ondan hoşlanmadığını söylediğinden beri onun hareketlerine dikkat etmiştim ama abes olan hiçbir şey yoktu. Sadece fazla soğuk biriydi o kadar.

Öğle yemeğine kadar alıştırma yapıp öğle yemeği vaktinde bitirmiştik, ses egzersizleri de yapmamız gerektiğinden haftanın bazı günleri dans pratiğini sadece öğle saatlerine kadar sürdürüyorduk.

Yorulmuş bir şekilde üzerlerimizi değiştirmiş ve yemeğe inmiştik.
Dün gece çok uyumadığımdan olsa gerek oldukça yorgundum, ses egzersizlerimi yapamayacak kadar.

Fakat yapmak zorunda olduğumu bildiğimden derin bir iç çektim ve tabağıma aldığım yemeklere baktım.

Yaklaşık bir buçuk saatlik aramız vardı hızlıca yemeğimi yersem bir saat boyunca uyuyabilirdim.

Bangtan zaten bizden çok çok geç çıkıyorlardı, gitmeden çalışmalarını bölüp veda edebilirdim.

Hızlıca yemeğimi bitirip kızlara yukarı çıkacağımı söylemiş, ve öyle de yapmıştım.
Pratik odasında genelde eşyalarımızı üzerine fırlattığımız bir şişme koltuk vardı, onun üzerinde uyuyabilirdim.

Hızlıca planımı gerçekleştirip koltuğun üzerine serildim ve bir saat sonrasına alarm kurdum.

Fakat tam uykuya dalmıştım ki telefonumun titreşimle birlikte çalmasıyla tabiri caizse sıçrayarak geri uyandım.

Arayan Taehyung'du, "Efendim?" dedim hafif sinirli bir sesle.

"Neye sinirlendin bu kadar? Ayrıca neredesin?"

"Bir şeye sinirlenmedim, ayrıca pratik odasındayım."

"Tamam tamam kapat." dedikten sonra yüzüme kapatmıştı ve kapıdan içeri girmişti.

"Selaaam." dedi neşeyle. Ben de yattığım yerde doğrulup "Selam." dedim ve yanımdaki boş yere oturması için vurdum.

"Yarın gidiyoruz."

"Biliyorum, ne kadar kalacaksınız?"

"Belli değil, bir sıkıntı çıkmazsa bir buçuk ay sonra döneriz."

"Anladım, neden geldin?"

"O ne biçim soru, vedalaşmadık bile."

Gülüp cevap verdim "O anlamda sormadım, yani zaten ben yanınıza gelecektim. Öğle aranı bana harcamana gerek yoktu."

euphony ~ kthHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin