Yoğun bir baş ağrısı ile gözlerimi açtım, eve ne ara gelmiştim?
Dün akşam yaşananlar yavaş yavaş yapboz parçaları gibi kafama oturmaya başlayınca bir küfür savurdum, hangi akılla içip daha yeni tanıştığım insanların yanında içip kafayı bulmuştum?
Jungkook ile şarkı söylememiz, Taehyung'a karşı defalarca rezil olmam...Kafamı yastığa bastırıp çığlık attım, şirketle olan kontratı sonlandırsa mıydım? Ya da pılımı pırtımı toplayıp Amerika'ya teyzemlerin yanına gitseydim...
"Uyan artık seni küçük ayyaş." dedi Aera odamdan içeriye girerken, Sun-hee ona dün gördüklerini anlatmış olmalıydı.
"Beni bu yatağa gömmenizi istiyorum.. hemen şimdi." dedim ve yorganı kafama çektim, belki boğulurdum.
"Abartma canım kalk, biz çoktan kahvaltı yaptık ama Sun-hee sana kıyamayıp bir şeyler hazırladı tekrardan. Masada konuşuruz."
Her ne kadar kalkmak istemesem de Aera'nın ne denli inatçı biri olduğunu bildiğimden ayaklandım, Sun-hee dün gece ben uykuyla uyanıklık arasında bir yerlerdeyken makyajımı çıkartıp pijamalarımı giyindirmiş olmalıydı. Canım arkadaşım diye düşünüp elimi yüzümü yıkadım ve merdivenleri indim.
"Sen en iyisisin." dedim Sun-hee'ye bakarak ve hemen ardından öpücük attım.
"Hah, beni Taehyung sandı herhalde." dedi gülerek.
Gözlerimi kıstım, "Düşündüm de, değilsin."
Üçü beraber ben kahvaltımı yaparken başımda dikildiler, "Tamam kesin dik dik bakmayı. Oturun, anlatacağım." dememle hepsi karşıma oturdu ve dikkatle dinlemeye başladılar.
"Her ne kadar söylemekten nefret etsem de Aera haklı çıktı gibi.." dedim ve Taehyung ile olan konuşmamızdan başlayarak rezilliklerim de dahil olmak üzere her şeyi anlattım.
"Hah, ben demiştim demekten nefret ederim ama.. ben demiştim." dedi ve galibiyet gülümsemesini takındı Aera.
"Neden o kadar içtin aptal seni?" dedi Sun-hee, beni azarlamakta tamamen haklıydı.
"Bilmiyorum, herkes içiyordu ben de içmek istedim.""Herkes kendini Han nehrinden aşağıya atsa sen de mi atacaksın Ha-rin?" diye devam etti.
"Annem gibi konuşuyorsun şu an."
O bana cevap yetiştirirken benim dikkatim telefonuma gelen mesaj ile dağılmıştı.
Jimin: *video*
"Jimin bir video gönderdi." dedim, kızlar da bunun üzerine yanıma doluştular.
Jackson ve Bambam'in Papillon performansından bizim Taehyung ile odadan ayrılışımız arasını kapsayan bu videoyu izleyecek gücü kendimde bulamıyordum.
"Jungkook gel beraber söyleyelim dedi dediğinde bu kadarını beklememiştim." dedi Chi-ha.
"Ne ara bu kadar samimi oldunuz?"
"Samimi olmadık," dedim. "sadece Jungkook bizden kat kat daha sarhoştu."
Beni umursamayarak videoyu yorumlamaya devam ettiler, "Seçtiğin şarkıya bak, ne kadar güzel söylemişsin be, tam bir vokalist gibisin." diye şaşırdı Sun-hee, "İyi de ben vokalistim zaten."
Durdu, "Haklısın."
"Aa, Taehyung geldi, yaptığın hareketlere bak kendi gidecekmişmiş. Jungkook aranıza girdi sizin, çekilsene karakedi! Of utanmadan düştün bir de ağlamak istiyorum. Taehyung sabırlı birine benziyor."
Aera videoyu dizi gibi izleyip tepki verirken video Jimin'in 'Vaooov haşin erkek Taehyung bu akşam çok sinirli ama ben biliyorum onun derdini.' demesiyle son bulmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
euphony ~ kth
FanfictionBirlikte geçirdiğimiz o geceyi hatırlıyorum, her şey başlamadan önce son kez delicesine eğlenip şarap içtiğimiz o geceyi... Tatlı tatlı yağan ilk karı ve o an zamanı durdurmak istediğini söyleyen seni... Bana sevgiyle bakan gözlerini hatırlıyorum, o...