Kimdi o?

749 55 0
                                    

    27 nisan pazartesi. 13.03

      Kimdi o adam? Bana sevgilisi olmadığını söylemişti. Aslında öyle bir şey dememişti. O gün konuştuğu kişinin sevgilisi olmadığını söylemişti. Adamın elini tutuşu gitmedi gözümün önünden.

     "Menderes, şu müşterinin teklifini bir daha düşünelim. Adam ön sipariş verebilirim dedi."

    "Olur." Deyip, ona baktım. Kaşlarını çattı.

    "Çok hızlı oldu. Geçenlerde asla diyordun."

    Kafamdaki şeyler yüzünden babamın ne dediğini geç anlamıştım. Şimdi o beni anlamıyor gibi bakıyordu.

     "Düşünürüze olur dedim baba. Hem bu adamın derdi ne? Niye bu ısrar?" Kaşları daha da çatıldı. Sesimi fazla mı yükseltmiştim?
  
     "Lansman tarihi buraya gelemeyebilirmiş. Ufak bir rica." Başımı sallayıp daha tek lokma almadığım yemeğimle oynamaya devam ettim. "Kız kim?" Deyince çattalım yemeğe saplı kaldı. Kafamı kaldırıp ona bakınca güldüğünü gördüm. "Annen söyledi."

    "Baba öyle kesin bir şey değil." Dedim hemen.

    "Ben ciddi mi demedim. Kız kim dedim?"

   "Şimdilik bilmeseniz olur mu?"

   "Yani tanıyoruz?"

    "Kısmen." Dedim.

    Gülüp başını salladı. O yemeğine devam etti ama ben yine Azra'yı düşündüm. Tabi, yine o adamın elini tuttuğu ana gittim.

      27 nisan pazartesi. 15.07

    Çalıştığım hiçbir şeye odaklanamadım.  Şirkete girdiğimde Azra ayağa kalkıp beni incelemişti. Ona bakmadan yukarı çıkmayı başardım. Kapı vuruldu, sonra açıldı. Ecem en tatlı gülüşüyle içeri girmişti ama yüzümü görünce onunda suratı asıldı.

    "Neyin var?"

    "Bir şeyim yok. Sen niye geldin?" Dedim.

    Tam oturacakken durup bana baktı. "Şile de ki otelin, bu ay ki gider dosyasını babam sana bırakmış onu alacaktım." Dedikten sonra oturdu.

     Cevap vermedim. Arkamı dönüp koltuktan kalkıp kenara ittim. Dolabın altındaki kasayı açıp istediği dosyayı bulup aldım. Masamda kendi çalıştığım dosyalar dışında bir şey tutmazdım. O yüzden kasaya koymuştum. Masada Ecem'in önüne attım. Tekrar yerime oturdum.

     "Abi ne oldu?" Diye bir daha şansını denedi.

     "Sevgilisi var." Dedim. Kafamı kaldırıp yüzüne baktım. "Otoparkta yanında biri vardı."

      "Her yanında olan sevgilisi mi canım?" Diye rahatlatmaya çalıştı.

      "Elini tuttu." Deyince bir an gözlerini kıstı.

      Dosyayı alıp ayağa kalktı. "Anladım. Akşam yemeğe çıkalım mı? Seni erkek arkadaşımla tanıştırayım."

       Bu kadar çabuk pes etmesi şaşırmıştı. Birde tanıştırma işini araya sokması daha garipti. O bu kadar çabuk kabullenen biri değildi. Hâlâ cevap bekleyince başımı sallayıp kabul ettim. Yine ne teselli ne imada bulundu. Öylece çıktı odadan.

       27 nisan pazartesi. 16.04

      Telefonu kapatıp notumu aldım. Acelesi olan bir şey değildi. Ben de monitörün üstüne yapıştırdım. Yarın diğerleriyle birlikte Menderes bey'e verirdim. Geldiğinde yüzüme bakmamıştı. Ben de ona gidip durumu anlatamıyordum. Ona açıklama yapma ihtiyacı hissediyordum nedense. Ama yalansız bunu yapamayacağım için susmak daha kolay geliyordu. Telefon yeniden çaldı.

SAHTEKARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin