Beklenen

851 65 0
                                    

        20 nisan pazartesi. 15.40

      Holding'in açık otoparkına girip bekledim. Hangi araba Menderese ait bilmediğim için kapısında durdum. Elindeki telefona bakarak geldi. Kafasını kaldırıp bana bakınca gülümsedi.

     "İyi hızlısın. Berrin yok mu?"

     "Görmedim. Belki arabanın yanındadır."

    Güldü. "Araba arkanda. Olsa görürdüm."

   Arkamı dönünce kapının yanında girişteki ilk beyaz Range rover'ı gördüm. Yanına doğru ilerleyince onu takip ettim.

     "Bin hadi gelir şimdi." Arka kapıyı tutunca bakıp yine güldü. "Öne niye binmiyorsun?"

     "Berrin hanım..."

     "Canım ne fark eder. Bin hadi."
  
    Fark etmez miydi? Uzatmadan yanına oturdum. Emniyet kemerini bağladım. Eli direksiyonda parmaklarıyla tempo tuttu.

    "Ben gidip bakayım mı?" Dedim Berrin gelmedi diye gerildi sanıp.

      "Yok. Bak geldi." Dedi benden tarafı eliyle işaret edip.

     O fark etmedi ama Berrin beni önde görünce bir an durakladı. Sonra hızlıca arka koltuğa oturdu.

     "Geç kaldın." Dedi Menderes.

    "Özür dilerim. Makyajımı düzelttim."

     "Eve gidiyorsun zaten. Niye uğraştın ki?" Dedi gülerek.

    Bende güldüm ama Berrin'in aynada bana bakışını fark edince durdum.

     "İnsanın karşına nerde, ne zaman, kim çıkacağı belli mi olur."

     Otoparktan, yola çıkana kadar sessiz kaldılar. Ara ara aynadan Berrin'in bakışlarını yakaladım. Kadın beni öldürecek gibi bakıyordu. Birden bire konuşmaya başladı.

    "Menderes hani sana bir filme gitmek istiyorum demiştim ya." Menderes başını salladı. "Gittim ben ona hafta sonu."

     "Öyle mi, beğendin mi bari?"

     "Evet film güzeldi. Ama filmden önce olan şey hem komikti, hem sinir bozucu."

    "Ne oldu?" Dedi, Menderes ama Berrin'in bir anda açtığı sohbete o da anlam veremedi. Sadece nezaketen soruyordu.

    "Bileti alıp salona girdim. Kadının biri yerimde oturuyor." Gözleri bana kaydı. "Söyledim. Hayır benim yerim diye inat etti. Onun biletini de ben kontrol ettim. Numaralar aynı."

    Kaşlarım çatıldı. Bu nasıl muhabbet böyle? Menderes yine devam etsin diye yalandan bir şaşırma sesi çıkardı. Yalandan diyorum, çünkü dikkati yoldaydı.

     "Aynı bileti satmadılar herhalde?"

     "Yok canım. Kadın yanlış harf sırasına oturmuş." Yine bana kısa bir bakış attı. "Onun yeri bir arka koltukmuş."

    Menderes alnını kırıştırdı. Hala sohbetten bir şey anlamamıştı ama ben anlamıştım. Kadın ön koltuğa geçtiğim için laf sokuyordu.
   
      "Uzatmasaydın. Ne fark eder ki?" Dedi Menderes.

     "Neden öyle bir şey yapayım. Benim olan benimdir. Herkes yerini bilsin."

     Menderesin kaşları çatıldı. Hala anlamamıştı ama ben gayet iyi anlamıştım. Kadından neden hiç iyi his almadığımı da.

     "Menderes bey. Ben söylemeyi unuttum. Ben hemen eve gitmeyeceğim. Markete uğrayacaktım. Beni ilerdeki durakta bırakır mısınız?"

    "E markete bırakayım."

SAHTEKARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin