20.

2.8K 184 49
                                    

Merhabalar.

Bir aydır bölüm atmamışım, çok ayıp etmişim. Bu sefer bir bahanem de yok, yazamadım sadece.

Uzun bir bölümle geldim, iyi okumalar ❤️

"Ne var oğlum? Ben de uygunsuz bir pozisyonda yakaladın sandım."

Demir'in bağırışıyla çifte kumrular sesten korkup ayrılmış, Selçuk da onları basmanın heyecanıyla neredeyse uçarak gelmişti. Böyle şeyler hoşuna giderdi.

Yatağın kenarında oturan çocukluk arkadaşı ve ayakta dikilen Ali biraz hayallerini yıkmıştı. O daha farklı şekilde basacaklarını düşünmüştü. Daha seksüel...

"Pardon ama siz ne diyorsunuz amına koyayım?"

Duha elini 'ne ayak' der gibi bir şekle sokup bu soruyu sorunca Ali de ona katıldığını gösterircesine kafa salladı. Zaten Demir ödünü patlatmıştı. Ne olduğuna anlam veremiyordu.

"Hani sevgili değildiniz siz?"

Selçuk'un söylediğine Demir de katıldı.

"He, aynen. Saçmalamayın demediniz mi demin?"

Duha sıkkın bir vaziyette ayağa kalktı. Onlar olmasa şu an belki de romantik romantik takılacak, sarılıp uyuyacaklardı. Şimdi ise durmuş, abuk subuk onlara kendilerini açıklamaya çalışıyorlardı.

"Az önce sevgili olduk çünkü."

Ali, beklemediği cevapla yan tarafındaki esmer çocuğa döndü. Heyecanla dudağını dişleriyle kıstırdı. Sevgili mi olmuşlardı yani? Her şey çok hızlı gelişmişti, bu heyecana kalbi dayanamayacaktı. Saatlerce bakmak istese de bakışlarını ondan çekip ağızlarını bükmüş onlara bakan ikiliye çevirdi.

"Vay be."

Duha otoriter bir tonda konuştu.

"Siz de yatın yataklarınıza artık, yarın işe gideceğiz biz."

Selçuk üsteleyip her şeyi detaylarıyla öğrenmek istese de gözlerinden uyku aktığını gördüğü için onları rahat bırakmaya karar verdi. Salak değildi, aralarındaki çekimin elbette farkındaydı. Sadece nasıl sevgili olduklarını öğrenmek istemişti.

"Tamam, yorganları alalım o zaman. Arkandakileri alacağız değil mi?"

Ali öne atılıp Selçuk'un koluna dokundu.

"Yok, siz yataklarda uyuyun, biz salonda yatarız Duha'yla."

Demir bu fikre bayılmıştı. Yumuşacık yatak varken canı hiç de kanepede yatmak istemiyordu. Yine de numaradan kibarlık yaptı.

"Rahatınızı bozmayın. Biz yatarız çekyatta."

"Naz yapma Demir. Uyuyun rahat rahat işte."

"Aaa! İki dakika kibarlık yaptırmadınız. Aman ne haliniz varsa görün. Çıkın odamdan, kış kış!"

Selçuk o ara konuşulanları pek algılayamamıştı, çünkü Ali'nin alnındaki morluğu fark etmiş ve kafasında türlü senaryolar kurmaya başlamıştı. Duha kafa mı attı yoksa yumruk mu attı? Ne zaman dövüştüler? Saatlerdir o morluğu fark etmemişti. Az önce mi kavga etmişlerdi?

"Aliş senin alnına ne oldu?"

Ali'nin eli istemsizce alnındaki morluğa gitmişti. Hafifçe dokunup acıyınca elini indirdi. Bu sırada çenesinden tutulup sağa çevrilmişti kafası. Kahve gözler alnından başlayarak çenesine kadar tarayıp hasar kontrolü yaptı. Yüzünde başka bir sorun varmış gibi görünmüyordu.

MİSAFİR - B×BHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin