11.

3.9K 299 338
                                    

Medya örgülü Duha 🤤

10 bölüm 3k okumaaa 🥳
çoook teşekkür ederim size 🤭

"Doldurayım mı çayını oğlum?"

"Doymadıysan bir tabak daha koyayım."

"Ali abi gözlerin on numara yeminle."

Sırtımı çekyata yaslayıp hayretle canım ailemi izledim. Ev arkadaşıma benden daha ilgili davranmaları biraz keyfimi kaçırmıştı doğrusu.

5 dakikadır bardağım boş olmasına rağmen babam fark etmemişti mesela.  Karnım da doymamıştı, ne zaman fark edecekler diye bekliyordum.

Fark etmediklerini anlayınca tabağımı alıp ayağa kalktım. Herkesin bana dönmesiyle birlikte dikkat çekebilmenin mutluluğuyla anneme baktım. Tabi söylediği şey birkaç saniyelik mutluluğumu tuzla buz etmişti.

"Duha tabağını dolduracaksan arkadaşına da koyuver."

Yüzümü asmamak için dirensem de pek başarılı olduğum söylenemezdi. Yüzümün asıldığını fark eden Ali de ardımdan ayaklandı.

"Ben koyarım kendime efendim, sorun değil."

Omzundan bastırarak geri oturttum.

"Ver bana, sen otur."

Yüzüme bakmaya devam ederken elindeki boş tabağı alıp mutfağa girdim.

Kesinlikle küçük bir çocuk gibi ailemi arkadaşlarımdan kıskanıyordum. E onlar da varlığımı unutmuşlardı resmen.

Arkamdan gelen tıkırtılarla Ali'yi görmem aynı saniyelere denk düştü. Yanıma geldiğinde tencerenin kapağını açıp tabağın birini doldurmaya başladım.

"Ben getirirdim, sen kalkmasaydın."

İlk tabağı tezgaha koyup ikincisine elimi uzattığım sırada bileğimdeki parmakları hissettim.

"Sen kızgın mısın bana?"

Gözlerini dikkatle yüzümde dolaştırıp bakışlarımı yakalamaya çalıştı.

"Yoo. Niye ki?"

"Ne bileyim? Sanki keyfin kaçtı."

"Sana öyle gelmiştir."

Tezgahtaki boş tabağı alıp kalçasıyla beni hafifçe ittirdi.

"Ben koyarım. Sen git annenlerin yanına."

Bir iki saniye bakıp dediğini yaptım. Fısır fısır bir şeyler söyleyen kardeşim beni görünce susmuştu. Şüpheyle ona baktım. Oturduğumda bana doğru eğildi.

"Abi."

"Ne?"

"Sen nerden buldun Ali abiyi. Adam entelektüel. Baksana bıçak istedi börek yemeye."

Kafasını sarsacak şekilde ensesine tokat attım.

"Sanane oğlum. İşine baksana sen."

"Tamam lan. Ne vuruyon?"

Derken babamın homurtusuyla birbirimizden uzaklaştık. Ali de gelip yerine oturmuştu.

"Hanım biz bunlara hiç terbiye verememişiz. Baksana insan içinde kulaktan kulağa konuşuyorlar."

Babamızın karşısında boynumuz kıldan ince olduğundan ikimiz de kafamızı önümüze eğip sustuk.

O sessizlikle de yemeye devam ettik. Boynum salak kardeşimin atlamasıyla tekrar ağrımaya başlamıştı ama annemin sayesinde şu an gayet iyiydim.

MİSAFİR - B×BHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin