'Sabah uyandığımızda Serkan hala benim göğsümde yatıyordu.. Belime de sıkı sıkı sarılmıştı... Uyanması için biraz yüzüne üfledim. Oflayarak gözlerini açmaya başladı.'
Serkan:Off ne oluyor yaa? Ne güzel uyuyorum işte...
Eda:Rahat mı orası?
Serkan:Çok... Ne?
Eda:Serkan bana sarılıyorsun şuan.. Ve nefes alamıyorum.
Serkan:Çok pardon ya..
' Hemen yerinden kalktı.. Rahat bir nefes alınca da gülmeye başladım.. Çok geçmeden kahvaltı yapıp şirkete gittik... Çalışmaya yeni başlayacağım şirkete.. Bizi kapıda istemeye de gelen gözlüklü kadın karşıladı.. Adı Leyla'ydı yanlış hatırlamıyorsam.. Serkan'ın asistanı... Şirket oldukça büyüktü.. Düğünde de olan arkadaşları hemen yanımıza geldi.. Serkan hemen elimi kavradı, bende biraz yaklaşıp ellerimizi iyice kenetledim. '
Engin:Ooo bakın kim gelmiş! Taze çift siziii!
Pırıl:Engiiin! Bu arada düğünde tanışamadık, ben Pırıl...
Eda:Memnun oldum.. Eda bende..
Engin:Biz de tanışmadık Eda.. Bende Engin..
' Serkan'ın şirkette olan tüm arkadaşları ile tanıştım.. Pırıl'a baya kanım kaynadı.. Etrafa alışmam için beni gezdirmek istedi. Serkan yanağımdan öpüp beni uğurladı... Pırıl ile şirketi gezmeye başladık. Serkan büyük toplantı odasında çalışırmış, bana da yanında çalışabileceğimi söyledi.. Birkaç eşya getirip Serkan'ın tam karşısına koydular.. Şirketi gezmemiz bitince de Serkan'ın yanına gittim.. '
Serkan:Gezdiniz mi?
Eda:Evet.. Çok güzel bir yer burası.
Serkan:Beğenemene sevindim.. Birazdan bir müşteri gelicek.. Yanımda olursan iyi olur.
Eda:Tamam..
Serkan:gel kahve alalım..
' Beraber kahve almaya gittik.. Serkan barın arka tarafında kahveleri doldururken içeri Alptekin bey ve Amcam girdi.. Umursamadan kafamı çevirdim'
Alptekin:Çocuklar.. Nasılsınız?
Serkan:İyiyiz baba...
Onur:Dün gelmemişsiniz.. Ne yaptınız öyle? Ahaha...
Eda:Önemli mi?
Alptekin:Belki bize torun yapmışsınızdır he? Serkan... Tekrar söylememe gerek yok sanırım, torun yoksa şirketin başına geçmek de yok..
Serkan:Biz istemiyorum çocuk falan.. Üstelik, sahte bir evlilik yaptık.. Çocuk yapmak zorunda değiliz.
Onur:Bizim damatın çenesi düşmüş.. Neyse..
'Biraz daha laf ebeliği yapıp gittiler.. Keşke cam kapıyı görmeyip çarpsaydı Onur... Serkan kahveyi elime verip karşıma oturdu'
Serkan:Bıktım şu çocuk mevzusundan..
Eda:Şirket senin için o kadar mı önemli ya?
Serkan:Evet.. Ama sorun değil.. Eninde sonunda ölücek... O zaman geçerim...
Eda:Babanın ölmesini mi bekliyorsun?
Serkan:Bilmediğin şeyler var.. Babamla alakalı.. Bana yaptıkları ile alakalı...
Eda:Anlat o zaman..
Serkan:Burada olmaz... Evde anlatırım.
'Kafamı sallayıp kahvemden bir yudum aldım... Leyla içeri koşa koşa girdi'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YABANCI / °𝘌𝘥𝘚𝘦𝘳° /
Romance'Görmeye bile tahammül edemediğim bir yabancıya aşık olmuştum ben..' ° +18 Unsurlar ve Argo Kelime İçermektedir ° Bir EdSer Hikayesi 🎬