O T U Z S E K İ Z

1.3K 134 43
                                    

° ° °

Doktor: Serkan bey, hastalık nüksetmiş.

Eda: Ne!? H-hastalık, ne hastalığı?

Serkan: Eda sakin ol lütfen. Nüksetmiş derken, nasıl?

Doktor: Tümör tekrar büyüyebilir, tamamen yok olabilir. Ya da...

Eda: Benin neden haberim yok? Niye söylemediniz bana!

- Başımdan aşağıya kaynar sular dökülmüştü..

Aşık olduğum adama kavuştum derken, aramıza hastalık girmişti.

Doktor odadan çıktı, ağlayarak Serkan'ın boynuna sarıldım. Çok çaresiz hissediyordum kendimi.

Ben gittikten sonra anlamışlar tümör olduğunu. Hastaneler evi olmuş Serkan'ın.

Doktor bize belirli şeyler anlatıp sürecin tekrar başladığını anlattı. Sonra eve dönüp durumu Bade'ye nasıl açıklayacağımızı düşünmeye başladık. -

Bade: Baba, seni çok merak ettim. İyi misin?

Melek: Vallaha tutamadım odasında, kapının arasından kaçıverdi.

Serkan: Tamam ya sıkıntı yok..

Eda: Anneciğim, uydunun mu sen gece?

Bade: Evet.

Serkan: Yalan söyleme Bade, göz altların patlıcanlar kadar mor.

Bade: Tamam, uyumadım ama seni merak ettiğim için. Melek teyzem de başımda bekledi zaten.

Eda:Bir daha yapma tamam mı anneciğim böyle.

Bade: Tamam.

- Bade başını eğip üzgün üzgün bakmaya başladı.

Serkan dayanamayıp yanına çağırdı onu, Bade de Serkan'ın yanına yattı. Serkan sıkı sıkı sarıldı ona. Kaybetmekten, üstelik yeni lavuşmuşken kaybetmek istemiyorduk birbirimizi.

Onalr televizyon başında birlikte yatarken bende birer kase çorba hazırladım. Çağırmak için yanlarına gittiğimde Serkan Bade'nin saçlarını koklayıp ağlıyordu.

Yaşlı gözlerle yüzüme bakarken konuştu. -

Serkan: Ölmek istemiyorum Eda. Sizi yeni kazanmışken tamamen kaybetmek istemiyorum.

- Söylediği şeyler yüreğime bir çığ gibi düşmüştü. Onun ölmek istemiyorum feryatlarını duyup hiçbir şey yapamamak çok acı bir durum.

Diğer eliyle benim elimi tutup Bade'nin saçlarını sevip koklamaya devam etti.

Hıçkırarak ağlıyorduk ikimizde, her şeyden habersiz olan Bade aramızda duruyordu.

Serkan'ın yanına eğilip konuştum, yanaklarına öpücükler bıraktım. -

Eda: Ölmeyeceksin Serkan, bırakmam seni. Asla bırakmam...

Serkan: Bırakma tamam mı? Sen gidince bir kere yaşadım bunları, aynı şeyleri yaşamak istemiyorum.

- Gözyaşlarını silip sakinleşmesini bekledim.

Bade çok yorgun olduğu için uyandırmadık. Serkan ile ikimiz kalkıp çorbalarımızı içmek için masaya geldik.

İçmek istemiyordu Serkan, burun kıvırıp midesini bulandığını söylüyordu.

Yemesi için ısrar etmedim. Başka bir şey ister misin diye sordum, onu da istemedi.

Aydan Hanım, halamlar ve diğerleri olanları öğrenince bizim eve doluştu. Bade onları bir arada görünce çok korkmuştu.

YABANCI / °𝘌𝘥𝘚𝘦𝘳° /Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin