° °
Serkan: Nerede yersiniz yemekleri?
Bade: Masada yiyelim o kadar da değil.
Serkan: A-ah! Ne demek o kadar da değil. O kadar hanımefendi, koltukta yiyeceksiniz.
Eda: En azından Bade burada yiyebilir.
Serkan: Peki..
- Diyerek kocaman gülümsedi. Elindeki tepsi ile koltuğa geldi, Bade'ye yemeğini bir güzel yedirdik.
O yedikten sonra biz de kendimize yemek koyup, masaya geçtik ve yedik.
Biz masayı toplayıp onun yanına gidene kadar o çoktan uyuya kalmıştı. Serkan Bade'yi kucaklayıp bizim odamıza götürdü, onu aramıza alıp, sıkı sıkı sarıldık.
Bade'ye arkasından sarılmıştım, Serkan da ikimizin yüzüne bakıp gülümsüyordu. -
Serkan: Çok korktum.
Eda: Bende.
Serkan: Yarın erkenden bir usta çağırıp o mermeri söktürelim. Tekrar bir sakatlık çıkmasın.
Eda: Olur... Ah kıyamam ya, küçücük kızımın dizinde 2 dikiş var... Nasıl delirmedim şuana kadar anlamıyorum.
Serkan: Başımıza gelmeyen kalmadı..
Eda: Off evet.
- Biraz daha konuşup yorgunluktan uyuya kaldık.
Sabah erkenden kalkıp birlikte kahvaltı yaptık. Evde sıkılıp oturmaktan, biraz sahile inip dondurma yemeği tercih ettik.
Bade tabii ki kucağımıza gezdi. -
Serkan: Bebeğim, nasıl dondurma istersin?
Bade: Bilmem, kafana göre takıl.
Serkan: Kafama göre takılıyim, peki.
- Serkan gülerek yanımızdan ayrıldı.
Bade ile uzun uzun izledik denizin güzelliğini. Huzuru gerçekten bulmuştum. -
Eda: Deniz çok güzel değil mi anneciğim?
Bade: Evet anne, çok güzel. Keşke yüzebilseydik.
Eda: Dizin iyileşsin, yüzmeye gideriz. Hatta baban sana yüzme de öğretir. Çok iyi bir yüzücü.
Bade: Oluurr.. Babamın iyi olmadığı bir şey var mı?
Eda: Bilmem, var mı?
Bade: Yok bence.
Eda: Bence de..
- Gülerek yanaklarına birkaç öpücük bıraktım. Serkan elinde zor taşıdığı 3 külah dondurma ile yanımıza geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YABANCI / °𝘌𝘥𝘚𝘦𝘳° /
Romance'Görmeye bile tahammül edemediğim bir yabancıya aşık olmuştum ben..' ° +18 Unsurlar ve Argo Kelime İçermektedir ° Bir EdSer Hikayesi 🎬