O T U Z Ü Ç

1.3K 138 54
                                    

° ° °

Eda:Bade! Kızım neredesin!?

Serkan:Badeee!

- Sokaklara döküldük kızımızı aramak için. Polis çağırdık, ofisin her yerini aradık. Ama Bade'ye dair hiçbir iz yoktu.

İşte bu sefer tam anlamıyla deliye dönmüştüm. Gözlerim kararmıştı, ayakta bile zor duruyordum.

Engin ve Pırıl da Doğa'yı sıkıştıryordu 'Gördün mü?' diye. Ama kız şirkette bile değildi. -

Serkan:Ne demek 24 saat geçmeden işlem yapamıyoruz? Ya başına bir şey geldiyse benim kızımın!

Polis:Maalesef Beyefendi, gerçekten hiçbir şey yapamayız. Şimdilik sadece kameralara bakıcaz, sonrasında ise 24 saatin geçmesini bekleyeceğiz.

Serkan:Ya nasıl bir şey bu!? Ya kaçırdıysalar!

Polis:Kameralara bakıcaz, öyle anlıyacağız.

- Polislerin ağzından çıkan sözler, umursamaz tavırları Serkan'ı deli etmişti. Tabii ki her Polis böyle değildi, ama bize umursamazı denk gelmişti.

Leyla kolonya koklatıp duruyordu bana. Abimler de gelmişti, Halam gelir gelmez ağlayarak boynuma sarıldı.

Aras Serkan ile hararetli hararetli konuşuyordu. Polisler de kamera kayıtlarına bakmak için içeri girmişti. -

Eda:Hala, kızım yok! Daha yarım saat önce kucağımda oturuyordu Hala!

Ayfer:Ağlama kuzum, ağlama güzelim! Bulucaz Bade'yi! Hatta birazdan buluruz cimcimeyi! O yaramaz çıkar bir yerlerden!

Eda:Ya çıkmazsa? Ya gelmezse? Ay, baylıcam ben!

- Gözlerim tekrar kararmaya başlamıştı. Gözlerimi tekrar araladığımda evde, koltukta uzanıyordum.

Hepsi rüyaymış diye, derin bir oh çekerek doğruldum yerimden. Küçük kızımın kaybolduğunu düşünmek bile, büyük bir acı çektirmişti bana.

Elinde kocaman bir çorba kasesiyle yanıma geldi Serkan. Kocaman bir gülümseme ile yüzüne baktığımda, acınası göz ifadesi ile, üzgün bir tavırla baktı yüzüme. -

Eda:Bade nerede?

Serkan:E-Eda, yemek yemen lazım.

Eda:Bade yemek yedi mi? Badeee! Anneciğim gel hadi aşağıya!

Serkan:Eda, yapma böyle. Çok üzülüyorum zaten.

- Anlamaz yüz ifadem ile gözlerine baktığımda düşündüklerimin gerçek olduğunu, sandığım gibi rüya olmadığını anladım.

Kalbim boğazımda atmaya başladı. Gözlerimden istemsizce yaşlar süzülürken, Serkan'ın kafasını çevirip ağladığını fark ettim.

Çığlık çığlığa ağlama başladığımda ise kendimi tamamen kaybettim. -

Eda:BEN ÇOK KÖTÜ BİR ANNEYİM! KÜÇÜCÜK KIZIMA SAHİP ÇIKAMIYORUM BEN!

Serkan:Eda yapma, hasta olacaksın.

Eda:OLUYİM! BEN GEBERİYİM HATTA! BADE YOK! BEN BURADA NASIL YEMEK YERİM!? YA AÇSA O!? YA HASTA OLDUYA!? YA Ö-ÖLD-

Serkan:Şşş, o ne demek ya? Öyle bir ihtimal olamaz. Böyle yapıp kendini üzme ne olur. Ben bulucam kızımızı, kendim bulucam.

- Ağlayarak boynuna sarıldım Serkan'ın.

Tek dayanağım oydu, onun yanımda olmasıydı.

YABANCI / °𝘌𝘥𝘚𝘦𝘳° /Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin