Merhabalar yazım yanlışlarım olabilir. Şimdiden özür dilerim.
Kafamda binlerce düşünce var ve ben hangisi doğru yol bilmiyorum...
***
Sabah alarmın çalmasıyla yorganın içinden çıktım. Gözüme korkudan uyku girmediği için kalkmam da bir o kadar kolay olmuştu. Ayağa kalkıp tam banyoya gidecekken içimde ki merak hissi pencereden bakmam için zorladığında; daha fazla dayanamayıp pencerenin önüne gittim. Belki de bu sefer gördüklerim gerçektir. Tabi değilse ise okulun rehberlik hocasının yolu beni bekliyordu.
Derin bir nefes alıp perdeyi çektim. Açık çamdan karşı eve baktığımda evde bir değişiklik yoktu perdeler yine kapalı kimse gelmemiş gibi onu da geçtim araba yine yoktu.
Evet Işık tebrikler toptan kafayı yedin, bari tımarhaneden kendime biran önce yer ayırmalıyım. Bu böyle olmaz yoksa.
Gözlerimi devirip banyoya girdim. Aynadan yüzüme baktığımda gözlerim şişmişti. Oysaki tamı tamına 2 saat uykusuz kalmıştım. Tabi bide korkuyu sayarsak şişmesi olan dışı bir şey değildi. Aklıma yine o garip olaylar geldiğinde yüzümü soğuk suyla iyice yıkadım. Banyodan çıkıp okul için hazırlanmaya başladım.
Aşağıya indiğimde bizimkiler çoktan masaya oturmuşlardı.
"Günaydın herkese" deyip sandalyeyi çekip oturdum.
"Günaydın uykucu prenses, uykusunu almamış galiba gözler şiş olduğuna göre" diyen babama tebessüm edip:
"Uyku pek tutmadı o yüzden" dedim tabağıma kahvaltılıkları koyarken:
"O gözler acaba çok uyumaktan olmasın babası yanlış sonuca varmışsın" diyen anneme sadece omuz silktim. Normal de bu sözden sonra annemle ağız dalaşına girerdik. Ama pek keyfim olmadığından cevap vermemiştim bu durum annemin kaşlarını çatıp beni şüpheyle süzmesine neden oldu.
Birkaç bir şey zorla da olsa da ağzıma atıp kafamı babama doğru çevirdim. "Bugün okula beni bırakır mısın? Biraz yorgun hissediyorum, arabada belki biraz uyurum."
"Bırakırım bırakmasına da yorgun hissediyorsan bugün okula gitme pek iyi gözükmüyorsun." Diyen babamı annemde kafasıyla onaylamıştı.
"Bugün önemli derslerim var ve ben iyiyim merak etme, dediğim gibi sadece biraz uykusuzum" bizimkilere inandırmak için gülümsedim. Çünkü gerçekten önemli dersim vardı; rehberlik hocası gibi.
Kahvaltı dan sonra hazırlanıp evden çıktık. Tam arabanın kapısını açarken karşı evin bahçe kapısının açılma sesi duyuldu. Kafamı çevirdiğimde uzun boylu ve yapılı bir çocuk bahçe kapısını kapatıyordu. Yanında ise sarışın bir kız vardı ama pencereme bakan kız değildi.
Bunu gören annem "kız buraya gerçek de birileri taşınmış ya!" dedi şaşkınlıkla.
Anneme ne tepki vereceğimi şaşırmıştım çünkü 2 gündür karmaşık olayın gerçek olduğu görüyordum. Bu demek oluyor ki tımarhanede yer ayırmaya gerek yok değil mi?
Ben saçma düşüncelere dalarken sarışın kız kafasını çevirip bizi gördü. Yanındaki çocuğa bir şey söyleyip gülümseyerek yanımıza gelmişti. Ben ise ister istemez bir adım geriye gitmiştim.
"Merhabalar günaydın sizi rahatsız ettiğim için kusura bakmayın. Biz buraya yeni taşındık da pek bir yer bilmiyoruz acaba marketin yerini bize tarif eder misiniz?"
"Günaydın kızım ne kusuru olacak sonuçta artık komşuyuz. Neye ihtiyacınız olursa utanmadan sıkılmadan zilimize basa bilirsiniz. Bu arada hoş geldiniz! Kızım bide bir şey soracaktım ne zaman taşındınız buraya? Hiç ses filanda duymadık."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lost Light
FantasiGöz rengi değişmişti sinirden farklı bir ton olmuştu. Olduğum yerden geri geri gitmeye başladım. Ben her gittiğimde üstüme üstüme geliyordu korku dan ağzımı zorla araladım "Nesin sen böyle, se...n se...n sen az önce" daha lafımı tamamlamadan sırtım...