İyi okumalar
Bu hayatta izim kalmayacak bir şekilde siline bilir miydim?
***
Bilmediğim ormanda koşuyordum. Her taraf ağaçlarla çevriliydi. Hiç bir yerde çıkış yolu yoktu. Neredeydim, ben böyle ve nasıl gelmiştim? Arkamdaki uğlamalarla birlikte daha da hızlı koşmaya başladım. Arkamda birileri beni kovalıyordu ama arkama ne kadar dönersem döneyim sadece ağaçlar vardı... Ağaçların arasında gördüğüm ışıltı ile elimden geldiğince daha da hızlı koşmaya başladım. O tarafa girdiğim de yerlerde geyik kafaları vardı. İlerledikçe daha da çoğalıyordu. Karşı tarafta gelen sesle kafamı oraya çevirdim: o gün ki gördüğüm geyik oradaydı. Gözlerinde yine muhteşem büyüleyici parlaklık vardı. Uğlama sesi iyice çoğalınca etrafa baktım. O sırada kulağıma gelen sesle, sesin sahibine; geyiğe baktım. "Beni kurtarmamalıydın!" Dediğinde ağzımı aralayıp: "Neden?" Diye sordum. Ayağıyla yere vurarak: "Çünkü onların dikkatini çektin. Tehlikedesin." Anlamaz bir şekilde: "Kimin?" dediğimde: "Bak seni konuşuyorlar!" diyerek kafasıyla yan tarafı gösterdi. Beyaz bir bulut vardı. Bulut içinde çalışma odası gibi bir yer ve orada birileri vardı ama kim oldukları gözükmüyordu. Sanki birşey tartışıyor gibilerdi. Bir kaç sesler geldi o taraftan: "Beni fark etmesi imkansızdı." Dedi boğuk bir ses. Birkaç birşey daha dediler ama hışırtı olarak çıkıyordu. Bir ses daha duydum: "Dediğin gibiyse sen gitmeden fark edildiyse..." Bir kaç hışırtı daha; konu neyse tartışma daha da alevlendi. Biri masaya vurdu sertçe. Masaya vuran kişinin sadece kolundaki bileklikler den birisi belli olmuştu siyah bir bilekliğin ortasında kırmızı zümrüt taşı dikkatimi çekmişti. "Takip et" dedi birisine tekrardan hışırtılar olup beyaz bulut yok olmuştu. "Gördün mü senden şüpehlendiler! Beni öldürmeleri ne izin verseydin; seni fark etmeyeceklerdi!"
"Senin ölmene göz yumamazdım!" dedim bir çırpıda "İzin vermeliydin. Yaşaman için izin vermeliydin."
"Onlar kim, kimi takip ediyorlar, seni neden öldürmek istediler, bu uğultularda ne?" Diye sorularıma sıralarken "Bir daha ne görürsen gör ve ne hissedersen hisset, görmemiş gibi davran" dedi tekrardan bir ayağını vurarak "Neden?" Dedim çaresizce. "Yaşaman için senden şüphelenmek ten vazgeçmeleri lazım. Seni takip etmeye başladılar dikkatli ol!" Kim diyemeden karşı çalılıktan bulanık bir şey çıkıp o gün ki gibi geyiği öldürmüştü.Çığlık atarak uyandım. Her tarafım tir tir titriyordu. O gördüğüm neydi, kim beni takip ediyordu, kimin dikkatini çekmiştim? "Sakin ol! Bu sadece bir rüyaydı, sadece bir rüya..." 'Ruyalar bazen gerçekleşir. Ne olur ne olmaz dikkate al.' diyen iç sesimle derin nefes aldım. Titreyen ellerimle yüzüme getirip sıvazlarken, ellerime gelen ıslaklık la ağladığımı daha yeni fark ediyordum. "Ne oluyor bana? Yukarida eğer birileri varsa lütfen yardım edin. Kafamı oynatmamak için yardım edin" dedim yukarıya bakarak aklıma gelen geyik kafalarıyla midem ağzıma gelmişti. Koşarak banyoya gittim. Midemde ne varsa çıkardıktan sonra elim titriye titreye zorda olsa şifona bastım. Ayağa kalkıp ağzımı gargara yaptıktan sonra aynaya hiç bakmadan lavobodan çıktım. Çünkü tekrardan şişkin ve korkmuş bir göz görmek istemedim. Odama girdiğimde yatağımın yan tarafında olan komedinin üzerinde saat baktığımda saat 08:03'dü. Odamdan çıkıp aşağıya indim. Evden hiç ses gelmiyordu. Galiba bizimkiler hayla uyuyordu. Mutfağa girdim, su içmek için buzdolabının tarafına geldiğimde buzdolabının üzerindeki kağıt dikkatimi çektiği için elime alıp okumaya başladım: 'Bebeğim bugün önemli randevularımız var. Sonrada arkadaşlarımızla buluşacağız ve o yüzden eve geç gelebiliriz. Dün den hazırladığım yemek buzdolabında ısıtarak ye. Seni seviyorum' kağıdı tekrardan yerine koyup. Buzdolabını açarak zencefilli su şişelerinden bir tanesini alıp buzdolabının kapağını kapattım. Şişeyi çalkayarak bahçeye çıktım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lost Light
FantasyGöz rengi değişmişti sinirden farklı bir ton olmuştu. Olduğum yerden geri geri gitmeye başladım. Ben her gittiğimde üstüme üstüme geliyordu korkudan ağzımı zorla araladım; "Nesin sen böyle, se...n se...n sen az önce..." daha lafımı tamamlamadan sır...