Bana Dokunma

Bölüm 17

Barış

Ben boku yedim lan ne yapicam olm ben denizi kaybettim mi şimdi ben peki ya abim, abim ne yapacaktı kim bilir şimdi bana of ulan of ne yapicam lan ben.

Uçak bileti alıp hemen Ankara'ya gitmem gerekti oradan da arabayla Konya'ya geçer Deniz'in gönlünü alırdım.

Evet her şey çok güzel ama en büyük sıkıntı Deniz'in gönlünü nasıl alacaktım. Ben kendimi Deniz'in yerine koyduğum da asla ama asla affetmezdim. Lan bir dakika ben neden kendimi affettirmeye çalışıyorum ki oyun bitmedi mi. Ne oluyor lan. Hayır hayır hayır!!

Yoksa ben Deniz e aşık mı oldum. Yok be olm kandırma kendini daha tam bitmedi oyun oyunun amacı neydi Rüzgar savaşın olacak ve şirketin %60 hissesi sana gelecek. Barış kendine gel para lan para hayattaki en güzel şey unutma olm Deniz'den daha güzel kızlar var zaten yanında her gün biriyle gez toz.

Ama Deniz hepsinden güzel, kimsenin davranmadigi gibi davrandı her zaman sana her kusurunu örttü.

Off aklım karmakarışık ne lan bu kalbim sıkışıp duruyor. Kaptirmiyoruz kendimizi parayı düşün barış kendine gel

Bir uçak bileti alıp Konya'ya gittim. Ama ne yapacağımı bilmiyordum. Denizi mi arasam abimi mi arasam ikiside ağzıma sicacakti. En mantıklısı abimi aramaktı ama.

Çalıyor...

"Aradığınız kişiye ulaşılamıyor lütfen daha sonra tekrar deneyiniz"

Bu kadını duymayı hiç sevmiyorum. Abim neden telefonumu açmıyor ya en azından açar küfür ederdi. Denizi arasam ağzıma sicacak ama başka çarem de yok ne olup bittiğini öğrenmem gerek.

Çalıyor...

"Efendim oropsu çocuğu"

"Ya deniz birşey sorucam sadece"

"Soramazsin"

Telefon yüzüme kapandı. Ee ne yapacaktım ben lan abimi arıyorum açmıyor denizi ariyorum yüzüme kapatıyor çare yok tekrar ariycam.

Çalıyor..

"Efendim gerizekalı"

"Bir dakika kapatma önemli bir şey sormam gerek"

"Sor"

"Abimi arıyorum ama telefonunu açmıyor nerede biliyor musun"

"Evet biliyorum ben zaten onun için aramıştım seni ama neye niyet neye kısmet işte"

"Niye ne oldu ki abime"

"Banane kendin öğren"

"Deniz delirtme adamı da söyle ne oldu abime!"

"Tamam be söylüyorum ama senin için değil rüzgar için soyliycem"

"Dinliyorum"

"Abini nezarethaneye aldılar"

"Nee! Ne zaman? Niye? Nasıl ?"

"Çünkü abine iftira atıldı. Ne zaman imm beni aldattığını öğrendiğim gün. Nasıl dersen de bildiğin aldılar kelepçe takip başını eğip götürdüler. Bu kadar yani barış bey"

"Tamam sağol"

"Ne demek her zaman"

Telefonu kapatıp İhsan abiyi aradım

"Alo İhsan abi"

"Oo barış sen bizi ararmiydin"

"Abi kusura bakma baya yoğun işler"

"Tamam tamam hadi ne işin düştü söyle bakalım"

"Abi şimdi Savaş abimi karakola almışlar bir el atabilir misin sana zahmet"

"Ne suçu varmış gene bu hergelenin"

"Bilmiyorum abi ben burada değildim ben izmirdeyken olmuş bu olay"

"Tamam tamam ben hallederim hangi karakol biliyor musun"

"Yok hayır abi bilmiyorum"

"Tamam bakalım ben aratirim abine seni yeri de söylerim"

"Tamam abi çok sağol ya"

Akşam saat 20:30 oldu bir numara beni aradı.

"Buyrun"

"Barış Aslan ile mi görüşüyorum"

"Evet buyrun benim"

"Ben baş komiser Mehmet Ali Ertunç, abiniz Savaş Aslan'i çıkarıyoruz. Abiniz sizi aramamizi rica etti karakola gelecek mişsiniz."

"Tt tabi hemen geliyorum."

"İyi akşamlar"

"İyi akşamlar"

Aha abim dirket çağırdı kesin ağzıma sıçacak her şeyi öğrendi kesin. Ulan barış ulan gerizekalı bir bok yiyorsun bari önlemini al gerizekaliyim ben ya. En iyisi bekletmemek bekletirsem iyice kötü olacak hadi bakalım barış bey buyrun cenaze namazına.

30 dakika içinde abimin yanındaydım.
Sarıldım..

"Geçmiş olsun abi"

"Sağol barış sağol beni hemen rüzgara götür"

"Ben... "

"Ne sen?"

"Hiç hiçbir şey araba kapının orada gidelim hadi."

"Tamam hadi"