Bölüm 19

2.5K 108 2
                                    

Osman

Arabanın arka koltuğunda Deniz barışın yarasına bastırıyordu ama öyle garip bastırıyordu ki barış acıdan inliyordu. Garip bir şekilde göğüs alt tarafını da tutuyordu barış.

"Deniz yavaş olsana adamın canı yanıyor"

"Kötüye bir şey olmaz Osman kötüye bir şey olmaz"

"Kim bilir sizin aranızda ne geçti ama neyse şimdi konumuz o değil şu çocuğu bi hastaneye götürelim"

"Osman sen beni hastaneye götürmeden direkt mezarlığa götür."

"Niye lan"

"Olm biraz daha yavaş gidersek kan kaybından geberip gidicem burada niyesi mi var bu işin geberiyom Osmaaaannnn". diye bağırdı barış.

Deniz biraz üzülmüştü fazla mı ileriye gittim diye düşünüyordu ama bir yanı ise bırak bastırma bile gebersin pezevenk kan kaybından yol kenarına at ordan ne bok yiyorlarsa yesinler buna artık kalan organlarını mi alırlar yoksa transporter a bindirip götürüp sikerler mi onlara kalmış.

"Lan fena trafik var"

"Ne trafiği Osman kıçımdan ter akıyor burada geberiyom Osmaaaannnn geberiyom"

"Bi dur yavaş geber ya. Dur bakalım bulucaz bir şey."

"Ne bulacaksan çabuk bul gözüm kararmaya başladı", dedi kısık bir sesle.

"Olm benim kalbim de sıkışıyor lan"

"Bekle"

Osman 4lüleri yaktı ve camdan dışarı yarım bedenini çıkarıp "Arabada yaralı var yolu açın" diye bağırdı. Ama pek de umursayan olmadı. Öndeki arabaya selektör yapıp yanına gitti yürüyerek. Durumu anlatıp yardım istedi. Yardimlasarak yolu az da olsa acabildiler. Arabanın içinden' Osman' diye bir ses yükseldi deniz bağırıyordu tekrarladı ' Osman koş Osman' Osman hızlıca gitti. Barış in bilinci kapalıydı iş işten geçmek üzereydi artık sonuçta yaklaşık 3 saattir yoldalardi. Bu kadar büyük bir yarası yoktu neden bilinci kapanmıştı ki. Kırmızı ışıklarda bile durmadan yola devam etti. Hastanenin acil kapısına yaklaştı.

"Sedye getirin yaralı var diye bağırdı"

Sedye geldi barışı travma odasına aldılar yarada pek birşey yoktu ama barış bayılmıştı. 1 saat boyunca odadan dışarıya çıkan haber veren kimse olmamıştı. Ardından Doktor barışa ilk müdahaleyi yaptıktan sonra dışarıya çıktı.

"Geçmiş olsun hastanın yakınları siz misiniz"

"Evet biziz" dedi ikisi birden.

"Neyi oluyorsunuz?"

"Ben sevgilisiyim"

"İsminiz nedir?"

"Deniz"

"Deniz hanım barış beyin kolundaki sıyrıkta bir sıkıntı yok yanınızdaki beyfendi onun için geldiğinizi söylemişti."

"Ee..Evet doğru bir sorun yoksa neden bayıldı"

"Küçük bir miyokard enfarktüsü (kalp krizi) diyebiliriz bilinç kaybının sebebine"

"Ne?! Nasıl yani? Barış kalp krizi mi geçirdi."

"Maalesef. Ama durumu şimdilik iyi biz gereken müdahaleyi yaptik. Bundan sonra barış beyin kendine gelmesini bekliycez"

"Peki nedeni ne yani bunun barış daha çok genç"

"Evet genç yaşta da bu gibi rahatsızlıklarla karşılaşabiliyoruz. Alkol, sigara, stres hastalıkları tetikler ana damarlar da tikanmasiyla kalp krizi gerçekleşmiş."

"Ne zaman uyanır?"

"Sabah'a doğru uyandiricaz"

"Teşekkürler"

"Tekrar geçmiş olsun iyi akşamlar"

"Sağolun"

Deniz osmana dönerek;

"Osman ben kendimi çok suçlu hissediyorum"

"Neden"

"Ben çok strese soktum ondan mı acaba"

"Kızım deli misin neden ondan olsun adamı duymadın mi alkol diyor. Barışta su içer gibi içiyor pezevenk"

"Ne biliyim ya"

"Korktun mu sen prenses"

"Evet"

"Gel bakayım gel yaslan omzuma"

Deniz, Osman'ın omzunda biraz yattıktan sonra uyuya kaldı. Kendini bir yandan suçlu hissediyordu bir yandan da barış biraz ceza çekti diye içten içe seviniyordu. Şanslı pic yine yaşamayı başardı işin içinden sıyrıldı. Peki Deniz i kendini affettirebilecek miydi? Bu işin içinden de siyrilabilecek miydi?

Bana DokunmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin