Evde çok sıkılmıştım dışarıya çıkıp biraz turlamak istedim belki böylece kafamda ki düşüncelerde biraz daha olsun azalma olurdu, akşam saat 22:00 dı. Bir siyah eşofman üstüne de bir ceket aldım fermuarlı iç tarafta bir şey giymeyi hiç sevmezdim fermuarı kapattım saçımı öylesine alelade bağladım güzel olmak iyi görünmek gram umrumda değildi zaten bu saatte bir köpek vardir bir de 2 kıçlı itler vardır kulaklığımı alıp kendimi dışarıya attım. Denizle Barış sevgili olalı 1 hafta olmuştu hergun gorusuyorlardi barış denizi biraz daha görmek için gitmemiş ee tabi onun gıcık abisi Savaş da burada büyük ihtimalle. Ama gram sikime takmıyordum (ah olsa) çünkü 1 haftadır Denizle görüşmüyorduk yani otomatikman onları da görmüyordum zaten işte harap oluyordum. Onları düşünüp durdum diğer şeyleri düşünmemek için. Bir şarkı açıp kafam da ki düşünceleri bastırmam gerekti ağır bir şarkı olmalıydı. Çalma listeme girdim gözüme çarpan o şarkıyı açtım (AC/DC Back in black) yeterince sesliydi beynimi doldurmuştu hızlı yürümeye başlamıştım şarkının bitiminde ses azaldı durdum tekrarlaya basmak için telefonumu çıkaracaktım ki bir anda Rüzgar diye ses duydum arkamı döndüm yavaşça Osman di bu. Osman benim 8 yıllık arkadaşımdı bir kavga da karşılaşmıştık beni korumuştu, o gün az kalsın ölecektim sonra aniden gelişen bir bağ oldu aramızda ben ona anlatırdım herşeyi o da bana. Yakışıklı çocuktu ha basketbola da baya merakı vardı o yüzden sırık gibi olmuştu kara kaşlı kara gözlü uzun boylu yağız bir delikanlı. Uzun boylu da Baha uzun ha hâlâ daha da uzuyordu 1.90 boyundayıdı şuan. Koşup yanıma geldi.
"Bu saatte ne işin var dışarda?"
"Bana soruyorsunuz beyfendi ama peki ya sizin ne işiniz var."
"Kola almaya çıktım sıra sende ne işin var dışarda?!"
"Evde çok sıkıldım birde kafama birşeyler takılıyor bir kaç gündür"
"Neymiş o kafana takılanlar dökül bakalım"
"Aslında pek önemli değil benimlede alakalı değil ama ne biliyim düşünüyorum öyle"
"Boş yapma da dökül Rüzgar baya canın sıkkın senin"
" Tamam tamam anlatıyorum"
Kaldırıma oturduk pet bardak da almıştı kola döktü bende en baştan olan herşeyi Osman a anlattım o da saçma buldu 'yani bir şey yok ki bunda' dedi. Haklıydı asıl mesele bu değildi çünkü laf olsun da beni bıraksın diye anlatmıştım, beni eve bıraktı sarıldı hadi gir içeri dedi ve gitti. Eve girdim yukarıya çıktım üstümü çıkarıp hemen yattım.
Sabah kalktım işe geç kalacaktım neredeyse hemen hazırlandım iç çamaşırı değiştir üst giy alt git saç yap 10 dakika tutuyor zaten hızlıca çıktım pizzacı da garson olarak çalışıyordum. Dükkana geldim süpürme ve pas pas sırası bende idi hızlıca süpürme ye başladım ve pas pas attım. Patron geldi ve bizi bur alana toplayıp dükkanı birine satacağını ama hepimizin burada kalacağını söyledi ve ayriyeten maaşlara da zam yapılacağını söyledi. Bizim canımıza minnet maaş yükselirse daha fazla rahat ederdik. Öğlene doğru gelecekmiş yeni patron. Saat 1 e 15 kala telefonum çaldı arayan Osman'ın annesiydi Osmani hastaneye kaldirmislar gece biri ayagindan vurmuş. Annesinin ise bir yere acilen gitmesi gerekmiş yanına gelip gelmeyeceğini sordu. Gidecektim tabi ki. Patrondan izin alıp hemen çıktım kim niye yapar bunu, Osmani herkes çok severdi. Şansıma otobüse denk gelmiştim çalıştığım yer şehir hastanesine yakındı, yaklaşık 15 dakika içinde hastanedeydim. Hastanenin içine girdim annesi söylemişti oda numarasını 239 idi danışmaya sordum yönlendirdiği gibi gittim kapıyı bir hışımla açtım.
"Ne oldu kim yaptı bunu sana"
"Sakin bebek ya bir deseydin nasılsın iyi misin ayriyetten bilmiyorum"
"Nasıl bilmiyorum görmedin mi vuranı"
"Gördüm"
"Osman taksit taksit anlatma şunu soyle ya"
" Ya tamam anlatıyorum. Seni bıraktıktan sonra markete gittim kolayı seninle bitirmiştik ya bir tane daha alacaktım aldım bizim eve yaklaşmıştım ki uzun boylu ince bir adam karşıma çıktı seni uyarıyorum ondan uzak dur dedi. Ne dememe kalmadı ayağımdan vurdu sonra buda patronun sana kalıcı uyarısı olacakmış dedi. Sonrada gitti"
" O kim bu adam neyden bahsediyor olum bak uydurmuyorsun demi korkutma beni kimden uzak duracak mışsın patron kim Osman sen neye bulaştın ya! Bak o konuştuğun kızların babası ya da abilerin den olabilir mi?"
" Ya rüzgar bı sakin ya, onlardan ile olabileceğini sanmıyorum bişey yok zaten kemiğe gelmemiş hicbirsey olmamış onları da hayatımda ilk defa görüyorum kimden bahsettiğini de bilmiyorum yeter demi artık bu kadar sorgu"
" Tamam dinlen sen biraz "
" Hem kızım o kızlar benim için önemli değil o yüzden hiçbirine vermiyorum adresimi"
"Çapkınlığın yüzünden bir gün başına bir şey gelecek demedi deme"
"Bir şey olmaz felâket tellalı"
Yüzümü buruşturup dil çıkardım ufak bir tebessüm edip dışarıya çıktım. Osman'ın annesini arayıp işi bittikten sonra eve gitmesini dinlenmesini söyledim itiraz etti ama sonradan kabul etti. Osman'ın yanında benim kalmam daha iyi olacaktı. Osman'ın yanında kaldım gece boyu sohbet ettik sanki başkasının ayağı yaralanmıştı habire gülüp duruyordu sersem şey ya başkasının yüzü gülsün de özellik Deniz ile benim yüzüm gülsün diye girmediği hâl kalmazdı. Kendi üzgün iken bile başkasını güldürmek ona zevk veriyordu. Osman ile çok benziyorduk Babam da Osman'ı çok severdi kendi çocuğu gibi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bana Dokunma
Ficção AdolescenteSavaş 02.11.2013 yılında doğum günümde benim yüzümden annem aramızdan ayrıldı o günden beridir öfkem de nefretim de hiç dinmemişti ta ki Rüzgarı görene kadar ilk görüşte âşık olmuştum Rüzgara. Rüzgar 2014 yılında babam şehit oldu bir süre sonra an...