Arabaya bindik Barış arabayı sürüyordu Deniz de onun yanındaydı. Barış vitesi atiyorken Deniz in elini alıp atıyordu sonra elini öpüyordu. Savaş arkada benimle oturuyordu onları izleyip piçimsi bir gülümseme atıyordu. Ne lan bu, bu nasıl bir insan igreniyorum her gördüğümde midem kalkıyor yani o durum.
Bir süre sonra bara gelmiştik hiçbir sıkıntı olmadan içeri girdik hani yaşla alıyorlardı lan bilseydim önceden gelirdim. Masaya oturduk Deniz bana kaş göz hareketleri ile lavobaya diyordu. Kalktık ve lavobaya gittik Deniz makyajını düzeltti bende saçımı falan. Deniz bana imalı bakışlar atıyordu ve bir yandan da süzüyordu beni.
"Sen böyle giyinir miydin ya"
"Kafama esti giydim. Deniz bana neden demediniz Savaşın geleceğini."
"Neden gelmesi senin için bir sorun mu?"
"Evet sorun , hatta büyük bir sorun görmek istemiyorum şu adamı igreniyorum ya"
"Off Rüzgar ya akşamın tadını çıkar hiç keyfini bozma."
Başımı onaylar şekilde salladım. Denizle Barış dans etmeye kalktılar. Deniz alkol kullanmiyordu bir tek attığı an yamulurdu Barış da bunu bildiği için onu bar tarafından uzak tuttu ama kendisi ard arda götürüyordu. Ben Savaşla kalmıştım birasini içip bana bakıyordu ben içmeyi pek sevmezdim ama birkaç kez icmisligim vardı ama hiç birinde sarhoş olmamıştım. Ayağa kalktı ve yanıma geldi kafası yarı buçuk gitmişti.
"Rüzgarcim hadi dans edelim bebeğim."
"Savaş bı yürü git başımdan."
"Yaa hadi ama naz yapma biliyorum sende benden hoslaniyorsun."
Savaşı ittirip ordan ayrıldım. Ben ordan gidince Denizle Barış ne olduğunu merak etti. Barış Savaş in yanına gitti Deniz de benim yanıma geldi.
"Abi ne oldu ya ne yapıyorsun."
"Birşey yapmıyorum olm ya alt tarafı bı dans edecektik naz yapıyor."
"Abi kız istemiyor işte ugrasmayalim artık bak gerçekten bende çok sıkıldım bu işlerden gitmek istiyorum artık burdan. Daha ne kadar devam edeceğiz bu oyuna?"
"Ya biraz daha sabret gidicez ama Rüzgar i ve Deniz i alıp gidicez."
" Abi bak bu kız seni istemiyor ya sana nasıl nefretle baktığını görmüyor musun sanki anasını babasını öldürmüşsün gibi bakıyor. Kurban olayım bırak artık ya."
" Barış tatava yapma canımı sıkıyor sun kaldır beni lavobaya götür bı elimi yüzümü yıkıyim."
"Off abi gel gel."
"Rüzgar ne oldu?"
"Deniz gidelim mi artık"
"Ya ne olduğunu anlatacak mısın?!"
"Ya geliyor yavsaklik yapıyor, canımı sıkıyor cekistiriyor neymiş onunla dans edecek misim oldu canım çok bekler."
"Tamam sakin ol gel bi dışarıya çıkalım hava al iyi gelir."
"Tamam olur."
Dışarıya çıktık. Deniz Barış a mesaj attı 'biz disardayiz merak etmeyin' diye. Ben sessizce durdum canım çok sıkılmıştı. İlk başta dükkanda yaptığı sonra restorana gelmesi, restoran çıkışı bağırarak senden hoşlanıyorum demesi üzerine bı de bu sarkintiligi ne sanıyordu bu kendisini kaslı zengin yakışıklı tamam ama adam değil benim gözümde. Ben adamliga bakıyorum abi tamam para olmadan birşey olmuyor ama adam gibi adam olsun yanımda parayı beraber kazanırız sorun değil. Sigaram bitmişti söndürüp attım Denize dönüp 'içeri girelim' dedim. Onaylar şekilde kafasını salladı. İçeri girdik Barış barın ordaydi. Savaş ise bı kızla konuşuyordu piç işte ne bekliyorsun ki. Beni gördüğünde telaslandi ve kızın yanından direkt yanıma geldi ona bakmadan çantamı aldım ve çıktım. Arkamdan koştu.
"Rüzgar"
"Buyrun Savaş bey"
"Rüzgar bak düşündüğün gibi değil "
"Ne? Birşey mi düşünmem gerek"
"Ya bak ben seni seviyorum o bir arkadaşım di konuştum bir kaç dakika."
"Savaş bey lafinizi kesiyorum ama bana birşey açıklamak zorunda değilsiniz çünkü zerre umrumda değilsiniz."
"Ama Rüzgar."
"Siz sadece benim patronumsunuz o da şimdilik başka da hiç bir şey olamaz o bu akşam bana söylediğiniz şeyleri de unutun çünkü ben unuttum."
"Neden"
"Çünkü çok saçmaydı. Benimle siz olmaz buna emin olun. Bu arada yarın ben izinliyim o yüzden kahvenizi başkası getirecek haberiniz olsun iyi günler Savaş bey."
Arkamı döndüm ve yürümeye başladım Arkadaş bir taksi bile geçmez mi ya. Bu saatte otobüs de olmaz ne yapacağım ben ya. Hadi taksi buldum benim eve kadar 100Tl tutar Bir günlük çalışma ücretim sikeyim böyle işi. Bir araba yanıma yaklaştı.
"Gideceğin yere götüreyim güzellik atla da."
"Siktir git."
" Aa oluyor mu ama ya bu kadar güzel bir hanfendi ye böyle bir laf."
Arabaya doğru biraz yakınlaştım ve çakımı çıkardım. Her kadın çakı, biber gazı, elektroşok cihazı taşımalı yanında bu ülkede. Canını korunan gerekiyor bazen. Tabi benim yaş ve maddi durum ancak çakı ve biber gazına yetmişti.
"Şuanda siktirip gitmezsen eğer o at ağzını götüne sokarım ve bu bıçağı da münasip bir yerine monte ederim şimdi siktir orospunun fırlattığı."
"Manyak mısın nesin ya deli karı" diyerek gaza basıp gitti.
Bende 5 dakika daha yürüdükten sonra bir taksiye bindim bir süre sonra evin önüne geldik günlük paramı adama verip eve çıktım şükür ki o pezevenk de annem de uyuyordu nerede kaldın kaç bu saat cinası duymak istemiyordum duşa girip rahatladım ve sonrasında hemen uyudum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bana Dokunma
Teen FictionSavaş 02.11.2013 yılında doğum günümde benim yüzümden annem aramızdan ayrıldı o günden beridir öfkem de nefretim de hiç dinmemişti ta ki Rüzgarı görene kadar ilk görüşte âşık olmuştum Rüzgara. Rüzgar 2014 yılında babam şehit oldu bir süre sonra an...